Olası Suriye-İsrail güvenlik anlaşması Türkiye'yi nasıl etkiler?

Arap ve İsrail basınına göre, Suriye Cumhurbaşkanı Şara, İsrail ile bir güvenlik anlaşması imzalanması yönündeki görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini doğruladı. ABD2nin arabuluculuğunda yürütülen güvenlik odaklı müzakereler, Türkiye'nin bölgesel politikaları için kritik bir dönemece işaret ediyor.

Olası Suriye-İsrail güvenlik anlaşması Türkiye'yi nasıl etkiler?

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, İsrail ile bir güvenlik anlaşması imzalamak üzere "ileri düzeyde" görüşmeler yapıldığını teyit ederken, ABD'li özel temsilci Thomas Barrack'ın Başbakan Binyamin Netanyahu ile Kudüs'te bir araya gelmesi diplomatik trafiği hızlandırdı.

İsrail medyasına sızan haberlere göre, masadaki anlaşma Suriye'nin yeniden imarı karşılığında Golan'ın askerden arındırılmasını ve İsrail'i tehdit edebilecek silahların yasaklanmasını içeriyor.

SKY News Arapça: “Şara için temel referans 1974 hattı"

Şam'da üst düzey gazetecilerden oluşan bir heyeti kabul eden Ahmed el Şara, İsrail ile yapılan müzakerelere ilişkin ilk ağızdan bilgi verdi.

Toplantıya katılan Sky News Arapça Genel Müdürü Nedim Katiş'in aktardığına göre, Şara, İsrail ile yapılacak herhangi bir anlaşmanın temelinin, 1974 yılında iki ülke arasında tesis edilen Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması hattına geri dönülmesi olacağını ifade etti.

Şara, "Suriye'nin ve bölgenin çıkarlarına hizmet edecek herhangi bir kararı almakta tereddüt etmeyeceğim" diyerek kararlılığını vurguladı.

Suriye Cumhurbaşkanı, ayrıca, bunun kapsamlı bir barış veya normalleşme anlaşması değil, tamamen güvenlik konularını kapsayan bir mutabakat olacağının altını çizdi.

Üst düzey diplomatik trafik: Paris ve Kudüs Hattı

Müzakerelerin ciddiyetini ortaya koyan en önemli gelişmelerden biri de üst düzey temaslar oldu.

Axios haber sitesinin üç İsrailli ve ABD'li kaynağa dayandırdığı habere göre, ABD Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Pazar günü İsrail'e gelerek Başbakan Netanyahu ile Suriye ve Lübnan konularını görüştü.

Toplantılara Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve Savunma Bakanı Israel Katz'ın da katıldığı belirtildi.

İki Suriyeli kaynak ise, Bakan Dermer'in Salı günü Paris'te Suriye Dışişleri Bakanı Esad el Şeybani ile güney Suriye'deki güvenlik düzenlemelerini görüşmek üzere bir araya geldiğini doğruladı.

İsrail Kanal 12 detayları açıkladı: Masadaki kritik maddeler

Müzakerelerin içeriğine dair en somut bilgiler ise İsrail'in Kanal 12 televizyonundan geldi.

Kanalın haberine göre, anlaşma taslağı şu maddeleri içeriyor:

Türkiye'ye askeri veto: Anlaşmanın en stratejik maddesi olarak, "Türkiye'nin Suriye ordusunu yeniden inşa etmesinin engellenmesi" öne çıkıyor.

Axios haber sitesinin daha önce duyurduğu bu madde, İsrail'in Türk askeri doktriniyle eğitilmiş profesyonel bir ordunun sınırında kurulmasını engelleme hedefini doğruluyor.

İsrail'in hava üstünlüğü: Suriye topraklarında füzeler ve hava savunma sistemleri dahil olmak üzere, İsrail Hava Kuvvetleri'nin bölgedeki hareket özgürlüğünü kısıtlayabilecek her türlü stratejik silahın konuşlandırılması yasaklanacak.

Golan'ın askerden arındırılması: Golan Tepeleri'nin Suriye kontrolünde kalan kısımları tamamen askerden arındırılacak.

Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Beşar Esed rejiminin devrilmesinden kısa bir süre sonra İsrail ordusu Cebelu'ş Şeyh'in (Hermon Dağı) zirvesini ve Suriye'nin güneyinde 15 kilometre genişliğindeki tampon bölgeyi işgal etmişti.

Dürzi koridoru ve yeniden inşa: Suriye'nin güneyindeki Dürzi bölgesi Süveyda'ya bir insani yardım koridoru açılacak.

Buna karşılık ABD ve Körfez ülkelerinin finansmanıyla Suriye'nin yeniden imarı ve İran etkisinin azaltılması vadediliyor.

