Kürt sanatçı Ayşe Şan vasiyeti üzerine 29 yıl sonra Diyarbakır’da toprağa verildi
Kürt müziğinin efsanevi ismi Ayşe Şan, vefatının ardından 29 yıl sonra vasiyeti gereği memleketi Diyarbakır’da toprağa verildi. 1996 yılında İzmir’de yaşamını yitiren sanatçının naaşı, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin organizatörlüğünde Yeniköy Mezarlığı’nda düzenlenen törenle defnedildi.

Cenaze töreni, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilirken, Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, aydınlar, yazarlar ve birçok sivil toplum kuruluşunun temsilcisi de törene katıldı. Cenazeyi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları, DEM Parti üyeleri ve çok sayıda yurttaş karşıladı.
Yeniköy Morgu’ndan alınan Ayşe Şan’ın tabutu, kadınlar tarafından omuzlanarak defnedileceği kabir başına taşındı. Yürüyüş esnasında Ayşe Şan’ın fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı.
Defin işleminin ardından Ma Music eğitmenlerinden Sarya Ertaş, Ayşe Şan’a ait bir klam seslendirdi. Bu anlamlı an, törendeki birçok katılımcıya duygu dolu anlar yaşattı.
“Kürt halkının kucağına verdik”
Sanatçının oğlu Murat Kersen törende yaptığı konuşmada, “Ayşe Şan artık Kürtlere, hemşerilerine ait” dedi.
Siyasetçi Yüksel Avşar ise, “Ağlamakla ağlamamak arasında bir duygu yaşıyorum. Ayşe Şan’a hepimizin katkısı oldu. Bu hasret bence bugün dindi. Kürt halkı ona sahip çıkacak. Keşke 30 sene önce getirebilseydik” sözleriyle duygularını ifade etti.
“Vasiyetini yerine getirdik”
Kürt Kadın Birliği adına konuşan Zeynet Dinçer, Ayşe Şan’ın naaşının Diyarbakır’a getirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak da yaptığı açıklamada, “Ayşe Şan’ı sahipleneceğiz. 2025 yılında Ayşe Şan’ı buraya getiren Kürt Kadın Birliği ve onun dostlarına teşekkür ederiz. Bugün evinde, vatanında, anne yurdunda. Bu sebeple onurlu ve gururluyuz” dedi.
Aynı şekilde Belediye Eşbaşkanı Doğan Hatun da, “29 yıllık hasret sona erdi. Diyarbakır toprağı senin annenin toprağıdır. Bu acıları bitirdik, vasiyetini yerine getirdik. Diğer arkadaşlarımızın da vasiyetini yerine getireceğiz,” ifadelerini kullandı.
“Kürt diline büyük emek verdi”
Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren ise, Ayşe Şan’ın yaşamı boyunca Kürt dili için büyük bir mücadele verdiğini belirterek, “Kürtçe şarkı söylemek için Bağdat’a kadar gitti. Yaşamında büyük zorluklar gördü ama bunlar karşısında asla başını eğmedi. Kürt dilinin gelişmesi için büyük çabalar verdi,” dedi.
Duaların edilmesinin ardından Yeniköy Mezarlığı’ndaki anma programı sona erdi. Ayşe Şan artık memleketi Diyarbakır’da, kendi halkının bağrında yatıyor.
Kürt müziğinin “Taçsız Kraliçesi”: Ayşe Şan
1938 yılı Kasım ayında Diyarbakır’da Kürt bir baba ve Ermeni bir anneden dünyaya gelen Ayşe Şan, halk arasında “Taçsız-Tahtsız Kraliçe” olarak anıldı.
Eyşana Kurd, Eyşe Xan, Eyşana Osman gibi isimlerle de tanınan Şan, küçük yaşta müzikle tanıştı. Babası da dengbêj olan sanatçı, evlerinde düzenlenen dengbêj divanları sayesinde Kürt müziğiyle yoğruldu.
1958’de ailesinin isteğiyle evlendirilen Ayşe Şan, kısa süren bu evlilikten bir kız çocuğu sahibi oldu. Boşanmasının ardından müziğe yöneldi ve Antep Radyosu’nda sahne almaya başladı. 1963’te İstanbul’a taşındı, hem Türkçe hem Kürtçe konserler verdi.
Kürtçenin yasak olduğu yıllarda, büyük risk alarak Kürtçe şarkılar seslendirdi. “Ez Xezal im”, “Lê Lê Ximşê” ve “Gurbette” gibi eserlerle tanınan sanatçı, baskılar nedeniyle 1972’de Almanya’ya göç etti. Burada 18 aylık kızı Şehnaz’ı kaybetti. Bu acının ardından yazdığı “Qederê” adlı ağıt, onun en unutulmaz eserlerinden biri oldu.
1979’da Bağdat’a geçen sanatçı, burada Kürt müziğinin öncü isimleriyle buluştu. Diyarbakır’a dönmek istese de akrabalarının karşı çıkması nedeniyle İzmir’e yerleşti.
Yaşamı boyunca sürgün, yasak ve yalnızlıkla mücadele eden Şan, 1996 yılında İzmir’de kanser nedeniyle hayatını kaybetti. Vasiyeti Diyarbakır’a gömülmekti, ancak bu isteği yerine getirilmedi.
Ayşe Şan’ın naaşının Diyarbakır’a getirilmesi, hem Kürt halkı hem de müzik camiası için tarihi bir adım olarak değerlendiriliyor. Şarkıları ve sesiyle halkın kalbinde taht kuran Şan, nihayet memleketinde ebedi istirahatgâhına kavuştu.