Erdoğan’dan Rojava için yeni operasyon sinyali
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'nin parçalanmasına, üniter yapısının bozulmasına rıza göstermeyiz. Bu konuda risk görürsek gerekli adımları süratle atarız” dedi.
Erdoğan, “Türkiye, bekasını ve güvenliğini koruma noktasında nasıl tavizsiz bir iradeye sahip olduğunu pek çok kez göstermiştir. İş o raddeye varırsa yine bir gece ansızın gelebiliriz” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2025 yılının ilk Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Son 15 aydır tüm dünyanın gözleri önünde son asrın en barbar soykırımlarından birini yaşayan Gazzeli kardeşlerimiz için 2025 senesinin ateşkese, huzura, barışa ve felaha vesile olmasını diliyorum. Türkiye olarak ilk günden beri Filistin’de kanın ve katliamın durması için tüm yolları deniyoruz.
Uluslararası toplumun İsrail hükümeti üzerindeki baskıyı artırması için diplomatik temaslarımızı yoğunlaştırdık. Gazze'de barış umutlarını tekrar yeşertecek bir kapının aralanması için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Netice alıncaya kadar da buna devam edeceğiz.
Biz şu ilahi müjdeye tüm kalbimizle inanıyor ve iman ediyoruz: Allah sabredenlerle beraberdir. 61 yıllık Baas rejiminin ve 13 yıllık katliamların ardından Suriye’de nasıl inanç, iman ve sabır kazanmışsa inşallah Filistin’de de hak yerini bulacak, adalet güneşi zulmün karanlığını delip geçecektir. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne sahip Filistin devleti mutlaka kurulacaktır.
“Enflasyonda çok iyi bir noktadayız”
Enflasyon ve istihdamda da hamdolsun çok iyi bir noktadayız. TÜİK tarafından açıklanan son enflasyon verileri enflasyonla mücadelede doğru yolda olduğumuzu tekrar teyit etmiştir. Uyguladığımız politikalar sayesinde enflasyon Aralık'ta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38'e gerilemiştir. Senelik enflasyon 2023 sonuna kıyasla 20 puan, 2024 Mayıs ayında zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür.
Enflasyonda düşüş trendi inşallah 2025 senesinde daha da hızlanacaktır. Bununla ilgili çok kapsamlı bir yol haritası hazırladık. Buna göre, para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek. İkincisi, maliye politikası kanalı enflasyonla mücadeleye çok güçlü destek verecek. Üçüncüsü, bütçe imkanları elverdikçe yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefi ile uyumlu olarak belirleyeceğiz.
Dördüncüsü, dezenflasyonu sadece talep yönlü politikalarda değil gıda, konut ve enerji gibi birçok alanda arz yönlü tedbirlerle de destekleyeceğiz. Hayat pahalılığıyla ilgili milletimizin şikayet konularının en başında konut fiyatları ve kiralar geliyor.
“Arkasına terörü ve teröristi alarak siyaset olmaz, olamaz”
Milli Mücadele ile Sevr'i yırtıp atmakla kalmadık aynı zamanda bu ülkeyi bir daha böyle bir travma ile karşı karşıya bırakmamak için yemin ettik. 2002'den bu yana bizim de temel hedefimiz, milletimizin bir daha asla beka sorunu yaşamamasıdır.
Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak yakın gelecekteki en önemli önceliklerimizden biridir. Terörün ve şiddetin hüküm sürdüğü bir iklimde demokrasinin neşvünema bulması, gelişmesi, kendi ayakları üzerinde durması mümkün değildir. Arkasına terörü ve teröristi alarak siyaset olmaz, olamaz. Dünyanın hiçbir medeni ülkesi buna izin vermez. Terörün karanlık gölgesi ülkemiz siyasetinin üzerinden çekildikçe inşallah Türkiye daha sağlıklı, olgun, özgürlükçü zemine kavuşacaktır.
