PKK'li yöneticiden 'yeni süreç' ve 'silah bırakma' konusunda açıklama
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, İmralı görüşmeleri, Kürt sorununun çözümü, silah bırakma ve ulusal birlik konularında flaş açıklamalarda bulundu. Hozat, Öcalan'ın koşulları düzelmeden beklenen 'çağrı'nın mümkün olmadığını söyledi.
Örgüte yakın bir yayın organına açıklamalarda bulunan PKK'nin çatı örgütü KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, ikinci görüşme sonrasında oluşan olumlu havaya rağmen iktidarın somut adım atmadığını belirterek, "Önder Apo'nun tecrit koşullarında çağrı yapması mümkün değil. Tecridin kalkması, sağlık, güvenlik ve özgür yaşam koşullarının oluşturulması gerekiyor" dedi.
İktidarın ikili oyunu
Hozat, mevcut iktidarın süreci manipüle etmeye çalıştığını ifade ederek şunları söyledi:
"AKP-MHP iktidarı bir yandan görüşmelerin önünü açarken, diğer yandan yoğun bir biçimde soykırım saldırılarını sürdürüyor. Küresel özgürlük hamlesi, gerilla mücadelesi ve halk direnişi bu iktidarı ciddi anlamda zorladı. İçte ve dışta sıkışmış bir durumdalar ve bu atmosferi manipüle etmeye çalışıyorlar."
Kürt sorununun demokratik çözümü ve toplumsal katılım
Hozat, Kürt sorununun çözümüne yönelik devlet içinde bir eğilim olduğunu belirterek, "İktidara rağmen devlet içinde Kürt sorununun demokratik çözümüne dönük bir arayış var. Önder Apo da bu eğilimi hissediyor ve desteklemek istiyor. Ancak bu sürecin başarıya ulaşması için toplumsal destek şart" dedi.
Sürece sahiplenme çağrısı
Bu bağlamda, tüm toplumsal kesimlere çağrıda bulunan Hozat, "Demokrasiden, barıştan ve özgürlükten yana olan herkes bu süreci sahiplenmeli. Muhalefet, demokratik kitle örgütleri, kadınlar, gençler ve inanç grupları güçlerini birleştirerek ortak bir mücadele yürütmelidir. Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü, tüm sorunların çözümünün anahtarıdır" ifadelerini kullandı.
Silah bırakma ve çözüm süreci
Silahlı mücadelenin nedenlerine değinen Hozat, "PKK'nin kurulması ve silahlı mücadelenin başlaması, Kürtler üzerindeki inkâr ve imha politikalarının aşılmamasından kaynaklanıyor. Kürt sorunu sürdüğü müddetçe silah da direniş de olacaktır," dedi.
Hozat, çözüm sürecinin önündeki engelleri eleştirerek, "İktidar savaştan, kaostan ve krizden besleniyor. Ancak Kürt sorununun demokratik temelde çözülmesi savaşın bitmesini sağlar. Bu da iktidarın mevcut politikalarıyla çelişiyor," diye ekledi.
“İktidar medyası psikolojik savaş yürütüyor”
Hozat, iktidar medyasında çıkan "PKK silah bırakacak" yönündeki haberleri de sert bir dille eleştirerek, "İktidar medyasında yürütülen 'PKK bitti, tükendi, silah bırakacak' şeklindeki tartışmaların hepsi psikolojik özel savaştır. Başarısızlıklarını örtbas etmek için, son derece basit, dar, pragmatik ve çıkarcı bir anlayışla tamamen iktidar devşirmeyi amaçlayan, gayri ciddi bir tutum içerisindedir" değerlendirmesinde bulundu.
"Devlet iyi niyetini ortaya koyarsa silah konusu tartışılabilir"
Hozat, "Kürt sorunu olduğu için silah var. İnkar-imha politikaları, soykırım politikaları son bulmadan Kürtler savunmasız bırakılamaz. Kürt sorunu demokratik temelde çözülür, devlet ortaya iyi niyet koyar, Öcalan'la müzakere ederse, o zaman silah konusu tartışılır" değerlendirmesinde bulundu.
Hozat ayrıca, "Şu anda Önder Apo İmralı'da Kürt sorununun demokratik çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi için çalışıyor. Bu süreç gelişirse, Kürt sorunu çözülürse, silah konusu elbette tartışılır" ifadelerini kullandı.
Öcalan'ın çözüm modeli
Öcalan'ın çalışmalarına ilişkin bilgi veren Hozat, "Önderlik, devlet ve demokrasi ilişkisini demokratik toplum çözümü temelinde ele alan bir çalışma yürütüyor. Devleti reddetmeden, devletle iç içe fakat birbirine saygılı; her iki tarafın haklarını yasal ve anayasal güvence altına alan bir öz yönetim modeli üzerinde çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu.
“Mektup bekliyoruz”
Hozat, Öcalan'dan henüz bir mesaj ya da mektup almadıklarını belirterek, "Şu ana kadar bize bir mesaj gelmiş değil. Ancak geleceğini düşünüyoruz ve bekliyoruz. Geldiğinde değerlendireceğiz ve ona göre hareket edeceğiz," dedi.
Suriye'deki güç dengeleri değişiyor
KCK Eşbaşkanı, Suriye'deki güç dengelerine ilişkin de İran'ın bölgedeki etkisinin kırıldığı, bunun karşısında Suudi Arabistan'ın yeni bir güç olarak yükseldiği belirtti.
Suudi Arabistan'ın HTŞ üzerindeki etkisi, İsrail'le geliştirdiği ilişkiler ve Şam yönetimiyle kurduğu bağların, bölgedeki dengeleri değiştirdiğine dikkat çeken Besê Hozat, özellikle Kral Selman döneminde yapılan reformlarla küresel sisteme entegre olan Suudi Arabistan'ın, Suriye'nin yeniden dizaynında önemli rol oynayacağını savundu.
"Türkiye bölgede yalnızlaşıyor"
Besê Hozat, Türkiye'nin mevcut “Kürt düşmanlığı” politikasında ısrar etmesi durumunda bölgede etkisini tamamen kaybedeceğini belirtti ve Yunanistan-Güney Kıbrıs-Mısır arasındaki anlaşmaların Türkiye'nin girişimlerini etkisizleştirdiğini vurguladı. Hozat açıklamasında, "Türkiye'nin Ortadoğu'ya, Afrika'ya, Güney Kafkasya'ya ve Orta Asya'ya egemen olduğu" söylemlerinin gerçeği yansıtmadığı, mevcut politikaların Türkiye'yi yalnızlaştırdığını ileri sürdü.
Ulusal birlik vurgusu
Kürtler arası ulusal birliğin önemine dikkat çeken Hozat, "Kürtlerin birliği sağlanırsa, bölge dizaynında etkili bir rol oynayabilirler. Siyasi statülerini ve kimliklerini kazanıp varlıklarını ve özgürlüklerini güvence altına alabilirler" dedi.
Halk arasında güçlü bir birlik duygusunun olduğunu vurgulayan Hozat, "Bir yerde saldırı olduğunda her yerde dayanışma ve refleks gelişiyor. Rojava'daki ulusal birlik çabaları değerlidir ve biz bu birliği desteklemek için her türlü katkıyı sunmaya hazırız," ifadelerini kullandı.