Bakırhan’dan CHP’ye İmralı tepkisi: Bunu iktidar karşıtlığına dönüştürmemek gerekiyor

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, CHP’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kuulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun olası İmralı ziyaretine temsilci vermeme kararını eleştirerek, “Kürt meselesi iktidar karşıtlığına kurban edilmemeli, CHP Kürt meselesini doğru okumalıdır” dedi.

Bakırhan’dan CHP’ye İmralı tepkisi: Bunu iktidar karşıtlığına dönüştürmemek gerekiyor

Bingöl’de katıldığı programda konuşan Bakırhan, Türkiye’nin “tarihi bir diyalog ve müzakere sürecinden geçtiğini” söyledi ve şunları kaydetti:

“Demokrasi bir bütündür. Türkiye’nin demokrasisini konuştuğumuz bir süreçteyiz. Maalesef kimi siyasi partiler iktidar karşıtlığını çözüm karşıtlığına dönüştürmeye çalışıyor. Kürt meselesi bu ülkenin 100 yıllık, çok önemli ve çok uzun süreli bir meselesidir. Bunu iktidar karşıtlığına dönüştürmemek gerekiyor.”

Kürt sorununun ülkenin enerjisini ve ekonomisini tükettiğini belirten Bakırhan, “Bu meseleyi Türkiye’nin enerjisini ve ekonomisini emen bir sorun olarak layıkıyla ele almak gerekiyor. Aksi hem bize kaybettirdi hem Türkiye’ye kaybettirdi, yine kaybettirir” ifadelerini kullandı.

“CHP meseleyi doğru okumalıdır”

CHP’ye doğrudan çağrı yapan Bakırhan, “Cumhuriyet Halk Partisi Kürt meselesini doğru okumalıdır. Beklentimiz, bu kadar önemli bir meselenin iktidar karşıtlığı üzerinden değil, 86 milyonun lehine olacak şekilde değerlendirilmesidir” dedi.

Bakırhan konuşmasında, kurulmakta olan yeni müzakere zeminine de dikkat çekti:

“Cumhuriyet kurulurken bu toprakların asli unsuru olan Kürtlerin meselesini konuşuyoruz. Yüz yıldır inkâr edilen bir halkın kimliğinin hukuka kavuşmasının mücadelesini veriyoruz. Eğer bugün yeniden bir masa kuruluyorsa, bu halkların direnişi ve ısrarı sayesindedir.”

Kürt meselesinin çözülmesinin yalnızca Kürtler için değil, tüm Türkiye için kazanım olacağını savunan Bakırhan, silahlı çatışmaya ayrılan kaynakların halka dönmesi gerektiğini vurguladı:

“Bu mesele çözülürse milyar dolarları çatışmaya değil, halkın sofrasına akıtacağız. Asgari ücretlinin, emeklinin, yoksulun yaşam koşulları iyileşecek, en önemlisi annelerin gözyaşı dinecek.”

Uyuşturucu ve yolsuzlukla mücadele vurgusu yapan Bakırhan, Kürt illerinde kayyum uygulamalarını da eleştirerek yerel yönetimlerin iradesine saygı çağrısında bulundu.

Sürece karşı çıkan siyasetçileri hedef alan Bakırhan, “Hâlâ dökülen kan yetmemiş gibi çatışmanın, şiddetin devam etmesini isteyenler var. Kanla, gençlerin bedeniyle beslenenler var. Barışın nesi kötü? Barıştan daha meşru bir şey yoktur” dedi.

“Bu süreç sadece Kürtlerin değil, 86 milyonun sürecidir”

Bakırhan, çözüm sürecinde İmralı’nın rolüne de işaret ederek, Meclis Komisyonu’nun artık “meselenin özüne yönelmesi” gerektiğini söyledi:

“Bu meselenin en önemli aktörü olan Sayın Öcalan’la görüşme zamanıdır. Sayın Öcalan, ‘Biz bu ülkede yaşayan milyonlarca Kürt olarak varız, hukukumuzu tanıyın’ diyor. Yerel demokrasi, dillerin özgürlüğü, eşit yurttaşlık istiyor. Bunun neresi kötü?”

Cezaevlerindeki siyasetçilerin serbest bırakılması ve demokratik bir geçiş yasası talep eden Bakırhan, “Bu süreç sadece Kürtlerin değil, 86 milyonun sürecidir. Aidiyet bağlarının güçleneceği, kimsenin kimliğinden ve düşüncesinden dolayı dışlanmayacağı bir Türkiye mümkündür” diye konuştu.

Son olarak tüm siyasi partilere çağrıda bulunan Bakırhan, “Yüzyıl önce tarihi fırsatları ıskaladık, bedelini ağır ödedik. Şimdi yeniden bir fırsat var. Bu ateşi söndürmek için herkes elindeki suyu bu ateşe taşımalı; aksi halde hem zamanı hem ülkenin enerjisini tekrar kaybedeceğiz” dedi.

Ne olmuştu?

TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun olası İmralı ziyareti gündemdeyken CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, partisinin tutumunu, “AK Parti başta olmak üzere diğer partilerin kararıyla İmralı Adası’na gidecek komisyon heyetine partimizden üye vermeyi doğru bulmuyoruz” sözleriyle açıklamıştı.