Neçirvan Barzani’den ‘süreç’ açıklaması: Başarısı için her türlü desteğe hazırız
Duhok’ta düzenlelen Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu’nda (MEPS2025) konuşan Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Ankara’nın “barış süreci” konusunda ciddi olduğunu vurgulayarak, “Sürecin başarısı için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız” dedi.
Suriye’de merkezi bir yönetim biçimini desteklemediklerini yenileyen Barzani, Kürtlere de “meselelerininiz Şam ile çözün” dediklerini söyledi.
Duhok Amerikan Üniversitesi’nde 6. Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu (MEPS2025) kapsamında BBC'den Jiyar Gul'un moderatörlüğünde özel bir oturuma katılan Başkan Neçirvan Barzani, soruları yanıtladı.
Başkan Neçirvan Barzani, MEPS organizatörlerine teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Kürdistan Bölgesi’nin her zaman bölgede istikrar ve güven faktörü olmaya çalıştığını belirtti.
"Sadece Kürdistan Bölgesi için değil, Irak'ta da Bağdat'taki kardeşlerimizle birlikte her türlü çabayı gösterdik ki Kürdistan Bölgesi ve Irak da bölgede yaşanan sorunların bir parçası olmasın" diyen Barzani, Kürdistan Bölgesi'nin siyasetinin her zaman bölgede barış ve istikrar unsuru olmak olduğunu ve bu siyaseti sürdürmeye devam edeceğini vurguladı.
Ortadoğu'daki çatışmalar ve diyalog çağrısı
İsrail'in İran'a saldırmasıyla Irak'ın kendini bu sorundan koruyabildiği, ancak hava sahasının çatışmaların geçiş noktası olduğu sorusuna Barzani, mevcut sorunların silah ve şiddetle çözülebileceğine inanmadıklarını söyledi.
"Bölgedeki sorunların genel olarak doğru bir düşünceye ve ciddi bir diyaloğa ihtiyacı olduğuna inanıyoruz" diyen Barzani, savaşın bölgede yıkımdan başka bir şey getirmediğini belirtti.
Barzani, Filistin'deki ve diğer yerlerdeki büyük yıkımlara rağmen, sorunların diyalog ve tartışmayla çözülmesi gerektiğine inandıklarını ifade etti.
Neçirvan Barzani, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin bu konudaki kararının ve Başkan Trump'ın başlattığı sürecin bir sonuca ulaşmasını umduklarını dile getirdi.
ABD'nin bölgedeki rolü ve Kürdistan Bölgesi'nin politikası
ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Marko Rubio’dan gelen mektuplar ve ABD'nin bölgedeki rolü hakkındaki soruya Neçirvan Barzani, Amerika'nın dünyada büyük bir güç ve süper güç olarak bölgede çok önemli bir rol oynayabileceğini belirtti.
Başkan Neçirvan Barzani, Kürdistan Bölgesi olarak, bölgede güvenlik ve istikrar faktörü olmak isteyen bir politikaya sahip olduklarını, Bağdat'la olan sorunları barışçıl bir şekilde ve müzakere masasında çözmek istediklerini söyledi.
"Kürdistan Bölgesi, bölgede güvenlik ve istikrar faktörü olduğunu kanıtlamıştır" diyen Barzani, ABD'nin Filistin-İsrail sorununda ve bölgedeki diğer sorunlarda ciddi bir rol oynayabileceğini düşündüğünü ifade etti.
Irak seçimleri ve Kürterin birlikteliği
Irak'taki parlamento seçimleri ve Kürt partilerinin durumu hakkındaki soruyu yanıtlayan Barzani, Kürtlerin Bağdat’a bilikte gitme azimine sahip olması gerektiğini vurguladı.
Barzani, "Kürt güçlerinin birlikte Bağdat'a gitme kararı olmalı. Hep birlikte, hepimizin uğruna çabaladığı, çalıştığı kazanımları elde edebiliriz" dedi.
Kürdistan Bölgesi içinde ne kadar anlaşmazlıkları olursa olsun, Bağdat'ta tüm Kürt güçlerinin bir formül bulabilmesi gerektiğini ve Kürdistan Bölgesi'nin menfaatinin belirli çizgilerle belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
Neçirvan Barzani, bu seçimleri kazanan tüm Kürt güçlerinin, en kısa sürede ortak bir amaçla, ayrı ayrı değil, birlikte Bağdat'a gitmesinin ve müzakereler yapmasının zorunlu olduğuna inandığını belirtti.
Başkan Neçirvan Barzani, "Kürtlerin Bağdat'ta güçlü olması hem Irak hem de Kürdistan için bir garantidir" diyerek ortak bir kağıtla Bağdat'a gitme çağrısını yineledi.
