“Öcalan’a özgürlük” yürüyüşü sonrası 8 genç gözaltına alındı

18 Ekim 2025’te Diyarbakır’da, DEM Parti Gençlik Meclisi tarafından düzenlenen ve Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı” talebine dayalı olduğu belirtilen yürüyüşün ardından, sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında 8 genç gözaltına alındı.

“Öcalan’a özgürlük” yürüyüşü sonrası 8 genç gözaltına alındı

18 Ekim 2025 tarihinde Diyarbakır merkezinde, DEM Parti Gençlik Meclisi’nin çağrısıyla gerçekleştirilen yürüyüşte, Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı” talebi vurgulandı. Yürüyüş sırasında Öcalan posteri taşındığı, “özgürlük”, “umut hakkı” ve benzeri sloganlarla yüründüğü, ayrıca polisle kısa süreli gerginlik yaşandığı bildirildi. 

Yürüyüş sonrası gelişen süreç şöyle:

Bu sabah Diyarbakır’da bazı evlere baskın düzenlendi; bu baskınların yürüyüşe katılan gençleri hedef aldığı bildirildi. En az 8 kişi, DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi oldukları belirtilerek gözaltına alındı. 

Yaşananlara karşılık olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Diyarbakır’daki güvenlik toplantısının ardından yaptığı açıklamada yürüyüşü ağır ifadelerle eleştirdi. Bakan, yürüyüşte polise “düşman” ifadesi kullanıldığını ve bunun “Terörsüz Türkiye’ye yönelik bir suikast teşebbüsü” olduğunu söyledi. 

Yerlikaya’nın açıklamasından bazı kesitler:

> “Hiç kimse; gece-gündüz demeden fedakarca görev yapan polisimize, ‘düşman’ deme alçaklığına cüret edemez. Buna müsaade etmeyiz! Bu söylemi lanetliyorum!” 

“Siyasi fikir ifade etmekle; devletimizin niteliklerine, kurucu iradesine, milletimizin değerlerine yönelik saldırgan, hakaretamiz söylem ve eylemler, aynı şey değildir. Bunlar, siyasi tartışma maskesi altında demokrasimizi zehirleme ve Terörsüz Türkiye’ye yönelik bir suikast teşebbüsüdür.” 

Yürüyüşte; grup ile polis arasında gerginlik yaşandığı, polisin biber gazı kullandığı, yürüyüş güzergâhının kapatıldığı ve “Ben u Sen” burcuna yürümek isteyen grup ile polis arasında temas olduğu belirtiliyor. 

Ayrıca, yürüyüşün arka planında Öcalan’ın “umut hakkı” talebinin yer aldığı ve bu talebin avukatları aracılığıyla yapıldığı açıklandı. 

Analiz / Değerlendirme

Bu gelişmeler birkaç önemli noktayı gündeme getiriyor:

Hak ve güvenlik dengesi: Yürüyüşte kullanılan “düşman” gibi ifadeler ve polis-katılımcı karşılaşması, ifade özgürlüğü ile devletin güvenlik politikası arasındaki hassas dengeyi yeniden öne çıkarıyor.

Siyasi söylem ve yargı süreci: Gözaltıların hemen ardından Bakan’ın açıklamalarında “hedef gösterme” algısı oluşabileceği ve bunun soruşturma süreciyle ilişkisi dikkat çekiyor.

“Umut hakkı” bağlamı: Öcalan’ın bu talebi ve yürüyüş aracılığıyla dile getirilmesi, hem hukuki hem de toplumsal açılardan tartışmalı bir çerçeve sunuyor.

Yerel/Ulusal yansımalar: Diyarbakır gibi kritik bir şehirde yapılan yürüyüş ve sonrasındaki polis-devlet müdahalesi, bölgedeki siyasi atmosferin ülke geneline yayılabilecek bir görüntüsünü taşıyor.