Abdi: Suriye’nin kaderi ABD desteği ve DSG entegrasyonuna bağlı

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, The Jerusalem Post'a verilen demeçte Suriye'deki yeni sürece, IŞİD tehdidine ve Şam'daki yeni yönetime ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Abdi, ABD'nin siyasi desteğinin şart olduğunu vurgulayarak, "Suriye'yi yeniden harika yapmak için DSG'yi desteklemekli" mesajını verdi.

Abdi: Suriye’nin kaderi ABD desteği ve DSG entegrasyonuna bağlı

The Jerusalem Post yazarı Qanta Ahmed'e Haseke'deki askeri üstte konuşan Mazlum Abdi, Rojava'daki güvenlik durumu, IŞİD'li tutukluların yarattığı riskler ve Şam'daki geçiş süreci hakkında açıklamalarda yer aldı.

Abdi, bölgede hâlâ 26’dan fazla gözaltı merkezi ve yaklaşık 10.000 erkek IŞİD mahkumunun bulunduğunu belirterek, bu mahkumların son derece tehlikeli olduğunu vurguladı. Al-Hol kampında ise 25.000 IŞİD kadını ve çocuğu bulunuyor. ABD’nin insani yardım ve asker desteğini azaltmasıyla birlikte DSG, güvenlik ve hizmetleri kendi bütçesinden karşılamak zorunda kalıyor.

“Daha az yardım ve daha az güvenlik personeli ile karşı karşıyayız. DSG, kampın güvenliğini sağlamak ve kendi savunmamızı güçlendirmek için bütçemizden kaynak ayırmak zorunda,” diyen Abdi, Başkan Neçirvan Barzani’ye verdikleri destek için minnettarlığını dile getirdi.

Abdi, DSG’nin Kürtler, laik Araplar, Hristiyanlar ve farklı etnik gruplardan oluşan bir koalisyon olduğunu belirtti. Bu çeşitliliğin, iç çatışmaları ve mezhepçiliği azalttığını ifade etti. Ancak kadın taburunun entegrasyonu ve mevcut askeri yapının güçlendirilmesi gibi zorluklar devam ediyor.

Rojava’nın yeni Suriye’de merkezi olmayan bir yapıya ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Abdi, ABD’nin desteğinin bölgede istikrarın sağlanması için şart olduğunu söyledi. DSG’nin yeni hükümet ve geçici yönetimle entegrasyonu için yapılan 10 Mart Anlaşması’na atıfta bulunan Abdi, ABD özel temsilcisi Tom Barrack ve yerel güvenlik güçleriyle yürütülen çalışmalara dikkat çekti.

Abdi, Ahmed el-Şaraa’nın Batı’yı Suriye’ye yeni bir şans vermeye ikna etme çabalarını izlediklerini belirterek, 2026’nın bölge için belirleyici bir yıl olacağını ekledi. Ayrıca, ABD’nin siyasi ve mali desteğinin, Suriye’nin geleceği için dengeli ve koşullu olması gerektiğini vurguladı.

Röportajda İran ve Türkiye’nin bölgedeki etkisine de değinen Abdi, Türkiye’nin 2019’da Kürtlerle yaptığı barış anlaşması ve İran’ın etkisinin azalmasını değerlendirerek, DSG’nin ABD ve diğer aktif güçlerle iş birliğine hazır olduğunu söyledi.