Meclis’te ‘Biji Serok Apo’ sloganı | Destici: ‘devlete meydan okumadır’
DEM Parti'nin Meclis'teki grup toplantısında "Biji Serok Apo" sloganları atılmasına yönelik BBP lideri Mustafa Destici, "Bu, sadece hadsizlik değil, doğrudan hukuka ve millî iradeye hakaret, yasaları hiçe sayıp devlete meydan okumadır. Akıl alır gibi değil" dedi.

TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı'nın 1 Ekim'de başlamasıyla siyasi partiler de grup toplantılarına başladı.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, partisinin grup toplantısında "Umudu kuşanan, özgürlüğe yürüyen Diyarbakır'dan, kadim şehirden, Kürdistan'ın dört bir yanından özgürlük için, eşitlik için, demokrasi için, Öcalan'ın özgürlüğü için yürüyen kadınlar hoş geldiniz" ifadelerini kullandı.
Koçyiğit'in ifadelerinin ardından salonda bulunan partililer ve Diyarbakır'dan Ankara'ya “umut hakkı” için yürüyen DEM Partili kadınlar, hep bir ağızdan "Biji Serok Apo" (Yaşasın Başkan Apo) ve “Jin Jiyan Azadi” sloganları attı. O anlar Meclis tarihinde bir ilk olarak kayıtlara geçti.
Slogana, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici tepki gösterdi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Destici, atılan sloganın devlete meydan okuma olduğunu iddia etti.
Destici açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Milletin ve milli iradenin temsil edildiği, devletin simgesi sayılan Gazi Meclis çatısı altında; bu millete kurşun sıkan, askerine pusu kuran, millet düşmanı bir terör örgütünün siyasi uzantısı; suçu sabit görülüp ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan PKK terör örgütü elebaşı lehine sloganlar atılıyor.
Bu, sadece hadsizlik değil, doğrudan hukuka ve millî iradeye hakaret, yasaları hiçe sayıp devlete meydan okumadır. Akıl alır gibi değil! Bu rezilliğin hesabını, gencecik evladını, eşini, babasını, annesini "Vatan sağ olsun!" diyerek toprağa veren tek bir şehit yakınına kim verebilir? Bu vatan için elini, kolunu, bacağını, gözünü kaybeden bir gazinin yüzüne kim bakabilir?
"Kafalarını ezip geçeceksin" tehdidinde bulundu
Şehit ya da gazi olmasa bile, gençliğinin en güzel yıllarını bu vatansızlarla mücadele ederek dağda, bayırda geçirmiş; ailesinden, evinden, çocuğundan uzak kalmış binlerce insanın vicdanına bu ihaneti kim açıklayabilir? Meclis çatısı altında atılan sloganlar, açıktan terör örgütü propagandasıdır.
Bu tablo, sürecin terör örgütünün meclisteki uzantıları tarafından istismar edildiğinin de açık bir göstergesidir. Derhal bu olanlara müdahale edilmeli; bu küstahlığa ve ihanete güçlü, hukuki ve kararlı bir cevap verilmelidir. "İmralı'yla doğrudan diyalog" diyen DEM'in derdi barış değildir. Barışın anahtarı, bu ülkenin mukadderatına yıllarca ihanet etmiş, arkasına emperyalist güçleri alarak kırk yıl boyunca bu millete kurşun sıkmış bir örgüt elebaşı olamaz!
Bir kez daha söylüyoruz ki, terörle teröristle müzakere olmaz. Olursa işte böyle hadsizleşirler. Kafalarını ezip geçeceksin hepsi bu kadar…"