Erdoğan: Kalıcı barış ancak adil ve onurlu bir barışla mümkündür

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye'deki etnik ve dini aidiyetleri kışkırtarak bu ülkenin istikrarsızlığından medet umanlar hedeflerine ulaşamayacaklarını bilmelidir. Bölgemizin 1 asır önce olduğu gibi tekrar yeni haritalar üzerinden parçalanmasına, dizayn edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Pusuda bekleyenlere, ellerini ovuşturanlara fırsat vermeyeceğiz” dedi.

Erdoğan: Kalıcı barış ancak adil ve onurlu bir barışla mümkündür

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyükelçilere verdiği iftar programında açıklamalarda bulundu.

“İslam düşmanlığı, göçmen karşıtlığı, kural ve hukuk temelli uluslararası sistemi çıkmaza sürüklüyor” diyen Erdoğan, “Küresel güvenlik mimarisine ve kural temelli sisteme güven azaldıkça maalesef tedirgin artmakta, orman kanunları öne çıkmaktadır. Kelimenin tam anlamıyla altta kalanın canının çıktığı acımasız bir uluslararası gerçeklik öne çıkıyor” ifadelerini kullandı.

“Biz dost acı söyler prensibine inananlardan biriyiz”

BM Güvenlik Konseyi'nde veto yetkisine sahip bir İslam ülkesinin bulunmasının ihtiyaçtan öte artık bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Ancak 5 daimi üyenin adaleti esas alan güç paylaşımına gitmek yerine güç temerküzüyle sorunları bastırmayı görmekteyiz. Bütün bu gerçeklikleri açık yüreklilikle değerlendirmemiz kimi dostlarımızı memnun etmediğinin bilincindeyiz. Ama biz dost acı söyler prensibine inananlardan biriyiz” diye konuştu.

Erdoğan, “Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğimizi sürdürürken muhtemel çözümün ne Rusya ne Ukrayna'sız olabileceğine inanıyoruz. Ateşe körükle gitmeden krize çözüm üretmeyi amaçladık. Savaş şartlarına rağmen müzakere ve uzlaşının mümkün olabileceğini gösterdik” değerlendirmesinde bulundu.

“Bölgemiz kan, çatışma ve gözyaşına doydu”

“Kalıcı barış ancak adil ve onurlu bir barışla mümkündür” diyen Erdoğan, “Bunun yolu da iki tarafın temsil edildiği müzakere sürecinden geçiyor. Bölgemizin kan, çatışma ve gözyaşına doyduğunu artık herkesin, tüm tarafların görmesini ümit ediyoruz. Tek masumun ölmemesi için müzakerelere ev sahipliği dahil her türlü desteği vermeye hazır olduğunu ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Gazze meselesine de değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Filistin halkı bu Ramazan'ı da acıyla karşıladı. İsrail'in hukuk tanımaz şımarık tavırlarıyla ateşkes umutlarının solmaya başladığını görüyoruz. Netanyahu hürümeti ateşkes anlaşmasını istismar etmek için her yola başvuruyor. Bir de Mescid-i Aksa'yı hedef alan kışkırtmalarıyla İsrail'li yetkililer ateşle oynamaktadır.”

"Pusuda bekleyenlere, ellerini ovuşturanlara fırsat vermeyeceğiz"

Erdoğan Suriye'de 8 Aralık'ta Esad rejiminin devrilmesiyle yeni dönemin başladığını vurguladı.

“Toprak bütünlüğü, siyasi birliğini sağlamış, tüm komşular için güven ve istikrar kaynağı olan Suriye'nin inşası en büyük temennimizdir” diyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Hepimizin Suriye halkının ülkelerini yeniden ayağa kaldırma çabalarına güçlü destek olması gerekiyor. Suriye'deki etnik ve dini aidiyetleri kışkırtarak bu ülkenin istikrarsızlığından medet umanlar hedeflerine ulaşamayacaklarını bilmelidir. Bölgemizin 1 asır önce olduğu gibi tekrar yeni haritalar üzerinden parçalanmasına, dizayn edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Pusuda bekleyenlere, ellerini ovuşturanlara fırsat vermeyeceğiz.

Terörsüz Türkiye hedefiyle yürüttüğümüz çalışmaların amaçlarından biri de bu kirli ve kanlı planlara engel olmaktır. Kulaklara fısıldanan senaryoları da çok iyi biliyoruz. Emperyalist senaryolara figüranlık yapanların akıbeti eninde sonunda buruşturulup bir kenara atılmaktır. Tarihin tekerrür etmesi istenmiyorsa izlenmesi gereken yol bellidir. Türkiye olarak güvenliğimize yönelik her türlü tehdidi kaynağında etkisiz hale getirme kudretine hamdolsun ziyadesiyle sahibiz.”

Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) üyelik sücrecinin Türkiye için stratejik bir öncelik olmaya devam ettiğini vurgularken, "Türkiye'siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez" dedi.