Nuceba Hareketi'nden ABD yaptırımlarına sert tepki: Asla taviz vermeyeceğiz!
Irak'taki Şii silahlı gruplardan Nuceba Hareketi, ABD hükümetinin kendilerini "terörist" olarak tanımlama kararına sert tepki gösterdi.

Hareketten yapılan açıklamada, "Asla taviz vermeyeceğiz ve geri adım atmayacağız" denilirken, ABD'nin bu tür kararlarının "hiçbir değeri olmadığı" vurgulandı.
Nuceba Hareketi'nin askeri yardımcısı Abdulkadir Kerbelai, bugün sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, ABD'nin kendilerini nasıl sınıflandırdığı veya haklarında ne söylediğinin önemi olmadığını belirtti.
Kerbelai, "Allah'a yemin olsun ki hak, adalet, onur ve haysiyet yolundan asla vazgeçmeyeceğiz ve Kudüs direnişimizin sembolü olarak kalacaktır" ifadelerini kullandı.
Kerbelai, sözlerine şöyle devam etti:
"Taviz vermeyeceğiz, geri adım atmayacağız ve şehitlerin efendisi İmam Hüseyin'in yolundan sapmayacağız. Bu yol, fedakarlık ve direniş yoludur; kanın kılıca karşı zafer yoludur. Planlarınızı yapın ve elinizden geleni yapın; tüm kararlarınız ayaklarımızın altındadır ve hiçbir değeri yoktur."
ABD'den "terör örgütü" ilanı
Nuceba Hareketi'nin bu sert tepkisi, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun yaptığı açıklamanın ardından geldi.
Rubio, Dışişleri Bakanlığı'nın Nuceba Hareketi, Seyyidulşüheda Tugayları, Ensarullah El-Evfiya Hareketi ve İmam Ali Tugayları'nı "yabancı terör örgütleri" listesine eklediğini duyurdu.
Nuceba Hareketi kimdir?
2013 yılında kurulan Nuceba Hareketi, Irak'ta faaliyet gösteren Şii silahlı bir grup. Asayib Ehli Hak'tan ayrılarak teşkilatlanmış ve Haşdi Şabi'nin (Halk Seferberlik Güçleri) önemli bileşenlerinden biri haline gelmiştir.
Yaklaşık 10 bin üyesi olduğu tahmin edilen hareketin genel sekreterliğini Akram Kaabi yürütüyor.
Diğer gruplardan da tepki
ABD'nin yaptırım kararına tepki gösteren bir diğer grup ise Seyyidulşüheda Tugayları oldu. Grubun sözcüsü Kazım Fertusi, Rûdaw’a yaptığı açıklamada, ABD'nin bu tür yeni yaptırımlarının beklendiğini ve daha önce de benzer adımlar attıklarını belirtti.
Fertusi, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bu kararının Irak'ın iç işlerine bir müdahale olduğunu savunarak, "Irak Dışişleri Bakanlığı'nın bu konuda bir tepki vermesini bekliyoruz" dedi.