Erdoğan’dan sürece ilişkin 'barış' mesajı: Çok az kaldı
Sürece ilişkin mesaj veren Erdoğan, "Milletimizin hasretini çektiği büyük ve güçlü Türkiye'ye kavuşmamıza çok az kaldı. Zulümle, krizle, çatışmayla boğuşan coğrafyamızda barış rüzgarlarının esmesine inanın çok az kaldı. Allah'ın izniyle, sizlere (gençlere) terörün olmadığı; her metrekaresinde huzurun, güvenliğin, refahın, kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye'yi teslim edeceğiz. Son nefesimize kadar sizlerin hizmetinde olmaya inşallah devam edeceğiz" dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşiktaş TÜPRAŞ Stadyumu'nda düzenlenen TÜGVA Yaz Okulları Finali Programı'na katıldı.
Sürece ilişkin barış mesajı veren Erdoğan, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Türkiye Gençlik Vakfımız, maşallah, hem eğitim hem kültür, sanat ve spor faaliyetleriyle 11 yıldır çok kıymetli hizmetler veriyor. Vakıf okulları, Enderun okulları, doğa kampları, münazara yarışmaları, kitap okuma kulüpleri gibi programlarla milyonlarca gencimize ulaşıyor. İslam dünyasını ilgilendiren tüm meselelerde, TÜGVA milletimize yakışır şekilde vicdanlı, onurlu, merhametli bir duruş sergiliyor. Vakfımızın daha pek çok alandaki başarılı çalışmalarıyla iftihar ediyoruz. Tabii şunu da çok iyi biliyoruz: Ellerine geçen her fırsatı TÜGVA’ya saldırmak için kullananları rahatsız eden, işte bu hizmetlerdir.
''Gençlerimizi marjinallerin insafına terk etmeyeceğiz''
Polise asit atan, taş atan, molotof atan; esnafın malını mülkünü yağmalayan değil, vatana, millete, ümmete sevdalı gençlerin yetişmesini istemiyorlar. TÜGVA’ya karşı düşmanlıklarının sebebi de işte budur. Ama onlara bugün kötü bir haberim var: Onları daha uzun yıllar rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Gençlerimizi marjinallerin insafına terk etmeyeceğiz. Her bir gencimizi ihlasla kucaklayacak, muhabbetle bağrımıza basacağız. Bugün bir kez daha; medeniyet değerlerimizin şuurunda, yeni kuşakların yetişmesi için varını yoğunu ortaya koyan her bir kardeşime, her bir TÜGVA mensubuna, yöneticisine, gönüllüsüne teşekkür ediyorum. Cenab-ı Allah emeklerinizi zayi etmesin, çabalarınızı hayra tebdil eylesin. Çıktığınız bu seferi inşallah zaferle müjdelesin diyorum.
81 ilimizi, eğitim kurumlarımızda kütüphanelerle, yurtlarla, gençlik ve spor tesisleriyle, bilim merkezleriyle gençlerimiz için donattık. Elbette önümüzde gidecek daha çok yolumuz var. Daha ülkemize kazandıracağımız pek çok reform, yatırım, hizmet var. Ne diyor şair? "Tasalanma yiğidim. Zaman bizden yanadır. Külümüzden yükselen duman bizden yanadır. Son durak, son ilahi ferman bizden yanadır. Dünya düşman olsa da iman bizden yanadır. Kapıları açacak coşkun bin niyaz kaldı. Ufka bir bak yiğidim, inkılaba az kaldı.
“Coğrafyamızda barış rüzgarlarının esmesine inanın çok az kaldı”
Evet, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun kuvveden fiile çıkmasına çok az kaldı. Milletimizin hasretini çektiği büyük ve güçlü Türkiye’ye kavuşmamıza çok az kaldı. Zulümle, krizle, çatışmayla boğuşan coğrafyamızda barış rüzgarlarının esmesine inanın çok az kaldı.
Allah’ın izniyle, sizlere terörün olmadığı; her metrekaresinde huzurun, güvenliğin, refahın, kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi teslim edeceğiz.
Son nefesimize kadar sizlerin hizmetinde olmaya inşallah devam edeceğiz.
''Gazze’de son asrın en vahşi soykırımı yaşanmaktadır''
Sevgili gençler, inanıyorum ki her biriniz Gazze’de yaşananları takip ediyorsunuz. Filistinli kardeşlerimiz, siyonist cinayet şebekesinin yüzde 90’ını yerle yeksan ettiği Gazze’de açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla mücadele ediyor. Her gün, karnı sırtına yapışmış masum bebeklerin, çocukların, kadınların şehadet haberini alıyoruz. Gazze’deki masumlar, 'gıda dağıtım merkezi' olarak adlandırılan kıyım merkezlerinde bitkinlikten bayılıyor, kalleş kurşunların hedefi oluyor. Anne ve babalar, enkazların arasında kilometrelerce yol yürüyüp bir çuval una ulaşmak, bir yudum suya erişebilmek için canlarını tehlikeye atıyor. Benzerlerini yalnızca toplama kamplarında göreceğimiz sahnelerin çok daha kötüsü, şu an Gazze’de sözde medeni dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Şunu bugün bir kez daha açık açık ifade ediyorum: Gazze’de son asrın en vahşi soykırımı yaşanmaktadır.
İsrail’le ticareti tamamen durdurarak Filistin halkının yanında olduk. Diplomatik temaslarımızla, uluslararası alandaki çabalarımızla Gazze’nin yanında olduk. Burada sayamayacağımız nice destekle, nice yardımla Gazze’nin ve Gazzeli mazlumların yanında olduk. İsrail’den 'aferin' almak için Filistin direnişine 'terör' iftirası atanlara rağmen, Gazze’nin kahraman evlatlarına sırtımızı dönmedik. Tehdit edildik, gizli açık pek çok operasyona maruz kaldık. Ama hiçbir zaman Filistin’i ve Filistin davasını savunmaktan vazgeçmedik.
''Suriye’de olduğu gibi Gazze’de de zulmün sona erdiğini inşallah göreceğiz''
Gazzeli kardeşlerimiz, öz yurtlarında, şehit kanlarıyla sulanmış o mübarek topraklarda inşallah ebediyen özgürce yaşayacak. O kutlu gün geldiğinde Allah nasip ederse biz de orada olacağız. Kardeşlik görevimizi yerine getirmenin gönül huzuruyla orada olacağız. Zor zamanlarda hakkı haykırmanın gururuyla orada olacağız. Zalimler karşısında dik durmanın şerefiyle orada olacağız. Mazlumlara sahip çıkmanın izzetiyle orada olacağız. Gazzeli kardeşlerimizle birbirimize muhabbetle sarılacak, kucaklaşacağız. İnşallah hep beraber omuz omuza şükür namazı kılacağız. Suriye’de olduğu gibi Gazze’de de zulmün sona erdiğini inşallah göreceğiz. O güzel günlere mutlaka vasıl olacağız.”
Evet, her şey geçecek. Bu zulüm bitecek ve kan duracak. Bu enkaz kaldırılacak. İnşallah geriye, yine tüm cesametiyle Filistin kalacak. Rabb’im o günleri görmeyi, Filistinli kardeşlerimizle birlikte bizlere, hepimize inşallah nasip eylesin diyorum.''