Rojava Özerk Yönetimi: ‘Biz olmadan Suriye'de siyasi süreç başarısız olur’
Rojava Özerk Yönetimi, kendilerinin ve Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) dahil edilmediği herhangi bir siyasi sürecin "eksik ve başarısızlık tehdidi altında" kalacağını vurguladı. Yönetim, Birleşmiş Milletler'e (BM) tüm tarafları kapsayan bir ulusal diyaloğa öncülük etme çağrısı yaptı.

Özerk Yönetim tarafından yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 10 Ağustos'ta yayınladığı ve Suveyda'daki sivillere yönelik suçları kınayan bildirisinin memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
"Her türlü çabaya katkıda bulunmaya hazırız"
Açıklamada, ihlallere maruz kalan tüm Suriye bölgeleriyle dayanışma içinde olunduğu ifade edildi.
Özerk Yönetim, "sivillerin korunması ve suçluların uluslararası standartlara göre adil bir şekilde yargılanmasını hedefleyen her türlü uluslararası veya BM çabasına" tam katkıda bulunmaya hazır olduğunu duyurdu.
"2254 sayılı karar tek çerçevedir"
Özerk Yönetim, BMGK'nin 2254 sayılı kararına ve ilkelerine bağlı kalmanın, Suriye'de gerçek bir siyasi geçiş için "alternatifi olmayan kapsamlı bir çerçeve" olduğunu vurguladı.
Açıklamada, "Terörle mücadele ve istikrarın korunmasında Suriye denkleminin ana taraflarından biri olan Özerk Yönetim ve onun askeri gücü DSG de dahil olmak üzere, sahadaki tüm etkili güçlerin katılımı sağlanmalıdır" denildi.
Ayrıca, "Milyonlarca Suriyelinin iradesini temsil eden bu güçleri dışlayan herhangi bir siyasi sürecin olumsuz sonuçları olacaktır" uyarısında bulunuldu.
Açıklamada, Güvenlik Konseyi bildirisinin, Şam ile Demokratik Suriye Güçleri arasında 10 Mart'ta yapılan anlaşmanın maddeleriyle ve 8 Ağustos'ta Haseke'de düzenlenen "Kuzey ve Doğu Suriye Bileşenlerinin Birlik Konferansı" sonuçlarıyla uyumlu olduğu ifade edildi.
Bu kapsamda Özerk Yönetim, aşağıdaki maddeleri içeren 2254 sayılı kararın uygulanmasına katılmaya hazır olduğunu yineledi:
Kapsayıcı bir geçiş yönetim organının oluşturulması.
Askeri operasyonların durdurulması.
Uzlaşıya dayalı yeni bir anayasanın hazırlanması.
BM denetiminde özgür ve adil seçimlerin yapılması.
Özerk Yönetim, Birleşmiş Milletler'i, "demokratik, çoğulcu ve birleşik bir Suriye" inşa etmek amacıyla tüm Suriyeli tarafları ayrım gözetmeksizin içerecek kapsamlı bir ulusal diyaloğa öncülük etmede "öncü ve etkili bir rol" oynamaya davet etti.
Güvenlik Konseyi başkanlığından yapılan ve üyeler tarafından onaylanan açıklamada, diplomatlar son çatışmalarda yaşanan "toplu katliamlardan" ve yaklaşık 192 bin kişinin yerinden edilmesinden "derin endişe duyduklarını" belirtmişlerdi.
Konsey, sivillere yönelik şiddeti "şiddetle" kınayarak tüm taraflara ateşkes anlaşmasına uyma ve sivil halkın korunmasını sağlama çağrısı yapmıştı.