Müzakereler tıkandı: Şam, Özerk Yönetim’in tüm kurumlarını feshetmek istiyor
Şam ile müzakere heyetinde yer alan ve Süryani Birlik Partisi Başkanı olan Senherib Bersûm, Suriye hükümetinin Özerk Yönetim’in tüm sivil, güvenlik ve askeri kurumlarını feshetmek istediğini, bu nedenle müzakerelerin durduğunu açıkladı. Bersûm, Şam’ın Paris’te yapılması planlanan yeni turu reddetmesinden dolayı görüşmelerin askıya alındığını söyledi.

Rojava yönetimi adına doğru Şam ile müzakere heyetinde yer alan ve Süryani Birlik Partisi Başkanı olan Senherib Bersûm, Rûdaw TV’den Nalin Hesen’in Şam ile görüşmelerde varılan aşamaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bersûm, bugün (22 Ağustos 2025) Haseke’de sivil toplum temsilcileriyle gerçekleştirdikleri toplantıda yaptığı değerlendirmede, “Müzakere heyeti olarak, Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm toplum bileşenlerini diyalog sürecinin gelişmeleri hakkında bilgilendirmeye çalışıyoruz” dedi.
“Şam, kurumların feshedilmesini istiyor”
Senherib Bersûm, Şam yönetiminin müzakerelere yaklaşımını şu sözlerle özetledi:
“Geçmiş turlarda ortaya çıkan gerçek şudur: Şam, Özerk Yönetim’in bütün sivil, güvenlik ve askeri kurumlarını ortadan kaldırmak istiyor. Onlar, 10 Mart Anlaşması’nda geçen ‘kurumların birleştirilmesi’ maddesini bu şekilde yorumluyor. Oysa bizim anlayışımız farklı. Bizim için birleşme, bu kurumların tamamen feshedilmesi değil, Şam’daki benzer kurumlarla ilişkili hale getirilmesidir. Bizim savunduğumuz şey, halkın seçtiği ve tüm bileşenlerini temsil eden kurumların varlığını sürdürmesidir.”
Bersûm, tek çıkış yolunun siyasi çözüm olduğunu vurgulayarak, “Bizim temel ilkemiz barışçıl müzakerelerle çözüme ulaşmaktır. Bunun dışında başka bir yol yok” dedi.
“Merkeziyetçiliği reddediyoruz”
Gelecekteki yönetim modelinin en tartışmalı başlıklardan biri olduğuna dikkat çeken Bersûm, şunları kaydetti:
“Bizim istediğimiz adem-i merkeziyetçi yönetim ile Şam’ın dayattığı arasında büyük bir fark var. Biz merkeziyetçi sistemi ve Esad döneminde 107 No’lu yasa ile uygulanan sözde adem-i merkeziyetçiliği kabul etmiyoruz. Çünkü bu sistem sınırlı yetkiler veriyordu ve sürekli merkezin müdahalesine açıktı.”
Bersûm, yeni bir yönetim modeli talep ettiklerini belirterek, “Biz Suriyeliler, Kuzey ve Doğu Suriye’deki ve diğer bölgelerdeki halklarımızın beklentilerini karşılayacak, kendi bölgelerinde özgürce temsilcilerini seçip işlerini yönetebilecekleri bir model istiyoruz. Şam’dan atamalar ve dayatmalarla yönetilmek istemiyoruz” dedi.
“On yıldır uygulanan modelimiz var, bundan dönemeyiz”
Bersûm, mevcut Özerk Yönetim sisteminin temel oluşturduğunu hatırlatarak, “On yılı aşkın süredir uyguladığımız bir modelimiz var. Evet, üzerinde değişiklikler yapılabilir, ama artık eski merkeziyetçi sisteme dönmemiz mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Eğitim ve diplomaların tanınması
Eğitim dosyasının öncelikli konulardan biri olduğuna değinen Bersûm, “Özerk Yönetim’in kendi müfredatı var ve bu elbette devam edecek. Bizim masadaki temel taleplerimizden biri, Şam’ın Özerk Yönetim tarafından verilen diplomaları tanımasıdır. Müzakereler yeniden başladığında bu konu öncelikli olacak” diye konuştu.
“Müzakereler askıya alındı”
Müzakerelerin son durumuna ilişkin Bersûm, “Şam’ın Paris’te yapılması planlanan turu reddetmesi nedeniyle görüşmeler şu an durdu. Henüz yeni tarih belirlenmedi, Şam’dan yanıt bekliyoruz. Bizim için önemli olan sürecin başlaması ve iki tarafın da kabul edeceği çözüme ulaşmasıdır” dedi.
Bersûm, 10 Mart 2025’te imzalanan anlaşmaya da değinerek, “Anlaşma yıl sonuna kadar süre öngörmüş olabilir. Ancak bu gecikmeler çözümün önüne engel değil. Birkaç ay gecikse de önemli değil; asıl mesele kalıcı ve tüm Suriye halkının yararına olacak bir çözüme ulaşmaktır” dedi.
10 Mart Anlaşması
10 Mart 2025’te Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ile Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Komutanı Mazlum Abdi arasında tarihi bir anlaşma imzalanmıştı. Anlaşma, ateşkesin yanı sıra DSG’nin orduya entegre edilmesini, sivil yönetimlerin devlet kurumlarına bağlanmasını ve hakların liyakat temelinde güvence altına alınmasını içeriyordu.
Ancak anlaşmadan sadece günler sonra Şam yönetimi tek taraflı anayasal deklarasyon yayımlayarak merkeziyetçi sistemi dayattı. Bu durum Özerk Yönetim’in tepkisine yol açtı ve süreçte yeni bir tıkanma yarattı.