Irak ve Kürdistan Bölgesi anayasası
Kürdistan Bölgesi’nin önümüzdeki dört yılda yeni bir anayasa taslağına şahit olup olmayacağı sorusuna Barzani, seçimdeki sloganlarının Irak'ın anayasayı uygulaması gerektiği olduğunu söyledi.
"Bu bizim temel taleplerimizden biri ve bu, tüm Kürt güçlerinin de talebi olmalı: Irak anayasası uygulanmalıdır" diyen Barzani, Kürdistan Bölgesi hükümeti ile Bağdat arasındaki sorunların kaynağının anayasa meselesi ve anayasanın uygulanmaması olduğunu ifade etti.
Neçirvan Barzani, Irak anayasasının tüm bileşenlerin bir arada yaşamasının güvencesi olduğunu vurguladı.
Kürdistan Bölgesi anayasasına gelince, bu işin çok daha önce yapılması gerektiğini belirten Barzani, başarılı geçen seçimlerin ardından Kürdistan Bölgesi hükümetinin kurulmasıyla birlikte ilk önceliğin Kürdistan Bölgesi anayasası olması gerektiğini söyledi.
"Irak'ta barış ve istikrarın anahtarı, Kürdistan Bölgesi sorunları çözmektir”
Irak liderleri ve Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ile yapılan görüşmeler sonrası gelecekteki Bağdat hükümetinin sorunları çözme iradesine sahip olup olamayacağına dair iyimser olup olmadığı sorusuna Barzani, uzun bir çatışma ve sorun döneminden sonra herkesin sorunların çözülmesi gerektiği inancına varmış olmasını umduğunu söyledi.
Barzani, "Irak'ta barış ve istikrarın anahtarı, Kürdistan Bölgesi ile Bağdat arasındaki mevcut sorunları çözmektir" dedi. Irak'ın bu sorunları siyasi olarak çözmeye gerçekten çaba gösterirse çok daha farklı ve başarılı bir aşamaya geçeceğine inandığını ifade etti. Tüm Irak güçlerinin geçmişten ders çıkarmış olmasını ve bu aşamayı Irak anayasasının uygulanması ve Kürdistan Bölgesi ile olan tüm sorunların mevcut anayasaya göre çözülmesi aşaması olarak adlandırmalarını umduğunu dile getirdi.
Türkiye'deki barış süreci: “Ciddiyet var”
Türkiye'deki barış süreci hakkında sorulan soruya Neçirvan Barzani, Kürdistan Bölgesi hükümetinin bu sürecin başarısına yardım etmeye her zaman hazır olduğunu yineledi.
Bu sürecin hem Türkiye'nin tüm bileşenlerine hizmet edeceğine hem de Kürdistan Bölgesi ve tüm bölge üzerinde çok önemli bir etkisi olacağına inandıklarını belirten Barzani, Ankara'daki toplantılarında, özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gördüğü kadarıyla bu sürecin "çok ciddi" olduğunu vurguladı.
Ancak, kırk yıllık bir sorunun bir gecede çözülemeyeceğini, sabır ve tahammül gerektiren bir süreç olduğunu söyledi.
Neçirvan Barzai, "Sürecin yıllar alabileceğini tahmin ediyorum. Ancak bugüne kadar süreçte gördüğümüz, Ankara'da atılan adımlar ve diğer taraflardan gördüğümüz kadarıyla, süreç çok yavaş olabilir ama bence ciddi bir süreçtir ve hepimizin bu sürecin sonuca ulaşmasına yardımcı olmaya değer" dedi.
Kürdistan Bölgesi hükümetinin Kandil'e giden heyete her türlü kolaylığı sağladığını ve yardımcı olma rolünü üstlendiğini belirten Barzani, “Ankara'da sürecin uygulanması gerektiğine dair çok ciddi bir kararlılık var. Sayın Öcalan'dan da bu sürecin çözülmesi gerektiği vurgusunu yapıyor” diye konuştu.
Rojava ve Suriye'deki Kürt meselesi
Türkiye'deki barış sürecinin Rojava'yı da etkileyeceği sorusu üzerine Barzani, Suriye halkının şu ankinden çok daha iyi bir yaşamı hak ettiğini söyledi.
Barzani, şu ifadeleri kullandı:
“Şan Suriye'de bir gerçeklik var. Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’nın orada bulunmasının Suriye'nin barış ve istikrara dönmesi için büyük bir şans olduğuna inanıyoruz. Biz Suriye'deki kardeşlerimize ilk günden itibaren iki şey söyledik: Şam'a gidin dedik. Suriye'nin yeni bayrağını taşıyın, kimseden davet beklemeyin. Bu sizin ülkeniz, sizin milletiniz, sizin yeriniz. Sizler Suriye'nin geleceğinde aktif bir rol oynamalısınız’ dedik.
