KCK: Ankara'nın somut adım atmamasından rahatsızız

Kandil’de yapılan açıklamayla PKK, Türkiye’deki güçlerini tamamen çekme kararı aldı. KCK Sözcüsü Zagros Hiwa, “Bu adım, süreci samimiyetle ilerletme isteğimizin göstergesidir” dedi. Ankara’nın henüz somut adım atmaması dikkat çekerken, gözler yeniden İmralı’ya çevrildi.

KCK: Ankara'nın somut adım atmamasından rahatsızız

Kandil Dağı’nda düzenlenen basın toplantısında PKK, Türkiye topraklarından tamamen çekilme kararı aldığını duyurdu. Örgütün siyasi yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK), kararın “tek taraflı” olarak alındığını ve PKK’nin “barış sürecine bağlılığını” göstermek amacıyla alındığını açıkladı.

KCK Sözcüsü Zagros Hiwa, Reuters’a yaptığı açıklamada, “Bu açıklama, PKK’nın bu süreci canı gönülden ilerletmek istediğine dair bir vurgu ve ciddiyet göstergesidir” ifadelerini kullandı.

Ancak Hiwa, Ankara’nın çözüm sürecine yönelik somut adımlar atmamasından duydukları rahatsızlığı da dile getirdi: “Parlamentoda Kürtçe konuşmanın serbest bırakılması, Başkan Apo’nun durumunun iyileştirilmesi gibi temel konularda hiçbir adım atılmadı. Türkiye tarafı da demokratik siyasete geçişin önünü açmalıdır.”

PKK’nın Kandil’de okunan bildirisinde ise, Türkiye’den çekilme kararının “özgür, demokratik ve kardeşçe bir yaşamın temellerini atmak” amacıyla alındığı vurgulandı. Bildiride, “Silahsızlanma süreci devam ediyor, ancak demokratik entegrasyon için hukuki altyapı oluşturulmalı” denildi.

Kürdistan Bölgesi’ne geçen 25 örgüt üyesinden biri olan Nuda Arin, “Önder Apo’nun sözleri temelinde adım atmaya hazırız ve bu sürecin başarılı olması için ne gerekiyorsa yapacağız” açıklamasında bulundu.

Ankara cephesi beklemede

PKK’nin bu kararı, Türkiye’nin iç siyasetinde yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 30 Ekim’de DEM Parti İmralı Heyeti’ni kabul etmesi beklenirken, siyasi gözlemciler bu gelişmenin “yeni bir çözüm süreci” tartışmalarını gündeme getirebileceğini belirtiyor.

Ancak hükümet kaynakları şimdilik temkinli. Ankara’nın önceliği, “saha güvenliğini sağlama ve ulusal egemenliği zedelemeyecek bir çerçeve” oluşturma olarak değerlendiriliyor.

Diplomatik çevrelerde, Türkiye’nin bu adımı “yeni bir stratejik müzakere zeminine” dönüştürme olasılığı da konuşuluyor. Özellikle Washington ve Erbil hattında yürütülen temasların artması, sürecin uluslararası bir çerçevede ilerleyebileceğine işaret ediyor.

Analiz: PKK'nin çekilme kararının anlamı ne?

PKK’nin çekilme kararı, örgütün “silahsızlanma süreci” vurgusunu yeniden gündeme taşıdı. Ancak bu kez 2013’teki süreçten farklı olarak, kararın tek taraflı alınması dikkat çekiyor.

Bir yanda örgüt, “barışta ısrarcı” olduğunu söylerken, diğer yanda Ankara henüz masaya dönmüş değil. Bu durum, taraflar arasında güven inşasının zorlu olacağına işaret ediyor.

Uzmanlara göre, bu kararın arkasında birkaç temel motivasyon bulunuyor:

  1. Suriye sahasında yeni güç dengesi: SDG’nin Şam ile entegrasyon süreci, PKK’nin bölgesel pozisyonunu yeniden şekillendiriyor.

  2. Uluslararası baskı: ABD ve AB’nin “silahsızlanma ve demokratik dönüşüm” çağrıları, Kandil üzerinde artan diplomatik baskı oluşturuyor.

  3. İçsel stratejik yenilenme: Örgüt, uzun vadeli bir siyasi yapılanmaya evrilmenin yollarını arıyor.

Ancak Ankara’nın, bu adımı “samimi bir dönüşüm” olarak görüp görmeyeceği henüz belirsiz. Sürecin seyrini, önümüzdeki haftalarda Erdoğan–DEM Parti görüşmesi belirleyecek.