Fehim Taştekin: PKK'nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor?

Evrensel yazarı Fehim Taştekin, PKK’nin Türkiye içindeki güçlerini Medya Savunma Alanlarına çekme kararını değerlendirerek sürecin Suriye ekseninde yeni bir yeniden paylaşım ve entegrasyon dönemi başlatabileceğini yazdı.

Fehim Taştekin: PKK'nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor?

Evrensel yazarı Fehim Taştekin, PKK’nın Türkiye içindeki HPG ve YJA-Star gerillalarını “Medya Savunma Alanlarına” (Kandil, Zap, Metina, Avaşîn–Basya, Hakurk, Garê hatları) çekme kararını, Cumhur İttifakı’nın kurguladığı “Kandil’le barış, muhalefetle savaş” mantığıyla ilişkilendirerek değerlendirdi.

Taştekin yazısında, örgütün çekilme adımının aynı zamanda Suriye’de SDG-YPG ile Şam arasında kurulabilecek yeni düzenin zeminini açtığını belirtti. Yazar, PKK unsurlarının Türkiye’den çekilip Suriye sahasına kaymasının, SDG’nin gelecekte Şam yönetimiyle entegrasyon sürecinde belirleyici rol oynayabileceği tartışmalarını derinleştirdiğini ifade etti.

Yazara göre süreç, iki ana hedef arasına sıkışmış bir dinamik üretiyor: Bir yandan SDG’nin tasfiyesi veya yeniden düzenlenmesi; diğer yandan içeride iktidarın parlamentoda çoğunluğunu kuvvetlendirip erken seçimle devam etmeye çalışması. Taştekin, bu iki eksenin birbiriyle paralel şekilde işleyebileceğini vurguladı.

Taştekin, SDG-Şam ilişkilerinde birkaç olası yol haritası üzerinde durdu. Yazıya göre hedefler arasında enerji ve altyapı varlıklarının merkezi yönetime devri, Rakka-Deyr el Zor gibi Arap bölgelerinin SDG’den alınması, idari özerklik yerine adım adım entegrasyon gibi seçenekler yer alıyor. Yazar, tam fesih ya da bireysel katılımla yeni orduya entegrasyonun ısrarcı şekilde öne çıkması halinde çıkmaz sokakların oluşabileceğini belirtti.

Yazıda ayrıca bölgesel aktörlerin rolüne dair değerlendirme de var: Taştekin, ABD’nin SDG-HTŞ denklemindeki pozisyonuna işaret ederek Washington’un Suriye’deki denklemleri kendi çıkarlarına göre yeniden kurma eğiliminde olduğunu; bunun Ankara-Washington-Şam üçgeninde yeni pazarlık alanları açtığını kaydetti. Taştekin’e göre bu çerçevede Ankara’nın beklentileri arasında güvenlik derinliği, 30 km’ye kadar operasyon imkânı ve yeni güvenlik düzenlemeleri gibi talepler bulunuyor.

Yazıda, sürecin “müzakere-temelli” ilerlemesinin hem askeri maceraları öteleyebileceği hem de SDG’ye “meşruiyet” izlenimi vererek fiili seçenekleri bertaraf edebileceği vurgulandı. Bununla birlikte Taştekin, olası anlaşmaların gerçekte ne kadar kapsayıcı ve kalıcı olacağı konusunda şüphelerini koruyor; zira sahadaki güç dengeleri, ABD’nin bölgesel tercihleri ve Şam-Ankara pazarlıkları sonucu belirleyici olacak.

Son olarak yazar, PKK’nin Türkiye’den çekilme kararının sadece bir çekilme değil; Suriye’deki statü, sınır güvenliği, enerji kaynakları ve idari düzenlemeler etrafında çok yönlü bir yeniden paylaşım sürecini başlatabileceğini öne sürdü.