PKK’nin silah bırakma kararı Suriye’de siyasi çözüm sürecini güçlendirecek

Suriye’nin başkenti Şam’daki siyasi çevreler, PKK’nin silah bırakma ve siyasete katılma kararını “bölgesel istikrar açısından tarihi bir adım” olarak değerlendirdi. Yetkililer, bu gelişmenin özellikle ülkenin kuzeydoğusundaki bölgelerin — Rojava’nın — yeniden devlet çatısı altına alınmasına yönelik yürütülen müzakerelere olumlu yansıyacağını belirtti.

PKK’nin silah bırakma kararı Suriye’de siyasi çözüm sürecini güçlendirecek

Suriye Ulusal Kürt Konseyi (ENKS) Sözcüsü Faysal Yusuf, kararın “silahlı mücadele döneminin kapanarak siyasi mücadele döneminin başladığı” anlamına geldiğini söyledi.

Yusuf, yaptığı değerlendirmede şunları dile getirdi:

“Bu yeni aşamayı destekliyoruz. Türkiye’de başarıya ulaşması, Suriye’nin istikrarı üzerinde de olumlu etkiler yaratacaktır. Silahlı çatışmalar halkı yordu; artık siyasi çözümün önü açılmalı.”

ENKS Sözcüsü, Kürtlerin Suriye’de anayasal haklarını güvence altına alacak bir formül için “diyalog ve barışçıl müzakere” zeminine ihtiyaç olduğunu vurguladı.


PKK Türkiye’den çekiliyor

Pazar günü PKK, tüm güçlerini Türkiye’den “Medya Savunma Alanları” olarak adlandırdığı Kandil Dağları’na çekme kararı aldığını açıkladı.
Fransız haber ajansına göre çekilme süreci birkaç aşamada gerçekleşecek.

Şam’daki karar çevrelerine yakın kaynaklar, bu gelişmeyi “ülkenin yeniden birleşmesi açısından umut verici” olarak nitelendirdi.
Kaynaklar, şu anda Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) üç askeri tümen olarak Suriye ordusuna entegre edilmesine yönelik görüşmelerin sürdüğünü aktardı.

Şam-Ankara hattında diplomasi trafiği

Aynı kaynaklara göre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) heyetini kabul ederek, İmralı Cezaevi’nde bulunan Abdullah Öcalan’la yapılacak temaslar öncesi bir değerlendirme yapacak.

Diplomatik çevrelere göre, Öcalan son dönemde PYD’nin (Demokratik Birlik Partisi) bazı sert kanat yöneticilerine “eleştirel mesajlar” gönderdi ve Suriye geçiş dönemi lideri Ahmed Şara ile DSG Komutanı Mazlum Abdi arasında imzalanan 10 Mart anlaşmasının hızla uygulanması çağrısında bulundu.

Bu anlaşma, Rojava’da özerk yönetim yapısının Suriye devlet kurumlarına kademeli biçimde entegre edilmesini ve DSG güçlerinin ulusal savunma sistemine dahil edilmesini öngörüyor.

ENKS: “Yeni dönem siyasi çözümün önünü açar”

Faysal Yusuf, el-Kuds el-Arabi gazetesine yaptığı açıklamada partisinin her zaman “siyasi çözüm ve diyalogdan yana” olduğunu vurguladı:

“Şimdi yürütülen müzakereler sayesinde, özellikle Şam ile PYD arasında siyasi çözüme daha da yaklaşılabilir. Türkiye’de Kürtlerin siyasi haklarını tanıyan bir süreç başarılı olursa, bu bölgemizdeki Kürtler için de cesaret verici olur.”

Barzani devrede: “Yapıcı arabuluculuk”

ENKS Sözcüsü, Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesud Barzani’nin Şam ile Rojava arasındaki müzakerelere arabuluculuk yaptığını doğruladı.

“Barzani hem Kürt halkı hem de komşu ülkeler nezdinde saygın bir kişiliktir. Barış projelerini desteklemesi, hem Türkiye’de hem Suriye’de çözüm süreçlerini hızlandıracaktır.”

Kuzey Irak kaynakları, Barzani’nin hem Şam yönetimi hem de PYD temsilcileriyle “sessiz diplomasi” yürüttüğünü ve sürecin “gizlilik içinde ama ilerleyerek” devam ettiğini aktarıyor.

Haseke’de ilk kez ortak kutlama

Öte yandan ENKS, geçtiğimiz pazar günü Kamışlo’da kuruluşunun 14. yıl dönümünü kutladı.
Etkinlik, “2011 sonrası dönemde yapılan ilk geniş katılımlı kutlama” olarak tanımlandı.

Yusuf, geçmiş yıllarda PYD’ye bağlı silahlı grupların kutlamaları engellediğini hatırlatarak şunları söyledi:

“Bu kez kutlama halka açıktı. PYD Eşbaşkanı Pervin Yusuf da katıldı. Kürt, Süryani, Asuri ve Arap temsilciler bir aradaydı.”

Etkinlikte konuşan temsilciler, “Suriye’nin geleceğinde tüm halkların eşit haklara sahip olduğu demokratik ve adem-i merkezi bir yapı çağrısında bulundu.

Analiz: Rojava’da yeni denge, Şam’da yeni hesap

PKK’nin silah bırakma kararı, sadece Türkiye değil, Suriye’deki Kürt bölgeleri açısından da yeni bir denklem yaratıyor.
Zira bu karar, Rojava’daki Kürt yönetiminin silahlı statüden siyasal statüye geçişini hızlandırabilir.

1. Şam’ın beklentisi: Devlet çatısı altında birlik

Şam yönetimi, uzun süredir Rojava üzerindeki fiili özerklik yapısını “kontrollü entegrasyon” politikasıyla merkezî sisteme dahil etmeye çalışıyor.
PKK’nin geri çekilme kararı, bu stratejiyi destekleyen bir gelişme olarak görülüyor.

2. PYD’nin iç dönüşümü

PKK’nin silahsızlanması, PYD’nin siyasi kanadına da manevra alanı kazandırabilir.
Öcalan’ın “sert kanat” yöneticilere gönderdiği mesajlar, Rojava içindeki güç dengesini sivil siyasete doğru kaydırıyor.

3. Barzani faktörü ve bölgesel denge

Barzani’nin hem Erbil hem de Şam nezdinde yürüttüğü arabuluculuk, Kürt siyasetinde “uluslararası meşruiyet” kazanma çabasının bir parçası olarak görülüyor.
Bu durum, hem Türkiye hem de Suriye’deki çözüm süreçlerini paralel ilerletebilir.

4. Ankara-Şam yakınlaşması için fırsat penceresi

PKK’nin silah bırakması ve DSG’nin orduya entegrasyonu, Ankara ile Şam arasında dolaylı bir temas zemini oluşturabilir.
Uzmanlara göre, “PKK sonrası dönem” Türkiye’nin Suriye politikasında da yeni bir sayfa açabilir.

Sonuç: Bölgesel barış için yeni bir eşik

PKK’nin Türkiye’den çekilme kararı, Şam’dan Rojava’ya, Erbil’den Ankara’ya kadar uzanan geniş bir siyasi alanı etkiliyor.
Suriye’deki Kürt çevreleri bu süreci destekliyor, BM de yakından izliyor.
Ancak bölgesel barışın kalıcı hale gelmesi, sahadaki adımların siyasal iradeyle desteklenmesine bağlı.