DEM Parti’den İlber Ortaylı'ya sert tepki: ‘Açıkça ırkçı ve bölücü’

Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın, “Fırat ve Dicle havzasındaki boşalan köylere Uygur ve Kırgızların yerleştirilmesi” yönündeki önerisine sert tepki gösteren DEM Parti Milletvekili Meral Danış Beştaş, öneriyi "ırkçı, bölücü ve insan onurunu yok sayan" bir yaklaşım olarak nitelendirdi.

DEM Parti’den İlber Ortaylı'ya sert tepki: ‘Açıkça ırkçı ve bölücü’

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Ortaylı’nın Hürriyet’te kaleme aldığı yazısında kuraklık ve su savaşlarına değinmişti.

Fırat ve Dicle havzasında boşalan köylerin “Asya’daki kardeş potansiyel nüfusla doldurulması gerektiğini” belirten Ortaylı, “Uygur bölgesinin çalışkan çiftçilerinin kısa zamanda Türkiye’ye getirilmesi gerektiğini; hayvancılık konusunda uzman Kırgızların da bu topraklarda faaliyet göstermesi gerektiğini” belirtmişti.

Beştaş: "Bölücülük tam da bu söylemin kendisidir"

DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla Ortaylı'nın bu sözlerine tepki gösterdi.

Beştaş, toplumsal sorunlara çözüm olarak halkları bir "nüfus transferi" aracı olarak görmenin, ırkçı ve insan onurunu hiçe sayan bir anlayış olduğunu belirtti. Beştaş, "Bölücülük tam da bu ırkçı söylem ve anlayışın kendisidir" diyerek eleştirilerini dile getirdi.

Kendilerini "akil insan" olarak görenlerin, halkların eşitliğini ve kardeşliğini yok saydığını ifade eden Beştaş, Fırat-Dicle havzasına "Uygur Türklerini yerleştirme" önerisinin, tarihsel gerçekleri çarpıtan, barış karşıtı ve ırkçı bir yaklaşım olduğunu vurguladı.

"Nüfus mühendisliği laboratuvarı değil"

Türkiye topraklarının binlerce yıldır farklı halkların, kültürlerin ve inançların bir arada yaşadığı bir coğrafya olduğunu hatırlatan Beştaş, şu ifadeleri kullandı:

"Burayı bir 'nüfus mühendisliği' laboratuvarı gibi görmek, hem en temel insan haklarına hem de barış içinde yaşama hakkına aykırıdır. Suyu, toprağı ve halkları 'hakimiyet' diliyle ele almak, demokratik çözümün ve toplumsal barışın önünü tıkamaktan başka işe yaramaz."

Beştaş, gerçek çözümün dayatmalardan değil, halkların iradesini, kültürünü ve yaşam hakkını korumaktan, demokratik katılımı ve eşit yurttaşlığı güçlendirmekten geçtiğini belirterek, açıklamasını "Barış, dayatma ile değil, adaletle inşa edilir" sözleriyle tamamladı.