Japonya’da Kürtlere yönelik düşmanlık artıyor!

Japonya’da sayıları artan yabancı göçmenlere karşı tepkiler giderek sertleşirken, özellikle Kürt mülteciler hedef haline geldi. Tokyo’ya yakın Kawaguchi ve Warabi kentlerinde yaşayan Kürtler, son aylarda hem fiziki saldırılar hem de artan toplumsal baskılarla karşı karşıya kalıyor.

Japonya’da Kürtlere yönelik düşmanlık artıyor!

İngiliz The Guardian’ın haberine göre, Türkiye’den 10 yılı aşkın süre önce ailesiyle Japonya’ya sığınan Ali (isminin değiştirilmesini istedi), çocuklarının okulda dışlandığını ve komşularının artık selam bile vermediğini söylüyor.

Temmuz ayında Ali’nin küçük oğlu, bir parkta uğradığı saldırıda yüzüne darbe aldı. Saldırganın “Yabancılar, ülkenize dönün” diye bağırdığı belirtildi. Olayı polise bildiren aile, ardından aynı kişinin Ali’ye, “Kanunlar olmasa sizi öldürürdüm” dediğini aktardı.

Bu olay, bölgede yaşayan Kürtlere yönelik artan düşmanlığın son örneği.

Yaklaşık 3 bin Kürdün yaşadığı Kawaguchi ve Warabi’de son dönemde Kürt işletmelerine yönelik hakaret içerikli yazılamalar yapıldı, bazı aileler sosyal medyada hedef gösterildi. Hatta bazı YouTuber’ların bölgeye giderek provokasyon peşinde olduğu iddia ediliyor.

Göçmenlere yönelik bu gerilimin arkasında, Japon hükümetinin geçen yıl çıkardığı yeni göç yasası bulunuyor. Yasa, üçüncü kez iltica başvurusu yapanların sınır dışı edilebilmesine olanak tanıyor.

Muhafazakâr medya ve sosyal ağlarda “yasa dışı göçmenlerin suç oranını artırdığı” iddiaları yayılırken, aşırı sağ gruplar da bunu Kürtlere karşı kampanyalara dönüştürdü.

Kawaguchi’de açılan davalar sonucunda bazı nefret gruplarının protestoları yasaklansa da, düşmanlık atmosferi devam ediyor.

Japonya’da göçmen sayısı 3,8 milyona ulaşarak rekor kırdı. Bu rakam toplam nüfusun sadece yüzde 3’üne denk gelse de, hükümetin “sıfır kaçak göç” hedefi ve yaklaşan seçimler göç konusunu siyasetin merkezine taşıdı.

Özellikle Sanseito Partisi lideri Sohei Kamiya gibi isimlerin yükselişi, “önce Japonlar” söylemini güçlendirdi.

Kürt toplumunu destekleyen sivil toplum kuruluşları, yıllardır Japon komşularıyla uyum içinde yaşayan mültecilerin bir anda “tehdit” olarak görülmeye başladığını vurguluyor.

Japonya Kürt Kültür Derneği Genel Sekreteri Vakkas Çolak, “Başlarda herkes birbirini tanımaya çalışıyordu, belediyeler bile çok destek verdi. Şimdi ise küçük olaylar nefret dalgasına dönüşüyor” diyor.

Ali ise Türkiye’ye dönmesinin imkânsız olduğunu belirtiyor:

“Orada yaşamak ölüm demek. Ama burada da hayatımız giderek zorlaşıyor. Çocuklarım geceleri kâbus görüyor, dışarı çıkmaya korkuyor. Biz sadece huzurlu bir yaşam istiyoruz.”

Japonya, 2023’te sadece 190 kişiye mülteci statüsü verdi. Onlar arasında yalnızca bir Kürt yer aldı. Bu tablo, Ali gibi binlerce kişinin geleceğini belirsiz kılıyor.