Erbakan'dan '5 vekil İmralı’ya giderse komisyondan çekilebiliriz' çıkışı

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un TBMM’deki "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" üyesi 5 milletvekilini İmralı’ya görüşmeye göndereceği yönündeki iddialara ilişkin, “Biz TBMM’de kurulan komisyonun hiçbir şekilde böyle bir heyet oluşturup da İmralı'ya göndermesini tasvip etmeyiz. TBMM'de milletin iradesiyle seçilmiş olan milletvekillerinin İmralı'nın ayağına gitmesine biz sıcak bakmayız ve böyle bir şey olması halinde komisyondan çekilme durumunu dahi gündemimize alırız” dedi.

Erbakan'dan '5 vekil İmralı’ya giderse komisyondan çekilebiliriz' çıkışı

Erbakan, partisinin il başkanları toplantısında gündeme dair açıklamalarda buldu.

Erbakan’ın gündeminde, asgari ücretli, emekli ve Gazze vardı. Erbakan, partisinin Olağan Kongresi’nin 16 veya 30 Kasım'da Ankara Arena Spor Salonu’nda yapılacağını belirtti.

“Komisyondan çekilme durumunu dahi gündemimize alırız”

Erbakan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un TBMM’de kurulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" üyesi 5 milletvekilini İmralı’ya görüşmeye göndereceği yönündeki iddialara ilişkin, “Biz TBMM’de kurulan komisyonun hiçbir şekilde böyle bir heyet oluşturup da İmralı'ya göndermesini tasvip etmeyiz. Burada İmralı ile görüşecek olan varsa bu MİT’tir, devlet zaten görüşüyor. MİT zaten görüşüyor, DEM Partili vekiller zaten gidip geliyorlar, görüşüyorlar. Söyleyecekleri bir şey varsa bunlar aracılığıyla söylesinler. TBMM'de milletin iradesiyle seçilmiş olan milletvekillerinin İmralı'nın ayağına gitmesine biz sıcak bakmayız ve böyle bir şey olması halinde komisyondan çekilme durumunu dahi gündemimize alırız” dedi.

“Türkiye'yi 1946 öncesine götürecek bir noktaya bile gelebilir”

Erbakan, CHP İstanbul İl Başkanlığına geçici yönetim atanması ve sonrasında yaşanan sürecine ilişkin de şunları söyledi:

“Biz siyasetin mahkeme kararlarıyla, yargı kararlarıyla dizayn edilmesini doğru bulmuyoruz. Siyasi partilerin kendi içindeki süreçlerde, işleyişlerde birtakım yanlışlar, hatalar olduysa bunlarla ilgili gerekli ihtarlar yapılır ve siyasi partiler de kendi mekanizmaları ile bunları düzeltirler. Ama mahkeme kararıyla bir kayyum atanması bizim için uygun bir davranış değildir.

Bu dozu arttırılırsa eğer Türkiye'yi 1946 öncesine götürecek bir noktaya bile gelebilir. İktidar partisi dışındaki partilerin yargı kararlarıyla susturulması, dizayn edilmesi, başlarına kayyumlar, müfettişler atanması, yönetimlerine el konulması, bunların dozunun artması halinde Türkiye demokrasisi büyük yara alır. Burada dediğim gibi bir usülsüzlük, bir yanlışlık varsa bunların ihtarlarının yapılması ve bunların siyasi partiler tarafından çözümlenmesi gerekmektedir.”