Suriye Dışişleri Bakanlığı: Paris toplantıları iptal, müzakereler Suriye’de sürecek

Suriye hükümeti, Rojava Özerk Yönetim ile Fransa'nın başkenti Paris'te yapılması planlanan üst düzey görüşmelerin iptal edildiğini duyurdu. Üst düzey bir Suriyeli yetkili, diyaloğun bitmediğini ancak bundan sonraki sürecin Suriye topraklarında, "pratik adımlarla" devam edeceğini vurguladı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı: Paris toplantıları iptal, müzakereler Suriye’de sürecek

Suriye'de Şam hükümeti ile Rojava Özerk Yönetim arasındaki barış sürecinde önemli bir gelişme yaşandı. Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın ABD İşleri Sorumlusu Kuteybe İdlibi, uzun süredir beklenen Paris görüşmelerinin artık gündemde olmadığını duyurdu.

Rûdaw’a konuşan İdlibi, "Artık Paris toplantıları diye bir şey kalmadı," diyerek Fransa'daki sürecin sona erdiğini net bir şekilde ifade etti.

 Ancak İdlibi, müzakerelerin tamamen durmadığının altını çizerek, "Özerk Yönetim ile müzakereler ve toplantılar devam ediyor. Toplantılarımıza Şam'da ve kuzeydoğu Suriye'de devam edeceğiz," şeklinde konuştu.      

İdlibi, sürecin artık diplomatik görüşmelerden saha uygulamalarına geçtiğini belirterek, "10 Mart Anlaşması'nın hayata geçirilmesi için teknik komitelerin Şam, Haseke ve kuzeydoğu Suriye'nin diğer bölgelerinde etkin bir şekilde çalışmaya başlaması için somut adımlar attık" dedi.      

İptalin arkasındaki kriz: Haseke konferansı   

Paris görüşmelerinin iptali, geçtiğimiz ay yaşanan bir gerilime dayanıyor. Rojava Özerk Yönetim'in Haseke'de düzenlediği "Bileşenlerin Tutum Birliği" konferansı, Şam yönetimi tarafından tepkiyle karşılanmıştı.

Suriye hükümeti, bu konferansı 10 Mart'ta varılan tarihi anlaşmanın "ihlal edilmesi" olarak nitelendirmiş ve protesto olarak Paris'teki görüşmelere katılmayacağını duyurmuştu.

10 Mart anlaşması          

10 Mart 2025'te Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Komutanı Mazlum Abdi arasında imzalanan anlaşma, yıllardır süren çatışmaların ardından tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyordu.

Anlaşma, genel hatlarıyla şunları öngörüyordu:

-Kalıcı ateşkesin sağlanması.

-DSG'nin Suriye ulusal ordusu ve sivil devlet kurumlarına entegrasyonu.

-Devlet kadrolarında atamaların etnik veya siyasi aidiyete göre değil, liyakate göre yapılması.

-Karşılıklı tanıma, kaynakların adil dağıtımı ve nefret söyleminin reddedilmesi.

Ancak bu anlaşmanın uygulanması, Şam hükümetinin anlaşmadan kısa süre sonra tek taraflı bir anayasal bildiri yayımlamasıyla ilk darbeyi almıştı.