ABD'den Rojava'ya askeri tahkimat: 24 saatte 4 kargo uçağı indi
ABD’in öncülüğündeki IŞİD’e Karşı Uluslararası Koalisyon güçleri, Rojava’daki askeri üslerine yönelik sevkiyatlarını artırıyor. Son 24 saat içinde bölgeye hava savunma sistemleri, füze platformları ve ağır silah taşıyan 4 kargo uçağı iniş yaptı.
ABD’in öncülüğündeki IŞİD’e Karşı Uluslararası Koalisyon güçleri, Rojava’daki askeri üslerine yönelik sevkiyatlarını artırıyor. Son 24 saat içinde bölgeye hava savunma sistemleri, füze platformları ve ağır silah taşıyan 4 kargo uçağı iniş yaptı.
Yerel kaynaklar ve gözlemci kuruluşlar, Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından bölgedeki stratejik üslere yoğun bir askeri sevkiyat yapıldığını bildirdi.
Hava savunma sistemleri ve füze platformları sevk edildi
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından paylaşılan bilgilere göre, son 24 saat içerisinde ABD öncülüğündeki Koalisyon güçlerine ait 4 nakliye uçağı bölgedeki üslere iniş yaptı.
Sevkiyatın merkezinde Haseke vilayetine bağlı Rimelan bölgesindeki Harab el-Cir Hava Üssü yer aldı.
ABD ordusuna ait iki kargo uçağının bu üsse hava savunma sistemleri ve füze platformları taşıdığı kaydedildi.
Bölgede helikopter hareketliliği arttı
Kargo uçaklarının inişi sırasında bölgede yoğun güvenlik önlemleri alındığı görüldü.
SOHR, operasyon süresince ABD helikopterlerinin havada devriye atarak güvenliği sağladığını bildirdi.
Ayrıca uçaklardan birinin yükünü boşalttıktan sonra Harab el-Cir’den havalanarak Haseke’nin kuzeybatısındaki Kasrek Üssü’ne yöneldiği belirtildi.
Tahkimatın amacı savunma kapasitesini artırmak
Son sevkiyatlarla birlikte 24 saat içinde bölgeye ulaşan nakliye uçağı sayısı dörde yükseldi. Uçakların ağır silahlar, mühimmat ve teknik lojistik malzeme taşıdığı ifade ediliyor.
Askeri kaynaklar, bu hamlenin Koalisyon üslerinin savunma kapasitesini artırmayı ve mevcut füze bataryalarını takviye etmeyi amaçladığını belirtiyor.
Bölgedeki hareketlilik, Halep’te Şam yönetimine bağlı silahlı güçler ile Kürt mahallelerinin güvenliğini sağlayan İç Güvenlik Güçleri (Asayiş) arasındaki çatışmaların ve Ortadoğu’daki genel gerilimin tırmandığı bir dönemde gerçekleşmesi açısından dikkat çekici bulunuyor.