Dem Parti: Abdullah Öcalan sürece daha fazla dahil edilmeli

PKK’nin Türkiye’den tüm güçlerini çekme kararı almasının ardından açıklama yapan DEM Parti Eş Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, sürecin “tarihi bir dönemeç” olduğunu vurgulayarak, Meclis’i ve tüm toplumu barış sürecine sahip çıkmaya çağırdı.

Dem Parti: Abdullah Öcalan sürece daha fazla dahil edilmeli

PKK’nin Türkiye’den tüm güçlerini çekme kararı almasının ardından DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, sürece ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.

Parti eş başkanları, açıklamalarında süreci “barış ve demokratik toplum yolunda yeni bir sayfa” olarak tanımladı ve “hukuki, siyasi ve toplumsal adımların hızla atılması gerektiğini” vurguladı.

Sözü ilk olarak alan Tuncer Bakırhan, PKK’nin çekilme kararını “tarihi bir gelişme” olarak niteledi: “Fesih kararı alan PKK, güçlerini çektiğini açıklayarak çözüm ve barışta ısrarcı olduğunu dünya kamuoyuna deklare etti. Bu karar, yeni bir aşamanın kapısını ardına kadar açan, demokratik çözüm için büyük bir adımdır. Artık geçmiş acılarını tekrarlamak değil, geleceğin umudunu inşa etme zamanıdır.”

Bakırhan, sürecin ikinci aşamasında hukuki ve siyasi düzenlemelerin belirleyici olacağını belirterek Meclis’e çağrıda bulundu: “Meclis bu tarihi süreçte sorumluluğuna uygun davranmalı. Geçiş dönemi için yapılacak düzenlemeler sadece teknik değil, barışın yapı taşları olacaktır.”

DEM Parti lideri ayrıca Abdullah Öcalan’ın sürece daha aktif dahil edilmesi gerektiğini savunarak, “Diyalog ve müzakere yolları açılmalı, özgür çalışma ve iletişim koşulları sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

Bakırhan, süreci “demokratik entegrasyon” olarak tanımladı ve medyaya da sorumluluk çağrısı yaptı: “Medyamız barışa köprü olmalı, kutuplaştırıcı değil kapsayıcı bir yayıncılık anlayışını benimsemelidir.”

“Cumhuriyet demokratikleşemedi”

Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları ise açıklamasında, Cumhuriyet’in 102. yılına girilirken barış sürecinin “demokratik bir ikinci yüzyıl” için büyük fırsat sunduğunu söyledi: “Cumhuriyet çok değerli bir kazanım ancak demokratikleşemedi. Bu nedenle yüz yıldır aynı sorunlarla boğuşuyoruz. Artık bu ülkenin bir yüz yıl daha acı çekmeye ayıracak zamanı yok. Şimdi Cumhuriyet’i demokrasiyle taçlandırma zamanı.”

Hatimoğulları, barış sürecinin kimsenin çıkarına hizmet etmeyecek ortak bir toplumsal irade olduğunu vurguladı: “Bu süreç herkesindir. Ancak el ele vererek ortak mücadeleyle barışı inşa edebiliriz. Toplumun Meclis’ten büyük beklentisi var.”

“Anahtar kavram demokratik entegrasyondur”

Hatimoğulları, sürecin yeni evresinde en önemli kavramın “demokratik entegrasyon” olduğunu söyledi: “Demokratik entegrasyon anlayışıyla barışı inşa etmek, demokratik Cumhuriyet’e açılan kapının anahtarıdır. Tüm taraflar arasında açık diyalog kanalları işlemelidir.”

Topluma, aydınlara ve sivil toplum örgütlerine de çağrıda bulunan Hatimoğulları, şu ifadeleri kullandı: “Bu süreci kimse dışında görmemeli. Eleştiriler ve farklı düşünceler bizi güçlendirir. Barışın kaybedeni olmaz. Tarih, barışı birlikte kurma cesaretimizi yazsın.”

DEM Parti, açıklamasında son olarak, barış sürecinin hızla ilerlemesi için iktidarın hukuki ve siyasi adımları gecikmeden atması gerektiğini vurguladı.