PSK lideri Bozyel: Bu süreç, Kürt sorunu çözüm süreci değil
Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Bayram Bozyel, çözüm sürecinin "kritik ve hassas" bir aşamaya ulaştığını belirterek, Kürtlerin haklarının ve kimliklerinin garantisinin esas olarak alınması için somut adımların atılması ve anayasanın tamamen değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bayram Bozyel, Rûdaw Bültenine konuk olarak Hêvîdar Zana'nın siyasi partilerinin raporları ve çözümle ilgili sorularını yanıtladı.
"Partilerin verileri genel olarak olumlu"
Bozyel, siyasi partilerin Meclis'te kurulan komisyona sunduğu raporlar hakkında şunları söyledi:
"Partiler raporlarını sundu. Bildiğimiz bazı ayrıntılar var ama genel olarak sivil toplum örgütleri, şahsiyetler ve araştırma merkezleri tarafından sunulan makaleler ve raporlar, komisyon için ve Kürt sorununun çözümü için önemliydi. Bu raporlar bir hafıza ve bir hazine mevcut."
Bozyel, AK Parti ve CHP'nin raporlarının doğrudan mevcut süreçle ifade edildiğini belirterek, "Bence raporları kötü değildi. CHP'nin raporlarının özeti de okudu. Maalesef Kürt sorunu ve PKK'nin silah bırakması konusunda somut bir şey yoktu. Sadece kayyum sorunu ve CHP'yi ilgilendiren sorunlar üzerinde durmuşlar" dedi.
"Bu süreç, Kürt sorunu çözüm süreci değil"
“Mevcut sorunu Kürt sorununun çözümüne yönelik olmayı” dile getiren Bozyel, devletin açıklamalarına ve süreç amacına dikkat ederek şöyle devam etti:
"Bu süreç öncelikle güvenlikle başladı.
Erdoğan, Bahçeli ve devletin diğer ayrıntıları de diyor ki 'Bu süreç Kürt çözüm çözüm süreci değil, PKK'nin silah bırakma sürecidir'.
Hatta Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Uçum da 'Türkiye'de Kürt sorunu yoktur, sadece terör sorunu vardır' dedi."
"Süreç, Kürt sorununun çözüm perspektifiyle yürümeli"
Kürt siyasetçi, “Sürecin sadece silah bırakma üzerine olması halinde yeterli olmayacağı” konusunu vurgulayarak dile getirdi:
"Biz insanlardan ki silahtan ayrılmak iyidir, silahları bıraksınlar.
Koşulsuz olsa bile karşı karşıya değiliz. Çünkü zarar tüm Kürtlere gelmiştir; ister Kuzey'de, ister Güney'de, ister Rojava'da. Ama sorunun kökü çözülmezse, bu süreç sakat kalır. İlaç, tedavi için yeterli olmaz."
"AK Parti sürecinin kendi kalıplarından çıkarılmasını istemiyoruz"
Bozyel, "AK Parti'nin ve üyeliğinin başka süre devam etmesinin dahil edilmesini istemediğini" savunarak, şunları kaydetti:
"AK Parti, bu meselesini onların şeklinin dışına çıkarmamızı istemiyor.
Müdahale etmemizi veya yeni bir şey söylememizi, Kürt meselesini gündeme getirmemizi istemiyorlar. Bu sayede geniş çaptaki tartışmalardan korkular ve rahatsız edici oluyorlar."
"Anayasa tamamen değiştirilmeli"
Bayram Bozyel, anayasanın oluşum detaylarını de paylaşarak, şunları söyledi:
"Yeni bir anayasa yapılmalı. İlk, yüz yılda var olan o değişimlerli. Sadece birkaç anayasa maddesi değil, tamamen değiştirilmeli. Bu anayasa Türkiye'nin çoğunluğunu inkar ediyor; çok dilliliği, çok etnisiteyi ve çok mezhepliliği inkar ediyor. 'Her şey birdir; tek dil, tek devlet, tek millet' diyorlar. Bu, Türkiye'nin gerçeği değil. Kürt meselesi olmadan bile Türkiye tek millet değildir."
"Kürt anayasasında tanınmalı"
Bozyel, Kürtlerin temel yapısını şöyle sıraladı:
"Yeni anayasada Kürt kimliği kabul edilebilir. Bazı akademisyenler 'Kürt'in kabul edilmesi gerekmiyor, sadece Türk kelimesini çıkarmanız yeterli' diyor.
Biz bunu doğru buluyoruz. Bu yüz yılda Türkler ile Kürtler arasında büyük bir mesafe girdi. Türklerin bir imtiyazı var. Bu nedenle Kürtlerin adı anayasada olmalıdır ki yasal ve idari bir temel oluştursun."
"Kürtçe, Kürt meselesinin direğidir"
Bozyel, Kürtçenin önemine dikkat çekerek, "Kürt dili, Türkiye'deki Kürt meselesinin direğidir. Bu dil, eğitim dili ve resmi dil olmalıdır. Bazı kişiler 'gerek yok, biz akademisyenler Kürtçe konuşuyoruz' diyor. Kanaatimce Kürt dili, Kürtçe sakatlanmayla sınırlıdır ve bir hak olarak alınabilir" dedi.
“Kendi Kürtlerinle dost olup Rojava'dakilerle düşman olamazsın”
Bozyel, konuşmasının sonunda önemli bir mesaj vererek, "Türkiye, diğer parçalardaki Kürtlerle de anlaşmalı. Kendi Kürtlerinle dost olup Rojava'dakilerle düşman olamazsın veya kendi Kürtlerinle anlaşıp İran'dakilerle hasımlık yapamazsın. Bütüncül ve barışçıl bir politika izlenmelidir".