Tel Aviv’de Türkiye Gerilimi: Netanyahu’ya Gazze Sonrası Sert Muhalefet

Netanyahu hükümetinin Gazze sonrası planlarına dair muhalefetten gelen artan eleştirilerin odağında Türkiye ve Katar’ın süreçte rol almasının “İsrail’in güvenliğini tehlikeye atacağı” iddiaları yer almakta.

Tel Aviv’de Türkiye Gerilimi: Netanyahu’ya Gazze Sonrası Sert Muhalefet

Gazze’de ateşkes sonrası kurulacak yönetim planı, İsrail iç siyasetinde yeni bir fırtına başlattı. Ana muhalefet lideri Yair Lapid, Demokratlar Partisi lideri Yair Golan ve Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Türkiye ve Katar’ı sürece dahil etmesini sert sözlerle eleştirdi.

Muhalifler, “İsrail’in güvenliğini başka ülkelere emanet edemeyiz” derken, hükümeti “vizyonsuzluk ve başarısızlıkla” suçluyor.

‘Türkiye ve Katar HAMAS’ın Destekçileri’ İddiası

Ana muhalefet partisi “Gelecek Var” lideri Yair Lapid, X hesabından yaptığı açıklamada, Netanyahu hükümetini “başarısız ve yönsüz” olmakla suçladı.
Lapid’e göre hükümet, ABD’nin liderliğinde Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerle iş birliği yapması gerekirken, “Müslüman Kardeşler’in ideolojik ortakları Türkiye ve Katar’ı Gazze’ye getirdi.”

Lapid ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’a Netanyahu’dan daha fazla güvendiğini belirterek, “Netanyahu İsrail’i güvenliğini başka ülkelere devreden bir devlet haline getirdi” dedi.

Ateşkesin İkinci Aşaması: Yeni Yönetim Planı

Gazze’deki ateşkesin ikinci aşaması, uluslararası bir sivil yönetimin kurulmasını öngörüyor.
Demokratlar Partisi lideri Yair Golan, Meclis’te yaptığı konuşmada bu planın “HAMAS’a destek veren ülkelerle pazarlığa dönüştüğünü” söyledi.

“Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile anlaşmak yerine, HAMAS’a destek veren Türkiye ve Katar ile masadayız,” diyen Golan, Netanyahu’yu “uzun vadeli vizyon geliştirememekle” eleştirdi.

Gantz: ‘Güvenliğimizi Başkalarına Teslim Edemeyiz’

Bir dönem Netanyahu’nun savaş kabinesinde yer alan Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz, hükümetin Gazze sonrası planlarını “belirsiz” buldu.
Gantz’a göre kurulacak yeni yönetim sivil alanda görev yapacak, ancak İsrail güvenliğini Türkiye ya da Katar askerlerine teslim etmek “asla kabul edilemez.”

“Kurulacak yönetim sivil tarafa odaklanacak. Güvenliğimizi Türkiye ve Katar gibi başka ülkelerin askerlerine emanet edemeyiz.”
Benny Gantz

Türkiye’nin Rolü: Ankara İçin Yeni Bir Dönem mi?

Türkiye, son aylarda Gazze’deki insani yardım koordinasyonu ve ateşkes diplomatisinde aktif bir rol üstlendi.
Ankara, Katar’la birlikte hem HAMAS hem de Filistin yönetimiyle doğrudan temas kurabilen nadir ülkelerden biri konumunda.

Bu durum, Washington ve Brüksel’de Türkiye’ye yönelik “arabulucu ülke” algısını güçlendirirken, Tel Aviv’de ise siyasi endişeleri artırıyor.
İsrailli muhalefet, Ankara’nın Gazze’deki yeni yönetimde “etkili bir konum” elde etmesinin, İsrail’in bölgesel stratejisini zayıflatabileceğini savunuyor.

ABD ve Körfez Faktörü

ABD yönetimi, Gazze’nin geleceği konusunda Türkiye, Katar, Mısır ve Suudi Arabistan arasında rol paylaşımı yapılmasını destekliyor.
Ancak Tel Aviv’deki siyasi çevreler, Katar-Türkiye ekseninin öne çıkmasının, İbrahim Anlaşmaları’yla kurulan bölgesel dengeyi bozabileceği görüşünde.

Benny Gantz ve Yair Lapid’in çıkışları, sadece hükümete değil, aynı zamanda Washington’un mevcut stratejisine yönelik bir uyarı olarak da değerlendiriliyor.

İsrail Başbakanı Netanyahu, hem içeride hem dışarıda baskı altında.
Koalisyon ortakları bile Gazze sonrası planın “belirsiz” olduğunu kabul ederken, muhalefet bu durumu erken seçim çağrıları için gerekçe yapıyor.

Analistler, Türkiye ve Katar’ın Gazze planındaki rolü üzerinden yürüyen tartışmanın, İsrail iç siyasetinde yeni bir kutuplaşma ekseni yaratabileceğine dikkat çekiyor.

Diplomatik Satranç Başlıyor

Orta Doğu uzmanı Dr. Aaron Stein (Atlantic Council), tartışmayı şöyle değerlendiriyor:

“Gazze’deki yönetim sadece insani değil, stratejik bir mesele. Türkiye ve Katar’ın dahil olduğu her formül, İsrail’in bölgesel çıkar algısını yeniden tanımlamaya zorlayacaktır.”

Bir Avrupa diplomatı ise Euractiv’e yaptığı değerlendirmede şu ifadeyi kullandı:

“Türkiye, uzun süredir bölgesel krizlerde arabuluculuk kapasitesini güçlendiriyor. İsrail’in bunu sadece ideolojik gözle okuması kendi diplomasisine zarar verebilir.”


Netanyahu hükümeti, Gazze’deki ikinci aşama planını uygulamaya koyarken, İsrail siyasetinde Türkiye’nin rolü üzerinden yeni bir tartışma başlattı.
Muhalefet cephesi bu politikayı “tehlikeli bir bağımlılık” olarak nitelerken, uluslararası gözlemciler ise Ankara’nın bölgesel diplomaside kalıcı bir aktör haline geldiğini vurguluyor.