“Yine bir gece ansızın gelebiliriz”
Komşumuz Suriye'de gerçekleşen epik devrimle hem bu ülkede hem bölgemizde artık yeni bir dönem başlamıştır. Yeni Suriye yönetiminin ülkenin toprak bütünlüğü, birliği temelinde bir Suriye inşa etmeye çalıştığını ve bunda da kararlı olduğunu görüyoruz. Bizim de samimi arzumuz, beklentimiz, politikamız bu yöndedir.
Suriye'nin parçalanmasına, hangi kisveyle olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza göstermeyiz. Bu konuda bir risk görürsek gerekli adımları süratle atarız. Suriye'deki ihtilafı ve DEAŞ tehdidini fırsata çevirip farklı hülyalar görenler son gelişmeler sonrasında bölgemizin kadim gerçekleriyle yüzleşmişlerdir. Bu gerçek bölgenin geleceğinde teröre yer olmadığıdır. Tercihini terörden ve şiddetten yana kullananları bekleyen tek akıbet silahlarıyla birlikte toprağa gömülmektedir.
Açık söylüyorum, bunun önüne hiçbir güç geçemez. Türkiye, bekasını ve güvenliğini koruma noktasında nasıl tavizsiz bir iradeye sahip olduğunu pek çok kez göstermiştir. İş o raddeye varırsa yine bir gece ansızın gelebiliriz. Allah'a şükür bunu yapabilecek gücümüz, kapasitemiz ve kabiliyetimiz ziyadesiyle mevcuttur. Herkes hesabını buna göre yapmalıdır. Bilhassa sorumluluk mevkiinde olanlar ne provokasyonlara gelmeli ne de milleti provoke edecek cümleler kurmalıdır. Terör baronları adına milleti tehdit edenlere pabuç bırakmayacağımızı burada özellikle ifade etmek istiyorum. Kimi il ve ilçelerimizde açtıkları hendeklerle kantonculuk peşinde koşanları nasıl o çukurlara gömdüysek, bugün de aynı niyeti taşıyanlar çıkarsa bunun bedelini onlara misliyle ödetiriz.
Bölücü örgüt ve Suriye’deki uzantıları için çember daralıyor. Dün ve önceki gün de söyledim. Biz iktidar ve ittifak olarak terörsüz Türkiye hedefimizi öyle veya böyle ama mutlaka gerçekleştireceğiz. Bu konudaki hüsnüniyetimizi ve güçlü irademizi kamuoyumuzla paylaştık. Elbette bunu suhulet ve sükunetle olmasını temenni ederiz. Ama bu yol tıkanır veya dinamitlenirse işte o zaman devletimizin kadife eldivene sarılı demir yumruğunu kullanmaktan da çekinmeyiz. Sonuçta kardeşliğin kazanacağına, birliğin, beraberliğin ve huzurun kazanacağına yürekten inanıyoruz.
“En az 3 çocuk çağrısının ne kadar önemli olduğunu tekrar gördük”
Küresel şer odaklarının teşvik ettiği cinsiyetsizleştirme politikaları herkesin malumu. LGBT meselesi bugün ailenin varlığına yönelik en ciddi tehlikelerin başında gelmektedir. 2023 yılında ülkemizdeki doğurganlık hızı 1,51 seviyesine gerilemiştir. Açıkça ifade etmek gerekirse bu durum alarm vericidir, Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir. Her fırsatta yaptığımız ‘en az 3 çocuk’ çağrısının ne kadar önemli olduğunu böylece tekrar görmüş oluyoruz. Toplumun tüm kesimlerinde farkındalık oluşturmak amacıyla 2025 senesini ‘Aile Yılı’ ilan etmeyi kararlaştırdık. Yıl boyunca Aile ve Sosyal Hizmetleri Bakanlığımız koordinasyonunda aile yapımızın korunması, güçlendirilmesi ve gelecek nesillere sağlam bir miras olarak aktarılması için kapsamlı çalışmalar yürüteceğiz”.