Suriye yönetimi DSG'ye karşı askeri operasyona hazırlanıyor iddiası!
Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, Şam yönetiminin, Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) kontrolündeki bölgelere yönelik kapsamlı bir askeri operasyon hazırlığı içinde olduğunu öne sürdü. Selvi'ye göre operasyon hazırlığının temel nedeni, SDG'nin 10 Mart'ta imzalanan anlaşma kapsamındaki silahsızlanma ve Suriye ordusuna entegre olma taahhütlerini yerine getirmemesi.

Abdulkadir Selvi, bugünkü köşe yazısında Rojava ve Suriye'deki son gelişmelere dair dikkat çekici iddialarda bulundu.
Suriye yönetiminin, Türkiye'nin değil, bizzat kendisinin DSG'ye yönelik bir askeri operasyona hazırlandığını belirten Selvi, “Şam yönetiminde sabrın tükenmekte olduğunu” yazdı.
"Anlaşmaya uyulmadı" iddiası
Selvi'nin yazısına göre, DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasında 10 Mart'ta imzalanan 8 maddelik anlaşma, “DSG'nin taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle tehlikeye girdi.”
Anlaşma, DSG'nin yıl sonuna kadar Suriye ordusuna entegre olmasını, Tişrin Barajı, sınır kapıları, havalimanı ve en önemlisi petrol ile doğalgaz sahalarını Şam yönetimine devretmesini öngörüyordu.
Ancak Selvi, "SDG, şu ana kadar taahhüt ettiklerinin hiçbirini yerine getirmedi. Tam aksine İsrail ve Fransa ile ilişki kurarak yeni şartlar ileri sürmeye başladı" ifadeleriyle “DSG'nin süreci tıkadığını” iddia etti.
Bu durum üzerine DSG'nin, olası bir operasyonu engellemek amacıyla İlham Ahmed başkanlığında bir heyeti Şam'a gönderdiği, fakat Suriye yönetiminin tavrının değişmediği belirtildi.
Şam'ın stratejik hedefleri
Selviye göre, Suriye yönetiminin operasyondaki kararlılığının arkasında hem egemenlik hakları hem de ekonomik zorunluluklar yatıyor.
Suriye'nin yeniden inşası için en büyük gelir kapısı olan petrol ve doğalgaz sahalarının DSG'nin kontrolünde olması, “Şam için öncelikli bir sorun” teşkil ediyor.
Ayrıca Halep'in su ihtiyacını karşılayan Tişrin Barajı, havalimanı ve sınır kapılarının kontrolü de stratejik ve hükümranlık açısından büyük önem taşıyor.
"Türkiye'nin pozisyonu net"
Selvi, Türkiye'nin konuya yaklaşımını ise üç maddede özetledi:
PKK'nin silah bırakma ve tasfiye sürecine zarar verilmemesi.
ABD'nin, DSG'nin silahsızlanıp Suriye ordusuna entegre olması yönündeki olumlu tavrının sürmesi.
Askeri operasyona gerek kalmadan sürecin tamamlanması için çaba gösterilmesi.
Bununla birlikte, Türkiye'nin Suriye yönetimi ile birlikte DSG'ye yönelik “kapsamlı bir askeri harekât düzenleme seçeneğinin her zaman masada olduğu” vurgulandı.
"İsrail ve İran işbirliği yapıyor" iddiası
Yazının en çarpıcı bölümlerinden birinde ise Suriye sahasında "ilginç ittifaklar" kurulduğu öne sürüldü.
Selvi, birbirine düşman olarak bilinen İsrail ve İran'ın Suriye'de DSG üzerinden işbirliği yaptığını iddia etti.
Bu iddiasını, DSG'nin Haseke'de düzenlediği bir konferansa dayandıran yazar, toplantıya "İsrail'in maşası" olarak tanımladığı Dürzi lider Hikmet el-Hicri ile "İran destekli" Suriye Alevi Meclis Başkanı Şeyh Gazal'ın online olarak katıldığını belirtti.
Selvi, bu toplantıda “Suriye'nin üniter yapısına karşı özerk bölge sistemini savunan kararlar alındığını” ifade etti.