İlham Ahmed: Şam Mazlum Abdi'ye Savunma bakanlığı teklif etti
Rojava Özerk Yönetim Dış İlişkiler Eşbaşkanı İlham Ahmed, Şam yönetiminin DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi’ye Savunma Bakanlığı teklif ettiğini açıkladı.

Rojava Özerk Yönetim Dış İlişkiler Eşbaşkanı İlham Ahmed, Londra merkezli Arapça ve İngilizce yayın yapan al-Majalla dergisine verdiği röportajda, Suriye hükümetiyle yürütülen müzakerelerin detaylarını paylaştı.
Ahmed, Suriye Geçiş Dönemi Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile Ağustos sonunda Şam’da yapılan son görüşme dahil olmak üzere, iki taraf arasındaki müzakere turlarının, özellikle tartışmalı maddelerdeki görüş ayrılıklarını gidermeyi amaçladığını belirtti.
Özerk Yönetim, kendi bakış açısını sunduğunu ve konuları tartışmak üzere uzman komitelerin bir takvim çerçevesinde toplanması konusunda anlaşmaya vardığını ifade etti.
Temel Anlaşmazlıklar: DSG ve merkezi yönetim
Ahmed, müzakerelerin temelini 10 Mart’ta Başkan Ahmed el-Şara ile DSG Komutanı General Mazlum Abdi arasında yapılan anlaşmanın oluşturduğunu vurguladı. Temel anlaşmazlık noktalarının “DSG ile yeni Suriye ordusu arasındaki ilişkinin geleceği” ve “Kuzeydoğu Suriye’deki özerk yönetimin konumu ile Suriye sisteminin doğası arasında merkeziyetçilik ve ademi merkeziyetçilik ilişkisi” olduğunu söyledi.
Kolordular oluşturulabilir
Ahmed, DSG ve güvenlik güçlerinin yaklaşık 100 bin savaşçı ve üyeden oluştuğunu belirterek, ordunun Anayasal Kurucu Bildiri’ye göre kolordulardan oluşabileceğini ifade etti.
Ortak ekipler ve komitelerin oluşturulacağını belirten Ahmed, “Geçiş aşamasında olduğumuz ve entegrasyon sürecinin kademeli olması gerektiği göz önüne alındığında, doğrudan değişiklikler olumsuz sonuçlar doğurabilir” dedi.
Mazlum Abdi’ye Bakanlık teklifi
İlham Ahmed, Mazlum Abdi veya DSG’den başka bir subayın Suriye ordusunda Savunma Bakanı veya Genelkurmay Başkanı olarak görev alması yönünde Şam ve diğer taraflardan teklifler geldiğini belirtti. Ahmed, bu tür tekliflerin normal olduğunu ve bölgenin temsili ile Suriye toplumunun kültürel çeşitliliğinin Şam’daki yönetimde ortaklığının önemli olduğunu vurguladı.
Kadın savaşçıların akıbeti ne olacak?
Kadın Koruma Birlikleri’nden (YPJ) yaklaşık 12-13 bin kadın savaşçının geleceğine değinen Ahmed, YPJ’nin terörle mücadelede öncü bir rol oynadığını ve kadınların askeri alandaki rolünün stratejik önem taşıdığını söyledi. Mevcut ordu yapısının kadınların bu alandaki rolünü tam olarak kabul etmediğini ancak birliklerin bölgede kalacağını ve Kuzeydoğu Suriye’deki ekiplerin bir parçası olarak görevlerini sürdüreceğini ifade etti.
Ahmed Şara’nın açıklamaları
Ahmed, uzman komitelerin bu ay içinde toplanması ve bir zaman çizelgesi belirlenmesi beklendiğini ancak Şam’dan hâlâ yanıt alınamadığını aktardı. Başkan el-Şara’nın New York’a gitmeden önce Şam’da bir müzakere turunun gerçekleşmesi gerektiğini, ancak bunun gerçekleşmediğini söyledi.
19 Eylül’de el-Şara’ya atfedilen ve yıl sonuna kadar anlaşma sağlanamazsa Türkiye’nin askeri harekat düzenleyebileceği yönündeki açıklamalara ilişkin Ahmed, “El-Şara’nın ifadesi hakkında bildirilenlerin doğruluğundan emin değilim. Doğrudan böyle tehditlerin yayınlanacağına inanmıyorum” dedi. Ayrıca, Suriye’nin uzun süredir süregelen çatışma deneyimi göz önüne alındığında, bir yıl içinde tam bir çözüm beklemenin gerçekçi olmadığını ekledi.
Ademi merkeziyetçi sistem ve anayasal reformlar
Ahmed, anayasal reformlar hakkında, özellikle geçiş aşamasında Suriye’nin birliğini korumak ve tüm Suriyelilere güvenceler sunmak için ademi merkeziyetçi bir sistemin “çok gerekli” olduğunu belirtti. Önceki merkeziyetçi rejimlerin yerel kimlikleri nasıl yok ettiğini ve siyasi özgürlükleri kısıtladığını hatırlatarak, bu deneyimlerden ders çıkarılması gerektiğini söyledi.
Anayasal bildiride, parlamentoda birinin valilikleri, diğerinin halkı temsil eden iki meclis olabileceği gibi ademi merkeziyetçi bir sistem önerisini dile getiren Ahmed, ana dilde eğitim hakkı ve kadınların karar alma pozisyonlarında temsili gibi maddelerin de yer alması gerektiğini vurguladı. Ahmed, bu konunun kendileri için bir öncelik olduğunu ve çoğu Suriyeli için de aynı şekilde önemli olduğunu belirtti.
Eğitim Bakanı’nın Kuzeydoğu Suriye’yi ziyaret etmesi konusunda henüz bir anlaşma olmamasına rağmen, ortak eğitim komitelerinin sınavlar sırasında bölgedeki eğitim sürecini denetlediğini sözlerine ekledi.