MSB 12 askerin hayatını kaybettiği olayın detaylarını paylaştı
Türkiye Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Kürdistan Bölgesi toprakları içinde yer alan Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde daha önce PKK tarafından hastane olarak kullanılan bir mağarada, 12 askerin metan gazından etkilenerek hayatlarını kaybetmesinin ardından, olayın nasıl gerçekleştiğine açıklık getirdi.

MSB’den yapılan açıklamada, 1-5 Temmuz tarihleri arasında mağaranın birinci katında arama tarama faaliyeti yapıldığı, ikinci bir katın olduğunun tespit edildiği, 6 Temmuz günü ikinci katın arama tarama faaliyeti esnasında askerler arasında sendeleme ve bayılmalar yaşandığı kaydedildi.
Mağaraya oksijen basıldı
Açıklamada, “İlk defa karşılaşılan bir durum olması nedeniyle AFAD ve Türkiye Taş Kömürü Kurumu’na bağlı uzman arama kurtarma ekiplerinden destek talep edilmiştir. Uzman ekipler tarafından yapılan ölçümlerde mağara içerisinde karbonmonoksit, metan ve hidrojen sülfür gazlarına rastlanmış, oksijen oranının yüzde 19’a düştüğünün tespit edilmesi üzerine mağaraya fanlarla oksijen basılmıştır. Oksijen seviyesinin yüzde 60’a çıkarılması sonrası mağaraya giren Türkiye Taş Kömürü Kurumu uzman ekipleri tarafından şehit olan 7 kahraman silah arkadaşımızın naaşına ulaşılmıştır” denildi.
MSB, Pençe-Kilit Harekatı kapsamında 28 Mayıs 2022 tarihinde hayatını kaybeden ve yapılan aramalara rağmen naaşına ulaşılamayan piyade üsteğmen Nuri Melih Bozkurt’un naaşını arama faaliyeti esnasında, 852 rakımlı tepedeki bir mağarada 6 Temmuz’da metan ve karbonmonoksit gazına maruz kalan 12 askerin hayatını kaybetmesine ilişkin açıklama yaptı. Bakanlık açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Aziz naaşlarına ulaşılamayan şehitlerimizin naaşlarını arama çalışmaları aralıksız sürdürülmüştür. Bu kapsamda; 3 Kasım 2022’de şehit olan Piyade Uzman Çavuş Mustafa Bazna’nın naaşına 29 Ocak 2025’te, 7 Temmuz 2022’de şehit olan Piyade Uzman Çavuş Nurettin Tokyürek’in naaşına 26 Mart 2025’te ulaşılmıştır. 28 Mayıs 2022’de Pençe Kilit Harekat Bölgesinde şehit olan Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt’un naaşını arama çalışmaları ise ilk andan itibaren devam etmektedir.
“Mağaranın tüm giriş ve mazgalları kapatılmıştır”
Olayın gerçekleştiği 852 rakımlı tepedeki mağara; 23-24 Haziran 2024’te terör örgütü mensuplarından temizlenerek mağaranın tüm giriş ve mazgalları kapatılmıştır. Aziz şehidimizin naaşını arama faaliyetine, alınan duyum üzerine 1 Temmuz 2025’ten itibaren 852 rakımlı tepedeki mağarada devam edilmiştir. Bahse konu mağarada 1-5 Temmuz tarihleri arasında öncelikle keşif köpeği, sonrasında Mayın ve El Yapımı Patlayıcı Tespit ve İmha Timi marifetiyle birinci katta arama tarama faaliyeti icra edilmiş, basamaklı ve kademeli bir yapıda ikinci bir kat daha olduğu tespit edilmiştir.
