Türk ordusu Şam’da görev mi alacak?
Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, Suriye’den gelen yardım çağrısının ardından Türkiye, Suriye’deki gelişmelere doğrudan müdahil olmaya hazırlanıyor. Haberde, Ankara’nın önce Suriye’deki tüm gruplara “aklınızı başınıza alın” uyarısında bulunduğu, ardından da Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB), Suriye’nin savunma kapasitesini artırmaya yönelik eğitim, danışmanlık ve teknik destek sağlanması için çalışmalara başladığı belirtildi.

Türkiye’nin, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Suriye ordusuna entegrasyonu sürecinde de rol üstleneceği ifade edildi. Haberde, bir devletin başka bir devletten güvenlik desteği almasının uluslararası hukukta tanınan bir hak olduğu vurgulanırken, Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 31. maddesi kapsamında devletlere meşru müdafaa hakkı tanındığına dikkat çekildi.
Türkiye’nin güney sınır güvenliğinin Irak ve Suriye’den başladığına işaret edilen haberde, “yaşanan gelişmeler sonrasında Türkiye’nin kendini bir güvenlik çemberi içine almaya mecbur kaldığı” savunuldu.
Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarının 23 Temmuz’da yaptığı açıklamada, “Suriye yönetimi tarafından, savunma kapasitesinin güçlendirilmesi ve başta IŞİD olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadele kapsamında Türkiye’den resmi destek talep edilmiştir.” ifadelerine yer verildi.
MSB kaynakları ayrıca, “DSG, Şam hükümetiyle yaptığı anlaşmaya uyduğunu somut olarak göstermek zorundadır. Konuya yönelik gelişmeler ilgili kurumlarımızla birlikte yakından takip edilmektedir.” açıklamasında bulundu.
DSG Sözcüsü Ebcer Davud ise 22 Temmuz Salı günü yaptığı açıklamada, Suriye'deki istikrarsızlığın sürmesi ve IŞİD tehdidinin devam etmesi nedeniyle silah bırakmanın şu aşamada mümkün olmadığını dile getirdi.
Davud, Kürtlerin Suriye hükümetinin resmi ordusuna katılımının ancak haklarını güvence altına alan bir anayasal anlaşma çerçevesinde mümkün olacağını vurgularken, “DSG savaşa karşıdır, ancak gerektiğinde halkını savunacaktır.” dedi.