DEM Partili Çiçek: Bu Tezkere Türkiye ve Suriye'deki entegrasyonu baltalıyor

Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen Irak ve Suriye tezkeresine tepki gösteren DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, hükümetin Kürt meselesine yaklaşımında “eski argümanların devam ettiğini” söyledi. Çiçek, “Bu tezkere çatışmasızlık sürecini baltalıyor, halkların beklentisine değil yönetimlerin çıkarına dayanıyor” dedi.

DEM Partili Çiçek: Bu Tezkere Türkiye ve Suriye'deki entegrasyonu baltalıyor

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Meclis’e sunulan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak ve Suriye’deki varlığını üç yıl daha uzatan tezkere, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Görüşmelerde DEM Parti adına söz alan İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, hükümetin dış politika gerekçelerini eleştirerek, tezkerenin “Türkiye’yi bölgesel savaşa çekecek bir mantıkla hazırlandığını” ifade etti.

Çiçek, “Türkiye'yi İsrail yayılmacılığı tehdidi adı altında başta Suriye olmak üzere Orta Doğu'da savaşa çekmek isteyen bu tezkereye hepimizin ‘hayır’ demesi gerekiyor” dedi.

Suriye yönetimiyle koordinasyon vurgusuna tepki gösteren Çiçek, “Niye bir türlü Türkiye halklarının, Suriye halklarının beklentisine göre kendinizi konumlandırmıyorsunuz da hep yönetimlere, hep devletlere göre kendinizi konumlandırıyorsunuz? Hangi görüşmede, hangi resmî ortamda Suriye yönetimi size beklentilerini söyledi?” ifadelerini kullandı.

DEM Partili vekil, PKK’nin “silahlı mücadele stratejisini sonlandırdığını” hatırlatarak, “Hükümet olarak göreviniz çatışmasızlık sürecini örgütlemektir. Ama siz bu sorumluluğu almak yerine halklara tezkere dayatıyorsunuz” dedi.

“Bu tezkere entegrasyon sürecini baltalıyor”

Çiçek, Türkiye’nin QSD’nin Suriye ordusuna entegrasyonu reddettiği yönündeki iddiasını da “gerçek dışı” olarak nitelendirdi. 10 Mart Mutabakatı’nın “entegrasyon mutabakatı” olarak görülebileceğini belirten Çiçek, “Suriye’de 6 bin seçmenin katıldığı seçim, halkların iradesini temsil etmiyor” dedi.

 6 bin Suriyeli seçmen Suriye'deki Suriye Kürt'ünü, Alevi'sini, Dürzi'yi, halkların ve inançlarının kaderini temsil etmiyor, kaderini temsil etmiyor. Türkiye'de, Afrin'de ve benzeri yerlerde göçmenler dönüşü bekliyor ama sizin savaş tezkereniz, tezkere üzerinden yaptığınız operasyonlar şu anda göçmenlerin geri dönüşünü engelliyor ve siz bu yönüyle, bu tezkereyle Türkiye'deki, Suriye'deki entegrasyon politikalarını baltalıyorsunuz” diyen Çiçek, hükümetin politikalarının “entegrasyon ve barış sürecini” baltaladığını savundu.

Çiçek, tezkereye ekonomik bir perspektiften de yaklaşarak, “Bu tezkere savaş ekonomisine devam yetkisi istiyor” dedi. Savaş politikalarının toplumsal refahı azalttığını belirterek, “İktidar, sınır ötesi eylemlerine haklılık atfederken buna karşı çıkan her sesi tehdit ya da terör kategorisine yerleştiriyor. Biz bu mutlak gücü sorguluyoruz ve tezkereye ‘hayır’ diyoruz” ifadelerini kullandı.

Değerlendirme | DEM Parti’den ‘siyasal inisiyatif’ vurgusu

Cengiz Çiçek’in çıkışı, DEM Parti’nin tezkere tartışmasında “çatışmasızlık ve halkların beklentisi” merkezli söylemini sürdürdüğünü gösteriyor. Parti, tezkerenin yalnızca askeri yetki değil, aynı zamanda “demokratik çözüm sürecine karşı bir irade beyanı” anlamı taşıdığını savunuyor. Çiçek’in “savaş ekonomisi” vurgusu ise tartışmayı güvenlik alanından çıkararak ekonomik meşruiyet zeminine taşımayı amaçlıyor.