MHP’li Akçay’dan DSG’ye Tehdit: 'Kılıçla Muhatap Olursunuz'
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) için, “Ya terörsüz ve kaossuz bir bölgenin yanında olup 10 Mart mutabakatına uyarsınız ya da kınından çıkacak kılıçla muhatap olursunuz” dedi.

MHP Van'da, "Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik" temasıyla "Terörsüz Türkiye için Milli Birlik ve Dayanışma Buluşmaları" toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) için, “Ya terörsüz ve kaossuz bir bölgenin yanında olup 10 Mart mutabakatına uyarsınız ya da kınından çıkacak kılıçla muhatap olursunuz” dedi.
Edremit ilçesindeki Uygulama Oteli'nde düzenlenen toplantının Divan Başkanlığını yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Genel Başkanları Devlet Bahçeli'nin talimatı doğrultusunda düzenledikleri toplantıların dördüncüsünü Van'da gerçekleştirdiklerini söyledi.
PKK ile pazarlık yapılmadığını vurgulayan Durmaz, "MHP olarak terörün kökünü kazımayı, bu topraklarda huzuru ve güveni kalıcı kılmayı, Türk milletine karşı en büyük borç ve sorumluluk olarak görmekteyiz. Terörsüz Türkiye hedefinin hiçbir yerinde terör örgütüyle pazarlık ve teröre verilmiş bir taviz yoktur. Şehitlerimizi, gazilerimizi ve ailelerini incitecek hiçbir adım atılmamış ve atılmayacaktır. Milletimizden gizlenen hiçbir şey yoktur. Anayasa'nın ilk dört maddesi, 42. ve 66. maddeleriyle ilgili hiçbir tartışma söz konusu bile değildir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin de ifade ettiği gibi, 'Kökeni, mezhebi, yöresi ve anasının dili ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes hukukun karşısında bir ve eşittir.' Türkiye Cumhuriyeti hepimizin devletidir” ifadelerini kullandı.
“Bir 'müzakere pazarı' değil…"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da herhangi bir müzakere ve pazarlığın olmadığını belirterek şöyle konuştu:
“Bazı karanlık çevrelerden şu fısıltı yükseliyor, 'Bu süreç yeni bir taviz kapısı mı?' Kararlılıkla yanıtlıyoruz, Hayır. Bu, taviz, al-ver değil, terörün tasfiye sürecidir. Bir 'müzakere pazarı' değil, bir hukuk ve millet inisiyatifidir. Peki bundan rahatsız olanlar kim? Kardeşliğin zedelenmesinden, şiddetin devamından, şüphe ve kaygının zihinleri hapsetmesinden medet umanlar. Onların hesabı hiç bitmez fakat bunların karşısında Terörsüz Türkiye'ye omuz veren güçlü bir millet iradesi vardır."
“Kim ne yaparsa yapsın Terörsüz Türkiye hedefi başarılı olacaktır"
Abdullah Öcalan’ın PKK'nin kendisini feshetmesi ve silah bırakmasına dair yaptığı çağrının “örgütün tüm bileşenlerini kapsadığını” ifade eden Akçay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak Suriye'deki PKK uzantısı SDG'nin suyu yokuşa akıtmaya çalıştığını görüyoruz. Bunları İsrail'in kışkırttığını da iyi biliyoruz. SDG/YPG'nin 10 Mart 2025'te Suriye merkezi yönetimiyle imzaladığı mutabakatı uygulamaktan imtina etmesi İsrail merkezli hesaplara angaje olmasıdır. Bu tam bir İsrail piyonluğudur. Bu durum tarihi ve tehlikeli bir yanlıştır. Bu oyunu görüyoruz. Suriye'nin siyasi ve toprak bütünlüğü ülkemiz açısından çok önemlidir. Onları uyarıyoruz. İsrail'in maşası olarak varabileceğiniz hiçbir yer yoktur. Ya terörsüz ve kaossuz bir bölgenin yanında olup 10 Mart mutabakatına uyarsınız yada kınından çıkacak kılıçla muhatap olursunuz. Terörsüz Türkiye'yi, terörsüz bölgeyi inşa edeceğiz. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın Terörsüz Türkiye hedefi başarılı olacaktır. Türkiye'yi büyüteceğiz, iç cephemizi kuvvetlendireceğiz, kardeşliğimizi pekiştireceğiz. Türkiye yeni bir tarih yazmaktadır. Terörsüz Türkiye, huzurlu Türkiye ve güçlü Türkiye artık bir hayal değil, hemen ulaşılabilecek bir hedeftir. Bu sürecin kazananı ülkemiz ve bölgemiz olacaktır, bu sürecin kazananı tüm milletimiz olacaktır."
"Egemen paradigmaya da kökten bir meydan okumadır"
MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu da şunları söyledi:
"Bugün yalanlarla beslenmiş, kurgular ve iftiralarla süslenmiş bazı iddia sahipleri de biliyor ki terör örgütü PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerinin varlığı, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin aksatan bir yük, milli şuuru kemiren bir urdur. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli bu urun ortadan kaldırılabileceğini, ortadan kaldırmak için de Türk milletinin ve Türk Devletinin kudretinin kafi geleceğini açık bir şekilde ilan etmiştir. Bu ilan ediş, bugüne kadar terörün tanımını yapan, teröristle mücadelenin sınırını belirleyen egemen paradigmaya da kökten bir meydan okumadır. Terör imalathanesi haline gelen emperyalist güçlerin Türkiye'yi karıştırmak için kullandığı elverişli aparatın kökten yok edilmesidir. Biz Türk ve Türkiye Yüzyılı dedikçe, Türkiye'nin önüne set çekmeye çalışanlar kendilerini ifşalamaktadır. Biz huzur ve refah dedikçe kargaşa isteyenler, kaos murat edenler kirli yüzlerini açık etmektedir." /Rudaw