Dürzi Şeyhi Bediriye: Soruşturma komitesinin raporunu tanımıyoruz

Dürzi Şeyhi Fadi Bediriye, Süveyda'da temmuz ayında yaşanan şiddet olaylarını araştırmak üzere kurulan Süveyda Ulusal Soruşturma Komitesi’nin hazırladığı raporu tanımadıklarını söyledi.

Dürzi Şeyhi Bediriye: Soruşturma komitesinin raporunu tanımıyoruz

Dürzi Şeyhi Fadi Bediriye, Şam hükümeti güçlerinin Süveyda'da suç işleyen savaşçılara gözcülük yaptığını, kurulan araştırma komitesinin gerçekleri gizlediğini ifade etti.

Dürzi Şeyhi Fadi Bediriye, Rûdaw TV bültenine katılarak Süveyda'daki son durumu değerlendirdi.

Fadi Bediriye, kendilerinin ateşkese bağlı kalmalarına rağmen karşı tarafın bunu her saat ihlal ettiğini belirterek şunları söyledi:

"Dağda yaşananlar, savunmasız sivillerin her gün ve günün her saati hedef alınmasıdır. Bunlar açık ihlallerdir, tarih ve saatleriyle belgelenmiştir. Her gün 'Savunma Bakanlığı' olarak adlandırılan güçler tarafından sivillerin hedef alındığı haberleri bize ulaşıyor."

Bediriye, insansız hava araçlarının evlerine dönen vatandaşları vurduğunu belirterek, "Onları önce geri getiriyorlar ve sonra da dronlar ve keskin nişancılarla vuruyorlar. Bu yüzden Ulusal Savunma'daki gençlerimiz kendilerini korumak için karşılık vermek zorunda kalıyorlar" dedi.

"Uygur ve Çeçen savaşçılar"

Fadi Bedriye, yabancı savaşçıların varlığından bahsederek, "Biz bu konuyu gerçek belgelerle kayıt altına aldık. Evet, sıradan insanlar aracılığıyla Uygur, Çeçen ve diğer yabancıların varlığını kanıtladık ancak onlar raporlarında bunu inkar ettiler” dedi.

“Bu raporları tanımıyoruz”

Süveyda’da yaşanan şiddet olaylarını araştırmak üzere kurulan araştırma komitesini sert bir dille eleştiren Bediriye, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu raporları tanımıyoruz. Komite başkanı, düzenlediği basın toplantısında, Uygur ve Çeçen yabancıların varlığıyla işlenen vahşi eylemlerden yönetimi ve 'Genel Güvenlik' birimini sorumlu tutmadı. Onlar, tecavüz seviyesine varan tacizlerde bulundular ve 'Genel Güvenlik' olarak adlandırılanlar da kapılarında nöbet tutuyordu. Bu, tanıkların şahitliğiyle sabittir ve kimlikleri bizde mevcuttur."

"Sistematik bir kuşatma"

Dürzi Şeyhi, bölgedeki kuşatmaya dikkat çekerek, "Gerçek bir kuşatma altındayız. Elektrik sürekli kesik, su az ve aynı durum yiyecek ve ilaçlar için de geçerli” dedi.

Bediriye, insani yardımların bile kendilerine zorlukla ulaştığını belirterek, "Lübnan'daki akrabalarımızdan yardım olarak gelen soğutuculu kamyonlar 15 gün bekletildi ve dağa geç sokuldu. Malzemelerin açıkça zarar gördüğünü ve erzağın bize hamur gibi ulaştığını gördük" dedi.

“Akaryakıt istasyonları boş”

Fadi Bediriye, garantör devletlere ve dünyaya kendilerine sahip çıkmaları çağrısında bulunarak, "Kış mevsimindeyiz ve bize verilmeyen yakıta ihtiyacımız var. Akaryakıt istasyonları boş” dedi.

"Kök çürükse dallara güven olmaz”

Fadi Bedriye son olarak, Şam hükümetine ve hükümet tarafından yürütülecek soruşturmalara hiçbir güvenlerinin olmadığını belirterek şunları söyledi:

"Kök çürükse dallara güven olmaz. Medya aracılığıyla tüm dünyaya yalan söyleyen ve gerçekleri saptıran bu yönetime inanmıyoruz. Kendimize inanıyoruz ve kendi başımıza ayağa kalkacağız. Bize hak ve adalet gözüyle bakılmasını ve kurtarılmayı talep ediyoruz."

Ne olmuştu?

Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde 13 Temmuz'da Bedevi Arap aşiretleri ile Dürzi silahlı gruplar arasında küçük çaplı çatışmalar başladı.

Bölgeye sevk edilen Suriye güvenlik güçleri ile Dürzi gruplar arasında çatışmalar çıktı.

Güvenlik güçleri ile yerel silahlı Dürzi gruplar arasındaki çatışmaların büyümesinin ardından taraflar arasında ateşkes sağlandı.

Ateşkes kısa sürede bozulurken İsrail ordusu, Suriye güvenlik güçlerini hedef alan saldırılar düzenledi.

İsrail hava kuvvetleri, 16 Temmuz'da Suriye Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığı’nı vurdu.

Süveyda'da aynı gün hükümet ile yerel gruplar arasında ateşkes yeniden sağlanırken, İsrail savaş uçakları Şam ve Dera'ya saldırılar gerçekleştirdi.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack 16 Eylül'de başkent Şam'daki Tişrin Sarayı'nda bir araya gelmiş, Süveyda'daki olaylar için ortak yol haritasında anlaşıldığı duyurulmuştu.

Yol haritasında, "sivillere ve mallarına zarar verenlerin uluslararası sistemle tam koordinasyon içinde soruşturulup hesap vermesinin sağlanacağı, Süveyda'ya insani ve tıbbi yardımların kesintisiz ulaştırılacağı, zarar görenlere tazminat ödeneceği, köy ve kasabaların onarılacağı ve göç edenlerin dönüşünün kolaylaştırılacağı" ifade edilmişti.