Irak'ta Şiiler ve Sünniler seçim sonrası organize oldu: Kürtlerin durumu belirsiz
Irak’ta Sünni partilerin "Ulusal Sünni Konseyi" çatısı altında birleşmesinin ardından gözler Kürt partilerine çevrildi. KDP ve KYB, ulusal meselelerde "tek ses" olma vurgusu yapsa da Bağdat’ta ortak hareket etme konusunda henüz bir araya gelemedi. Siyasetçi Ebubekir Karwani’ye göre Sünnilerin bu hamlesi, "Kürt siyasi aklı için yeni bir siyasi ve ahlaki sınav" niteliğinde.
Irak’ta dün (23 kasım 2025) Egemenlik (Siyade) Koalisyonu lideri Hamis Hançer’in girişimiyle, kazanan dört Sünni listenin liderleri Bağdat’ta bir araya geldi.
Toplantı sonucunda, "safları sıklaştırmak, illerinin haklarını savunmak ve kurulacak hükümetteki rollerini belirlemek" amacıyla bir konsey kurulduğu duyuruldu.
Beş tarafın ortak açıklamasına göre, kurulan "Ulusal Siyasi Konsey", Irak Parlamentosu'nun altıncı yasama dönemi boyunca, yani önümüzdeki dört yıl için Sünnilerin ortak karar mekanizması olacak.
Şiiler ve Sünniler organize, Kürtler dağınık
Irak parlamentosunda 179 sandalye kazanan Şii güçler, kararlarını liderlerinin yuvarlak masa etrafında toplandığı "Koordinasyon Çerçeve"si çatısı altında alıyor.
Irak’ın ikinci büyük bileşeni olan ve toplamda 73 sandalyesi bulunan Sünniler de son hamleleriyle kendi siyasi konseylerini oluşturarak karar mercilerini birleştirdi. Ancak parlamentoda 60’tan fazla sandalyesi bulunan ve üçüncü büyük grup olan Kürtler, şu ana kadar kazanan taraflar olarak bir araya gelebilmiş veya ortak bir tutum belirleyebilmiş değil.
KDP: KYB birlik çağrımıza yanıt vermedi
Irak Parlamentosu 5. Dönem Başkan Yardımcısı ve Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Merkez Komite Üyesi Şaxewan Abdullah, seçim öncesinde birlik çağrısı yaptıklarını ancak olumlu yanıt alamadıklarını söyledi.
Rûdaw’a konuşan Şaxewan Abdullah, "KDP olarak seçimlerden önce tek liste ile girmeyi teklif ettik, kabul edilmedi. Daha sonra Kürdistan İdaresi Dışında Kalan Kürt Bölgeleri'nde tek liste olalım dedik, o da kabul görmedi. Hatta Hanekin’de ortak liste önerimiz bile KYB tarafından reddedildi" dedi.
Kürtlerin Bağdat’ta dağınık hareket etmesi durumunda çok şey kaybedeceğini vurgulayan Abdullah, şunları kaydetti:
"Toprak meselesi, 140. Madde, petrol ve gaz yasası gibi vatandaşların haklarını ilgilendiren konuların Bağdat’ta çözüme kavuşturulması gerekiyor. Hiçbir Kürdistani parti buna karşı değil. Bu nedenle Kürtlerin birleşmesi diğer Iraklı taraflara göre daha kolaydır. Dağınık gidersek hem seçim kazanımlarımızı kaybederiz hem de zayıf düşeriz. Bizim için bir sandalye bile önemlidir, tek sandalyesi olan partileri dahi ziyaret edeceğiz."
KYB: Bağdat’taki kavgamız parti değil millet kavgası
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Başkanı Bafel Talabani’nin danışmanı Bestun Fayek ise partisinin Bağdat stratejisinin "ulusal" olduğunu savundu.
Rûdaw’a değerlendirmelerde bulunan Fayek, "Irak’ın durumu Kürdistan Bölgesi’nden farklıdır. Bağdat’a giderken ulusal meselelere öncelik vermek daha iyidir ve KYB için bu daha önemlidir" ifadelerini kullandı.
Fayek, "KYB’nin Bağdat’taki kavgası partisel değil, ulusaldır. Başkan Bafel Talabani ulusal meseleler için defalarca Bağdat’a gitmiştir. KYB; toprak, 140. Madde, maaşlar ve Peşmerge gibi dosyaları sahiplenmektedir. 6. dönem başlamadan önce dikkatli adımlar atıp Bağdat’ta birbirimize yakınlaşmamız en doğrusudur" diye konuştu.
Karwani: Kürt liderliği için ahlaki ve siyasi bir sınav
Eski Kürdistan İslami Birlik Partisi (Yekgirtu) Politbüro üyesi ve siyasetçi Ebubekir Karwani, Sünnilerin kurduğu konseyin, geçici de olsa onlara bir "bileşen" hüviyeti kazandırdığını ve hükümet kurma müzakerelerinde ellerini güçlendirdiğini belirtti.
Rûdaw’a konuşan Karwani, bu gelişmenin Kürt siyaseti için bir uyarı niteliğinde olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bu konseyin kuruluşu, Kürt liderliğinin aklı için yeni bir siyasi ve ahlaki meydan okumadır. Kürt siyaseti; halk, vatan, yeniden inşa ve ulusal yeteneklerin birleştirilmesi konularında ciddi bir soru işareti altındadır. Siyasi akıl, kısır bir döngüde dönüp durmamalı, aşiretçi ve siyasi bölünmeleri aşarak ulusal uzlaşı üretebilmelidir."
KDP ve KYB arasındaki mevcut gerilimin ulusal çıkarlara zarar verdiğini savunan Karwani, "Şu an yaşananlar, ortak ulusal görevlere ve Kürt milliyetçiliğinin çıkarlarına aykırıdır. Bu durum, yaklaşan değişimlere, fırsatlara ve tehditlere karşı hazırlıksız yakalanmak demektir. Güney Kürdistan’ın ortak bir çalışma çerçevesine ihtiyacı var; partiler Bağdat’taki müzakerelere ortak bir program ve heyetle gitmelidir" değerlendirmesinde bulundu.