Şeybani: Türkiye ve ABD İlk Kez DSG Konusunda Aynı Çizgide

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani, Şam yönetiminin "blok siyasetini" terk ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın Beyaz Saray ziyaretinin perde arkasını anlatan Şeybani, Türkiye ve ABD’nin DSG konusunda tarihte ilk kez anlaştığını duyurdu. Şeybani, DSG üyeleri için Ankara ile bir "af mekanizması" üzerinde çalıştıklarını açıkladı.

Şeybani: Türkiye ve ABD İlk Kez DSG Konusunda Aynı Çizgide

Suudi Arabistan'a ait İngiltere merkezli Al Majalla dergisinde yayımlanan röportajın ikinci kısmında Esad Şeybani, ülkesinin yıllardır süren yalnızlığına son veren diplomatik atılımları, ABD ile kurulan yeni ortaklığı ve Türkiye ile yürütülen hassas müzakereleri tüm açıklığıyla anlattı.

Şeybani, Şam’ın Rusya-İran ekseninden, Körfez-Türkiye-ABD hattına kayan yeni dış politika vizyonunu, "Biz sinyal arayan eski bir TV anteni gibiyiz; çıkarımız neredeyse oraya döneriz" sözleriyle özetledi.

Röportajın en kritik bölümü ise Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ve Türkiye’nin güvenlik kaygıları üzerine kurulan yeni çözüm planıydı.

"Türkiye ve ABD ilk kez aynı çizgide"

Şeybani, Suriye’nin kuzeydoğusundaki durumun çözümü için Washington ve Ankara arasında yıllardır süren anlaşmazlığın sona erdiğini belirtti.

Mayıs ayında Riyad'da gerçekleşen zirvede, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, ABD Başkanı Trump’a Suriye için "kefil" olduklarını belirten Şeybani, bu durumun sahadaki denklemi değiştirdiğini vurguladı.

Şeybani, "DSG ile varılan anlaşma güçlü Amerikan desteğine sahip. Türkiye ve ABD bu konuda her zaman anlaşmazlık yaşardı, ancak ilk kez ortak bir zeminde buluştular. Bizim yaklaşımımız tamamen rasyoneldi. Washington'un, 'Bu yeni sistemle nasıl ilişki kuracağız?' endişesini giderdik” ifadelerini kullandı.

"DSG’ye her şeyi sunduk, Ankara ile af görüşüyoruz"

Bakan Şeybani, DSG’nin Suriye devletine entegrasyonu konusunda daha önce hiç olmadığı kadar ileri gittiklerini belirterek, masadaki teklifin detaylarını ve Türkiye ile yürütülen arka kapı diplomasisini şu sözlerle anlattı:

"DSG’ye sunulabilecek her şeyi sunduk. Bir anlaşma önerdik: Karşılıklı saygı, ortak yönetime inanç, Kürt haklarına açık taahhüt... Hatta Türkiye ile arabuluculuk yapıyoruz. DSG içinde bazıları Türk makamlarınca aranıyor; ancak biz Ankara ile af çıkarmak için çalışıyoruz. Azami ölçüde tavizler ve kolaylıklar sağlıyoruz; ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu meselede sıkışıp kalmak istemiyoruz. Önceki rejim, bugün sunduğumuzun beşte birini bile sunsaydı DSG kabul ederdi."

"Yeni bir Afganistan senaryosuna izin vermeyeceğiz"

ABD’nin bölgeden çekilmesi durumunda oluşabilecek otorite boşluğuna dikkat çeken Şeybani, DSG’nin yasal bir statüye kavuşturulacağını ve ordunun bir parçası haline geleceğini belirtti.

Bakan, bu planın ABD tarafından da desteklendiğini şu sözlerle ifade etti:

"Biz, DSG’nin ne terk edilmesini ne de yasal-siyasi bir boşlukta bırakılmasını gerektirmeyen bir yaklaşım geliştirdik. Bir başka Afganistan senaryosundan kaçınmak için net güvenceler sunuyoruz. ABD kalmayı seçerse, bu varlık Suriye hükümetiyle koordineli olur. Çekilmeyi seçerse, bu barış içinde olur. Washington'un 'Müttefikimizi terk etmedik, entegre ettik' diyebilmesini sağlıyoruz."

Beyaz Saray’a uzanan yol ve Erdoğan’ın rolü

Şeybani, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın ABD Başkanı Trump ile Oval Ofis’te yaptığı tarihi görüşmenin arka planını da paylaştı.

Sürecin mimarlarının Riyad ve Ankara olduğunu belirten Bakan, "Cumhurbaşkanı Şara, Trump ile görüştüğünde ben oradaydım; Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da telefonla katıldı. Mesaj açıktı: Suriye için güvence veriliyordu. Prens Selman ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’ı yaptırımları kaldırmaya teşvik etti. Trump’ın Türkiye ve Suudi Arabistan’la çok güçlü ilişkileri var ve bu, Suriye’ye dair algısını iyileştirdi” diye konuştu.

İsrail’e net rest: "Çekilme yoksa imza yok"

Röportajda İsrail ile olası bir anlaşmaya da değinen Şeybani, "toprak karşılığı barış" ilkesinden taviz vermeyeceklerinin altını çizdi.

7 Aralık 2024 hattına çekilmenin "pazarlık konusu olmadığını" vurgulayan Şeybani, "Bu konuda Amerikan sözü var ancak çekilme olmadan hiçbir anlaşmaya imza atmayacağız. Yeni işgal edilmiş topraklar üzerinde bir anlaşmaya imza atmamız söz konusu bile olamaz. Biz 1974 çerçevesinin tamamen terk edilip yeni bir anlaşma yapılmasını reddediyoruz. Güneydeki herhangi bir güvenlik zafiyeti Suriye hükümetine fatura edilir, başkasına değil. Bu sorumluluğu almaya hazırız” ifadelerini kullandı.

"Biz sinyal arayan bir anten gibiyiz"

Röportajın sonunda Suriye’nin dış politikasındaki eksen kaymasını değerlendiren Şeybani, ülkesinin artık katı bloklara inanmadığını, bunun yerine ulusal çıkarlara odaklandığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz 'blok' fikrine inanmıyoruz. Biz, sinyal arayan eski bir TV anteni gibiyiz; Suriye’nin çıkarları neredeyse oraya döneriz. Amerika ile hizalanırsak Rusya çökmez. Rusya ile hizalanırsak Ukrayna düşmez. Gerçek istikrarı ve ekonomik desteği nerede bulursak, yolumuz o tarafa döner."