‘’Köpek ile tekrar keşif yapıldı’’
Olayın yaşandığı 6 Temmuz’da mağaraya girilmeden köpek ile tekrar keşif yapılmış, herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemesi üzerine 3 grup halinde (6 artı 4 artı 2) aralıklarla toplam 12 personelimiz ile mağaraya girilmiştir. Bir gün önce tespit edilen ikinci katın arama tarama faaliyeti esnasında önde ilerleyen unsurlarımızda sendeleme ve bayılmaların olması üzerine en arkadaki irtibat ve emniyet timi (2 kişi) dışarı çıkarak yardım istemiştir. Dışarıda bulunan 5 personel yardım çağrısı üzerine silah arkadaşlarını kurtarmak için derhal mağaraya girmiş, girenlerin bir kısmında da sendeleme ve bayılmalar olmuştur. Ardından, dışarda bulunan 12 personelimiz ikişerli gruplar halinde mağaraya girmiş, gazdan etkilenen personeli dışarıya çıkarmaya çalışmıştır. En önde bulunan 7 silah arkadaşımız hariç gazdan etkilenen tüm personelimiz, arama tarama faaliyetinde görevli personelimizin fedakarlığıyla dışarı çıkarılmış ve derhal hava yolu ile hastaneye sevk edilmiş, tüm müdahalelere rağmen 5 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuştur.
“Uzman arama kurtarma ekiplerinden destek talep edildi”
İlk defa karşılaşılan bir durum olması nedeniyle AFAD ve Türkiye Taş Kömürü Kurumuna bağlı uzman arama kurtarma ekiplerinden destek talep edilmiştir. Uzman ekipler tarafından yapılan ölçümlerde mağara içerisinde karbonmonoksit, metan ve hidrojen sülfür gazlarına rastlanmış, oksijen oranının yüzde 19’a düştüğünün tespit edilmesi üzerine mağaraya fanlarla oksijen basılmıştır. Oksijen seviyesinin yüzde 60’a çıkarılması sonrası mağaraya giren Türkiye Taş Kömürü Kurumu uzman ekipleri tarafından şehit olan 7 kahraman silah arkadaşımızın naaşına ulaşılmıştır. Şehitlerimizin tahliyesinde gösterdikleri özverili çalışmaları nedeniyle AFAD, UMKE ve Türkiye Taş Kömürü Kurumu personeline bir kez daha teşekkür ederiz.
“Gaz maskelerinin olmadığı iddiaları asılsız”
Basında ve sosyal medyada yer alan; gazdan etkilenen personelimizin tamamının aynı anda mağara içerisine girdiği, görev teçhizatlarının eksik olduğu ve gaz maskelerinin olmadığı, mağara içerisinde göçük meydana geldiği, tuzak olduğu, kimyasal gaz bulunduğu, şarapnel ile şehit olan ya da yaralanan silah arkadaşımızın olduğu iddiaları tamamen asılsızdır.
‘’Tüm süreçlerin titizlikle gözden geçirileceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır’’
Yaşadığımız bu olay istisnai, öngörülemez ve olağan dışı bir durum olarak gelişmiş, istenmeyen ve hepimizi derinden yaralayan bir şekilde sonuçlanmıştır. Ender rastlanan bu olay sonrası ek tedbirler alınacağından, gerekli derslerin çıkarılarak benzer acıların bir daha yaşanmaması için tüm süreçlerin titizlikle gözden geçirileceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bahse konu olayla ilgili derhal başlatılan idari tahkikat süreci devam etmekte, olay tüm yönleri ile ayrıntılı şekilde incelenmekte; mağara içerisinde bulunan karbonmonoksit, metan ve hidrojen sülfür gazlarının kaynağının tespitine insansız sistemlerin kullanılması da dahil devam edilmektedir.
“Yalnızca resmi açıklamalara itibar edilmeli”
Tahkikatın devam ettiği bu aşamada, kamuoyunun yalnızca resmi makamlardan yapılan açıklamalara itibar etmesi önem arz etmektedir. Yürütülen idari tahkikatın sonucu tamamlanmasını müteakip kamuoyu ile paylaşılacaktır. Yapılan ve yapılacak olan resmi açıklamaları beklemeden, idari tahkikat süreci tamamlanmadan konu ile ilgili kamuoyunda sinsi bir fırsatçılıkla art niyetli yapılan haber, paylaşım, yorum ve değerlendirmeler, asla kabul edilemez. Gerçeklikten uzak olduğu halde kesin yargıyla ortaya atılan iddialar ile komplo teorileri üreten manipülatif söylem ve içerikler, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi karalamaya ve yıpratmaya yönelik sistematik bir dezenformasyon çabasıdır. Bu yapılanların, her şeyden önce, aziz şehitlerimize, şehitlerimizin kıymetli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve milletimize hakaret olduğu unutulmamalıdır.’’