Ama buna rağmen şöyle bir gerçeklik de var. Bu güçler (Mazlum Kobani ve DSG) terörle mücadele ve güvenlik meselesinde hem Suriye'de hem de Kürdistan ve Irak'ı etkileyen konularda büyük bir rol oynadılar. Biz Suriye'de merkeziyetçi bir sistemin doğru bir yönetim sistemi olduğuna inanmıyoruz. Suriye çok uluslu, çok dinli ve çok kültürlü bir ülkedir. Biz Suriye'nin merkezi ve güçlü bir şekilde yönetilmesinin Suriye'yi hiçbir sonuca ulaştırmayacağına inanıyoruz.
Bir model üzerinde düşünülmesi gerekiyor. Biz asla şu an Kürdistan Bölgesi'nde sahip olduğumuz modelin orada kopyalanmasını savunmuyoruz. Biz bunu söylemedik. Biz, Suriye'nin kendine özgü durumu ve kendi koşulları doğrultusunda, Suriye'deki gerçekliğe uyum sağlamaları gerektiğini söyledik.”
DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile olan görüşmesini ve Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) Suriye ordusuna entegre olurken kendi varlıklarını koruma talebini değerlendiren Barzani, bunun "gerçekçi değil" olduğunu belirtti.
Kendi deneyimlerinden örnek vererek, bireysel olarak orduya katılmanın pratik olmadığını, başka bir formül bulunması gerektiğini söyledi.
El Hol kampı gibi sorunların Şam ile DSG arasındaki diyalog ve tartışmayla çözülmesi gerektiğini vurgulayan Barzani, DSG tarafından da kısa sürede bazı adımlar atılması gerektiğine inandıklarını ifade etti.
Barzani, Mart ayından bu yana imzalanan anlaşmaların maddelerinin uygulanmamasını eleştirerek, Suriye'deki durumun her geçen gün değiştiğini ve Kürtlerin bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini söyledi.
İran ile ilişkiler ve yanlış anlaşılmalar
2004'te İran'ın Kürdistan Bölgesi'ne saldırısı ve ardından gelen Tahran ziyaretine dair soruya Barzani, İran'ın önemli bir komşu olduğunu ve Kürdistan Bölgesi'nin İran'la her zaman iyi ve sorunsuz ilişkiler içinde olmak istediğini söyledi.
İran ile Kürdistan Bölgesi arasındaki ticaret hacminin yaklaşık on bir milyar dolar olduğunu belirterek, Kürdistan Bölgesi'nin hiçbir zaman İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı herhangi bir tarafa yardım etmek siyasetinin olmadığını vurguladı.
Barzani, "İran İslam Cumhuriyeti daha önce bize yardım etmiştir ve biz verdiği tüm yardımlara minnetle bakıyoruz" dedi. Kendileriyle İran arasında bazı karşılıklı yanlış anlaşılmalar olduğunu, ancak Tahran ziyaretleri ve İran lideri ile yapılan görüşmelerle bu konularda büyük ölçüde ortak bir anlayışa ulaştıklarını düşündüğünü ifade etti.
Suçlamaların haksız olup olmadığı sorusuna ise Barzani, "Yüzde yüz o suçlamalar haksızdı" yanıtını verdi.
Kürdistan Bölgesi'nin herhangi bir tarafla, İran İslam Cumhuriyeti de dahil olmak üzere, sorunların bir parçası olmasında hiçbir menfaati olmadığını belirtti.
Kürt meselesinin bölgesel etkileri
Kürt meselesinin Suriye, Türkiye, Irak ve İran'daki önemi ve çözümünün bölgesel etkileri hakkında Barzani, bunca yıl süren inkar siyasetinin bölgeye fayda sağlamadığını ve başarılı olamadığını kanıtladığını söyledi.
"Biz Kürdistan Bölgesi olarak bu sorunların, Kürtlerin olduğu yerlerde, Kürtlerin yaşadığı her ülkedeki durumları dikkate alınarak çözülmesi gerektiğine inanıyoruz" deiyen Barzani, Kürt meselesinin İran, Türkiye ve Suriye'de var olduğunu ve bunların çözülmesi gerektiğini belirtti.
Kürdistan Bölgesi'nin siyasetinin çözüm için herhangi bir model sunmak olmadığını, çözümün Kürtlerin konumunun ve Kürt meselesinin, Kürtlerin yaşadığı ülkeler çerçevesinde dikkate alınarak yapılması gerektiğine inandıklarını ifade eden Barzani, bu sorunlar çözülürse, bölgede hem siyasi hem de ekonomik açıdan herkes için faydalı olacak yeni bir ufkun açılacağını vurguladı. /Rudaw