ABD Suriye'de DSG ile ortaklığa devam edecek mi?
Suriye'nin IŞİD karşıtı koalisyona katılmasının ardından ABD-DSG ortaklığının geleceği tartışılıyor.
Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği görüşmeden saatler sonra, Suriye'nin IŞİD karşıtı küresel koalisyona katıldığı açıklandı.
Trump yönetiminden üst düzey bir yetkili, koalisyonun 90'ıncı ve en yeni üyesi olan Suriye'nin "IŞİD'in kalıntılarının temizlenmesi ve yabancı savaşçı akışının durdurulması konusunda ABD ile ortak çalışacağını" söyledi.
IŞİD'in Irak ve Suriye'de geniş toprakları ele geçirmesinin ardından 2014 yılında bu örgütle mücadele hedefiyle ABD öncülüğünde bir koalisyon kurulmuş, Türkiye de bu ittifaka katılmıştı.
Ancak Washington'un IŞİD'le mücadelenin Suriye ayağında, ağırlığı Kürt savaşçılardan oluşan Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile birlikte çalışması yıllardır Türkiye-ABD ilişkilerinde en önemli sorun alanlarının başında geliyor.
Suriye'nin denklemdeki yeni varlığı, Şam ve DSG arasındaki entegrasyon sürecinin yanı sıra Ankara-Washington ilişkilerinin geleceğine etkisi bakımından da takip ediliyor.
Şam'ın görev ve sorumlulukları belirsiz
IŞİD'e karşı küresel koalisyona üye ülkeler askeri desteğin yanı sıra; örgütün mali kaynaklarının kesilmesi, yabancı savaşçı geçişinin önlenmesi, bölgedeki insani krizin çözülmesi, örgüt propagandası ve dezenformasyonun önlenmesi gibi alanlarda da destek sağlayabiliyor.
Suriye'nin küresel koalisyona katılmak üzere imzaladığı siyasi mutabakatın kapsamı ve bunun halihazırda SDG tarafından yürütülen IŞİD karşıtı operasyon ve faaliyetlere olası etkisi henüz belli değil.
Bu kapsamda tartışılan konulardan biri, şu anda ülkenin kuzeyinde(Rojava), DSG'nin denetiminde bulunan IŞİD hapishanelerinin akıbeti.
DSG denetimindeki IŞİD hapishanelerinin akıbeti
Suriye'nin kuzeydoğusunda(Rojava) IŞİD üyelerinin tutulduğu yaklaşık 20 cezaevi bulunuyor. Ayrıca DSG, çoğu IŞİD'e yakın aileler, kadınlar ve 12 yaşın altındaki çocukların bulunduğu binlerce kişinin kaldığı El Hol ve El Roj gibi kampların güvenliğinden de sorumlu.
Suriyeli kaynaklara göre Eylül ayı sonlarında yapılan bir toplantıda Suriye hükümeti kontrolündeki bölgelerde IŞİD liderleri ve üyelerinin tutulacağı yüksek güvenlikli bir hapishane inşa edilmesi planı ele alındı.
Suriye'nin IŞİD'e karşı küresel koalisyona katılmasının ardından bu hapishanelerin gözetiminin nasıl düzenleneceği ya da gözetimin Şam'a geçip geçmeyeceği henüz belirsiz.
ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi ve Donald Trump'ın ilk dönemdeki Suriye temsilcisi olan James Jeffrey, DW'ye verdiği demeçte, "Birkaç yıl önce kamplardan birinde büyük bir firar yaşandı. ABD'nin zırhlı araçlar kullanmak zorunda kaldığı yoğun çatışmalar olmuştu. Suriye'nin kuzeydoğusunda DSG bu gözaltı merkezlerinin korunmasında iyi bir iş çıkardı. Merkezi hükümetin bunu başarıp başarmayacağını henüz bilmiyoruz" diyor.
HTŞ ve Şam'ın IŞİD karşıtı rolü
IŞİD karşıtı koalisyon ve Şam, son aylarda IŞİD'e karşı beş kez ortak operasyon düzenledi.
