Rojava Özerk Yönetimi’nden Öcalan’a itiraz!
Rojava Özerk Yönetimi, Abdullah Öcalan’a gönderdiği mektupta, sahadaki kararların halkın güvenliği, demokratik kazanımların korunması ve uluslararası destek dengeleri gözetilerek alınması gerektiğini vurguladı. Yönetim, ani ve tek taraflı adımların yerel ve küresel dayanışmayı zayıflatabileceğine dikkat çekti.

Rojava Özerk Yönetimi, PKK lider Abdullah Öcalan’a gönderdiği mektupta, sahadaki sorumluluklar ve pratik çalışmalar çerçevesinde bazı kaygılarını dile getirdi. Mektup, 22 Ağustos 2025 tarihinde Özerk Yönetim Dış İlişkiler Dairesi tarafından kaleme alındı.
Mektupta Özerk Yönetim, Öcalan’ın kadın özgürlüğü, ekoloji ve demokratik toplum ilkeleri için teşekkür ederek, bu ilkelerin bölgede inşa edilen siyasi ve toplumsal pratiğin normatif çekirdeğini oluşturduğunu belirtti. Ancak sahadaki kararların sadece iç iradeye dayanmadığı; komşu ülkelerin tutumları, uluslararası aktörlerin değerlendirmeleri ve güvenlik dinamikleri ile şekillendiği vurgulandı.
Rojava Özerk Yönetimi, mektupta ayrıca halk desteği ve uluslararası dayanışmanın moral ve pratik güvence kaynağı olduğunu belirterek, “Sürecin bütün yönleriyle güvence altına alınmadan yapılacak ani veya tek taraflı adımlar, yerel halkın umutlarını kırma ve küresel dayanışmayı zayıflatma riski taşır” ifadelerine yer verdi.
Özerk Yönetim, mektubunda halkın güvenliği, demokratik kazanımların korunması ve uluslararası destek dengelerinin sürdürülmesinin öncelik olduğunu vurguladı.
Mektubun tamamı şöyle:
‘’Değerli Önderliğimiz;
Öncelikle, halkımız yolunda sunduğunuz emek, düşünce ve yön gösterici ilkeler için en derin saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz. Kadın özgürlüğü, ekoloji ve demokratik toplum ilkeleriniz yalnızca bir
ideolojik rehber değil; aynı zamanda bölgemizde inşa etmeye çalıştığımız siyasi ve toplumsal pratiğin normatif çekirdeğini oluşturmaktadır.
Bu miras, mücadelemizin anlamı ve halkımızın geleceği için vazgeçilmezdir.
Mektuplarınızı ve yönlendirici çağrılarınız tarafımıza büyük bir dikkat ve hassasiyetle ulaşmıştır. Önderliğinizin uyarıları ve değerlendirmeleri bizler için hem yol gösterici hem de vicdani bir yükümlülüktür.
Ancak açık ve samimi bir şekilde bildirmek isteriz ki; sahadaki sorumluluklarımız ve yürüttüğümüz pratik çalışmalar çerçevesinde bazı kaygılarımız mevcuttur. Bu kaygılar, sadece idari bir tereddüt değil; halkımızın can güvenliği, demokratik kazanımların korunması ve uluslararası destek dengelerinin korunmasıyla doğrudan ilişkilidir.
Bilinmesini isteriz ki, bugün bölgede aldığımız her karar yalnızca bizim iç irademize dayanmayıp; komşu aktörlerin tutumları, uluslararası arabulucuların pozisyonları ve bölgede bizimle istişare halinde olan devlet-dışı ve devlet aktörlerinin değerlendirmeleriyle birlikte şekillenmektedir. Suriye devletinin son yıllardaki tutumları, bölgesel müdahaleler ve özellikle Türkiye’nin politika yönelimleri; sahadaki güvenlik dinamiklerini, nüfus hareketlerini ve uluslararası desteğin sürekliliğini belirleyen temel değişkenlerdir. Bu bağlamda; entegrasyon veya benzeri stratejik dönüşümler gibi kapsamlı adımların sonuçlarını, yalnızca kısa vadeli taktiklerle değil, ileriye dönük güvenlik, siyasi ve toplumsal teminatlarla ele almak zorundayız.
Ayrıca, şunu açıkça ifade etmek zorundayız ki; Rojava’ya yönelen geniş halk desteği, diasporadaki dayanışma ve birçok uluslararası aktörün ilgisi bizim için hem moral bir güç hem de pratik bir güvence kaynağıdır. Bu destek, mücadelemizin meşruiyetini ve kazanımlarımızın uluslararası görünürlüğünü sağlamaktadır. Eğer sürecin bütün yönleriyle güvence altına alınmadan, silahların veya idari yetkilerin tek taraflı ve ani devri gibi adımlar atılırsa; sadece yereldeki halkımızın umutlarını kırmakla kalmayız, aynı zamanda küresel dayanışmayı ve siyasi manevra alanımızı da geri dönülmez biçimde zaafa uğratma riskiyle karşılaşırız.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi
Tarih :22.08.2025 ’’