‘200 PKK’li tahliye edildi’ iddiası hakkında Diyarbakır Barosu’ndan açıklama
Diyarbakır Barosu 200 PKK’linin cezaevlerinden ‘’sessiz sedasız’’ tahliye edildiği yönündeki iddialar hakkında açıklama yaptı.

Baro tahliye edilenlerin infazını tamamlayan kişiler olduğunu belirterek, “Gerçeğe aykırı içeriklerle hedef gösteren, nefret içeren ve toplumsal barışı tehdit eden paylaşımlara itibar edilmemesi’’ gerektiğini vurguladı.
Diyarbakır Barosu, infaz sürelerini tamamlayarak, tahliye olanlar ile Anayasa Mahkemesi’nin TCK 220/6 ve 314/3. maddelerinin iptaline ilişkin vermiş olduğu karar sonucunda tahliye edilenler hakkında yapılan spekülasyonlar hakkında sosyal medya hesabından yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, ‘’5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’’ uyarınca infaz sürelerini tamamlayarak tahliye olan kişiler hakkında gerçeğe aykırı iddialarda bulunulduğu belirtildi.
‘Koşullu salıverme hükümlerinin uygulanması yasaldır’’
AYM’nin TCK 220/6 ve 314/3. Maddelerinin iptaline ilişkin vermiş olduğu karar doğrultusunda tahliye edilen kişiler hakkında da benzer bir yöntem izlendiği vurgulanan açıklamada; yanıltıcı ve hedef gösterici nitelikte paylaşımlarla kamuoyunda yanlış bir algı oluşturmaya çalışıldığı aktarıldı.
Açıklamada, Türk Ceza Kanunu 47. ve 48.maddelerinde müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının ayrı ayrı düzenlenmiş olduğu, koşullu salıverme hükümleri uygulanarak, serbest bırakılmanın da yasal olduğu kaydedildi. Açıklamada, şöyle denildi:
‘’Herkes kanunlar önünde eşittir’’
“Suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi gereği Kanun'da öngörülen infaz sürelerini tamamlayarak tahliye olan yurttaşların hukuki durumu mevzuata uygun bir şekilde yürütülmekte, herhangi bir özel düzenleme veya iddia olunduğu gibi ayrıcalık içermemektedir. Kaldı ki hali hazırda infazını tamamlamasına rağmen koşullu salıverme hükümlerinden keyfi sebeplerle faydalanamayan çok sayıda mahpus da bulunmaktadır. Bununla birlikte tutukluluk ve hükümlülük halleri de birbiriyle karıştırılmamalıdır. Zira tutukluluğun istisnai hallerde uygulanabilen bir tedbir olup hükümlülük halinde ise infazın tamamlanarak koşullu salıverme hükümlerinin uygulanması kanuni zorunluluktur. Bu sebeple birbirinden farklı iki ayrı hukuki durum haksız karşılaştırmalar ile hukuki bağlamından koparılarak tartışma konusu yapılmamalıdır. Diyarbakır Barosu olarak; herkesin kanunlar önünde eşit olduğunu, temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunulmayacağını vurgulayarak hukukun üstünlüğünü ve adaletin herkes için ihtiyaç olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Bununla birlikte gerçeğe aykırı içeriklerle hedef gösteren, nefret içeren ve toplumsal barışı tehdit eden paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiğini kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz."