Murat Karayılan, Nureddin Sofi’nin nasıl hayatını kaybettiğini anlattı
PKK yöneticilerinden Murat Karayılan, HPG komutanlarından “Nureddin Sofi” kod adlı Nureddin Halef Muhammed’in, Nisan 2021’de Gare’de takip sonucu düzenlenen bir hava saldırısında yaşamını yitirdiğini söyledi.

PKK’nin askeri kanadı HPG, örgütün üst düzey yöneticilerinden “Nureddin Sofi” kod adlı Nureddin Halef Muhammed’in, 6 Nisan 2021 günü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) gerçekleştirdiği bir hava saldırısında hayatını kaybettiğini duyurdu.
Örgüte yakın bir internet kanalına konuşan Murat Karayılan, Nureddin Sofi’nin yaşam öyküsünü anlattı.
1990 yılında dağ kadrosuna katıldı
Karayılan, Sofi’nin Rojava’nın Kamışlo kentine bağlı Mişerfa köyünde, 11 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldiğini belirtti. 1990 yılında Halep’te üniversitede fizik-matematik bölümünde okuduğu dönemde örgütün çalışmalarına dahil olduğunu ve ardından dağ kadrosuna katıldığını söyledi.
Karayılan, Sofi’nin 1990 ve 1996 yıllarında iki defa PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yanında kaldığını, bu süre içerisinde Şırnak ve Van’da, daha sonraki süreçte ise Kürdistan Bölgesi’nde faaliyet yürüttüğünü aktardı.
Nureddin Sofi’nin 2003 yılında Diyarbakır’a “Eyalet Komutanı” olarak gönderildiğini belirten Karayılan, PKK’nin 9. Kongresi’nde “Merkez Komite” üyesi olarak seçildiğini ifade etti.
Bağdat’ta tutuklandı, HPG Genel Komutanı oldu
Karayılan, 2005’ten sonra Nureddin Sofi’nin faaliyet amacıyla Avrupa’ya görevlendirildiğini, ancak Bağdat Havalimanı’nda tutuklandığını; hapisten çıktıktan sonra ise “KCK Yürütme Konseyi” üyeliğine seçildiğini, 2007 ve 2008 yıllarında ise Rojhilat’ta faaliyetlere katıldığını söyledi.
Sofi’nin 2009-2013 yılları arasında “HPG Genel Komutanı” olarak görev yaptığını dile getiren Karayılan, daha sonra “Ana Karargâh Komutanı” olduğunu belirtti.
Oslo süreci ve İran ile çatışma
2011 yılında MİT ile PKK arasında Oslo’da başlayan sürece de değinen Karayılan, şu ifadeleri kullandı:
“Oslo görüşmelerimiz vardı. 14 Temmuz 2011’de bir grup gerilla arazide dolaşırken askerlerle karşı karşıya geliyorlar. Çatışma yaşanıyor galiba; 13 asker ölüyor. Bunu gerekçe göstererek Oslo görüşmelerini ve ateşkes sürecini tamamen bitirdiler. 2013-2015 sürecinin bozulması üzerine çok tartışmalar yürütülüyor ama bunun öncesi de vardı.”
Karayılan, o süreçte İran’ın Kandil’e yönelik saldırısına da dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Öncesinde, 2011 yılında heyetimiz ile Türk heyeti ortak bir mutabakata ulaştı, protokol yaptılar. O protokolü hükümete teslim ettiler. Bizim heyetimiz ile devlet heyeti protokolde anlaşmaya varmışlardı. AKP hükümeti ne cevap verecek diye bekliyorduk. Bir kez daha süreç bozuldu ve savaş başladı. Çok çetin bir savaştı. 2011 yılında birçok yere saldırı başlatıldı. O dönem, aynı zamanda İran da Qendîl’e saldırdı. O dönem bazı dostlarımız bize bilgi verdi; iki devlet ittifak yapmışlardı. Bu yüzden İran devleti de Qendîl’e saldırdı. Qendîl’de çok çetin bir savaş yürütüldüğü için heval Nûreddîn Sofî de Qendîl’e geldi. Bir dönem Qendîl’de kaldı.”
2013’te Rojava’ya gitti
Karayılan, Nureddin Sofi’nin 2013 yılında Rojava’ya geçtiğini, bir süre “siyasi alanda” görev aldığını, ardından askeri yapılanmaya dahil olarak IŞİD’e karşı yürütülen mücadeleye katıldığını aktardı. Sofi’nin Nisan 2021’de Gare’ye ziyaret için geldiğini söyledi.
Karayılan, “5 Nisan 2021’de Gare’de bir aradaydık. HPG BİM’i ziyaret etmek istiyordu. Bizim yanımızdan ayrıldı. Ertesi gün, 6 Nisan 2021’de HPG BİM’den Şehîd Mahir Akademisi’ne araba ile gidiyordu. Keşif olduğu bilgisini aldılar. Bu yüzden, Bahtiyar isimli genç bir arkadaşla arabadan indiler. Bir bölgede kendilerini korumaya aldılar. Araba gitti, onlar orada kaldı; fakat belli ki düşman, birilerinin orada indiğini tespit etti. İndikleri yere hava saldırısı yapıldı” dedi.
Karayılan, Yekvanê köyü yakınlarında gerçekleşen söz konusu saldırıda, Sofi ile birlikte Vanlı “Bahtiyar” kod adlı başka bir örgüt üyesinin de yaşamını yitirdiğini belirtti.