Örneğin 18 Ekim'de yapılan son ortak operasyonda, IŞİD'in üst düzey liderlerinden Ahmed Abdullah el Mesud el Bedri yakalandı.
Suriye İçişleri Bakanlığı da 9 Kasım'da Halep, Humus, İdlib, Deyrezzor ve Şam dahil çeşitli vilayetlerde IŞİD'le bağlantılı hücrelere düzenlenen operasyonlarda 71 kişinin gözaltına alındığını açıklamıştı.
Bu operasyon Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Şara'nın ABD Başkanı Donald Trump'la görüşmesinden bir gün öncesine rastladı.
Ahmed Şara'nın geçmişte lideri olduğu Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) İdlib'de IŞİD'le uzun süre çatıştığını hatırlatan emekli büyükelçi James Jeffrey, "Bunu teyit edemem ancak El Bağdadi dahil İdlib'de El Kaide ve IŞİD'in önemli isimlerine karşı ABD'nin gerçekleştirdiği çok sayıda başarılı operasyonun muhtemelen HTŞ'nin kolaylaştırıcı rolü ve SDG üzerinden sağlanan koordinasyonla mümkün olduğunu tahmin ediyorum. O nedenle halihazırda iyi bir geçmiş performans mevcut" değerlendirmesinde bulunuyor.
DSG-Şam entegrasyonu ne aşamada?
Öte yandan Suriye'de ağırlığı Kürt milislerden oluşan DSG'nin yeni yönetim altındaki statüsünün ne olacağı konusu da henüz çözüme kavuşmuş değil.
Ahmed Şara ve DSG komutanı Mazlum Abdi Mart ayında DSG'nin askeri ve idari olarak Suriye yönetimi ve ordusuna entegre olmasını öngören bir anlaşmaya imza atmışlardı.
Atılan imzalar, entegrasyon sürecinin 2025 yıl sonuna kadar tamamlanmasını öngörüyordu. Taraflar müzakereleri sürdürse ve ilerleme kaydedildiği yönünde açıklamalar gelse de yılın bitmesine kalan 1,5 aylık süre bu entegrasyonun gerçekleşmesi için yeterli görülmüyor.
DSG Komutanı Abdi, Şara'nın Beyaz Saray ziyaretinin ardından sosyal medya platformu X'ten paylaştığı açıklamada Suriye'nin IŞİD karşıtı koalisyona katılmasını, "IŞİD'in kalıcı şekilde yenilgiye uğratılmasının sağlanmasına yönelik girişimleri ve ortak çabaları güçlendiren önemli bir adım" olarak nitelendirdi.
Mazlum Abdi mesajında, DSG'nin Suriye devletine entegre olmasını hızlandırmaya yönelik taahhüdünün de altını çizdi.
Suriye Dışişleri Bakanlığı da Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Trump ve Şara'nın heyetlerinin Mart ayında imzalanan anlaşmanın uygulanması konusunda mutabık olduklarını kaydetti.
James Jeffrey, Suriye'nin koalisyon üyeliğinin resmiyet kazanmasının, SDG güçlerinin Suriye ordusuna entegre olmasını kolaylaştıracağı görüşünde.
Jeffrey, "Suriye'de merkezi hükümetin rolünü ön plana çıkaran her şey Türkiye tarafından bir artı olarak görülür. DSG'yi Şam ile birleşmeye yaklaştıran her şey Ankara tarafından memnuniyetle karşılanır" görüşünü de dile getiriyor.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın 10 Kasım'da Beyaz Saray'da ağırlandığı görüşmelerin bir kısmına Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da katılmış, Fidan ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile de görüşmüştü.
Türkiye'nin Suriye'deki rolünü Washington'daki Ortadoğu Enstitüsü'nün düzenlediği panelde bir soru üzerine değerlendiren ABD'nin eski Suriye ve Irak büyükelçilerinden Ryan Crocker da "Türkiye'nin oynadığı rol ve bizim Kürtler ve merkezi hükümetle makul bir uzlaşma konusunda Türkiye üzerindeki etkimiz Suriye'nin uzun vadeli istikrarı için çok önem taşıyacak" diyor.(DW)