The Cradle: PKK/YPG kartı masada

Türkiye için en hayati konu olan YPG'nin omurgasını oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) geleceğiyle ilgili dikkat çekici bir yorum ise Ortadoğu odaklı haber ve analiz sitesi The Cradle'da yer aldı.

Sitede çıkan bir makaleye göre, İsrail, DSG’yi Suriye'nin kuzeyinde “Türkiye'nin etkisini dengeleyecek potansiyel bir kart olarak görmeye devam ediyor” ve DSG’nin tamamen tasfiye edilmesine karşı çıkıyor.

Aynı siteye göre, İsrail, Golan Tepeleri'nden Süveyda’yı ve Kürtlerin kontrolündeki kuzeydoğuyla birleştirmek için Güney Suriye üzerinden "Davut Koridoru"nu kurmayı hedefliyor.

T4 Hava Üssü hadisesi: Türkiye'ye pratik mesaj

İsrail'in, Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığına yönelik endişeleri yeni değil.

Geçtiğimiz dönemde Türkiye'nin Suriye'nin orta kesimindeki T4 Hava Üssü'ne konuşlanacağı iddialarının hemen ardından İsrail savaş uçaklarının üssü hedef alması, bu endişenin somut bir yansıması olarak görülüyor.

Askeri analistler, Türkiye'nin bu bölgeye yerleştireceği olası hava savunma sistemlerinin, İsrail'in bölgedeki hava operasyonlarını tamamen engelleyebileceğini belirtiyor.

Söz konusu saldırıların ardından Türkiye'nin bu planlarından vazgeçtiği iddia edilmişti.

İsrail-Suriye görüşmeleri ve geçmişi

Uluslararası haber ajansı Reuters, 15 Ağustos 2024 tarihli haberinde, ABD'nin arabuluculuğunda Paris'te "dolaylı ve gizli" görüşmeler yapıldığını duyurdu.

Haberde, müzakerelerin Suriye'nin yeni lideri Ahmed el Şara'nın bilgisi dahilinde, güvenlik odaklı bir çerçevede ilerlediği belirtildi.

Benzer şekilde, Londra merkezli Şarku’l Avsat gazetesi, Batılı diplomatik kaynaklara dayandırdığı 13 Ağustos 2024 tarihli haberinde, görüşmelerin "ileri bir aşamada" olduğunu ve İsrail'in öncelikli hedefinin Golan Tepeleri'nin Suriye tarafında askerden arındırılmış bir tampon bölge oluşturmak olduğunu yazdı.

Axios, İsrail'in "Türkiye" şartını yazdı

Müzakerelerin en kritik detayı ise İsrailli diplomasi muhabiri Barak Ravid’in Axios haber sitesinde yayımlanan 16 Ağustos 2024 tarihli özel haberinde yer aldı.

Ravid'e göre İsrailli yetkililerin masaya getirdiği en önemli şartlardan biri, "Türkiye'nin yeni Suriye ordusunu eğitip donatmasına izin verilmemesi" oldu.

Haberde, İsrail'in, kendi hava üstünlüğünü tehdit edebilecek ve Türk askeri doktriniyle şekillenmiş profesyonel bir ordunun sınırında kurulmasını "ulusal güvenlik tehdidi" olarak gördüğü ifade edildi.

Haaretz: “İsrail'in endişesi güçlü bir Suriye ordusu”

İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz'de yayımlanan bir analizde ise, İsrail güvenlik kurumlarının en büyük endişesinin "Esad rejiminden kalan zayıflığın yerini, Türkiye tarafından eğitilip donatılmış profesyonel bir ordunun alması" olduğu vurgulandı.

Analizde, Tel Aviv'in Suriye'nin istikrarsız ve askeri olarak zayıf kalmasını kendi stratejik çıkarı olarak gördüğü belirtildi.

Şara'dan Hizbullah mesajı: "Hesaplaşma aracı olmayacağız"

Toplantıda Şara, yeni Suriye'nin bölgesel rolüne de değindi.

"Yeni Suriye'yi Hizbullah'la hesaplaşmak için kullanmak isteyenler var" diyen Şara, "Ancak biz ne biri ne de diğeriyiz. Lübnan-Suriye ilişkileri için yeni bir tarih yazmayı dört gözle bekliyorum" ifadeleriyle ülkesinin herhangi bir vekalet savaşının parçası olmayacağı mesajını verdi.

İsrail Başbakanlık Ofisi, müzakerelere ilişkin henüz resmi bir açıklama yapmazken, masadaki maddeler, Suriye'de istikrar arayışının, Türkiye, İsrail ve diğer bölgesel güçler arasında karmaşık bir çıkar mücadelesine sahne olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.