Yeni Irak hükümeti için pazarlıklar başladı: Görüşmeler aylar sürebilir
Irak Parlamentosu 6. dönem seçimlerinde başarılı olan siyasi taraflar, sonuçların açıklanmasını ve Irak Yüksek Federal Mahkemesi tarafından onaylanmasını bekliyor. Bu aşamadan sonra yeni hükümetin kurulması için uzun ve zorlu bir müzakere süreci başlayacak.
Müzakerelerin en yoğun olduğu alan ise Şii blok içindeki anlaşmazlıklar. Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani ikinci dönem için yine aday. Ancak koalisyon ortakları ve rakipleri arasında farklı değerlendirmeler söz konusu.
Sudani’nin konumu ve Şii gruplar arasındaki çatlak
Sudani’nin liderliğini yaptığı “İmar ve Kalkınma İttifakı” seçimlerde birinci çıkarken, silahlı gruplara yakın bloklar da sandalye sayılarını artırdı. Bu gruplar, 50’den fazla sandalye ile hükümet görüşmelerinde etkili bir ağırlığa sahip olduklarını düşünüyor. Bu nedenle Irak’ın gelecek döneminde başbakanlığı kimin üstleneceği konusunda görüşmelerin uzaması bekleniyor.
Sudani’nin hedefi: Irak’ı ABD–İran çekişmesinden uzak tutmak
Sudani, hükümet programının temel hedefinin Irak’ı bağımsız kılmak ve ülkeyi ABD ile İran’ın baskılarından uzak tutmak olduğunu ifade ediyor. Ancak İran destekli Şii silahlı grupların siyasi temsilcileri — Sadiqûn, Bedir, Hizmet ve Hukuk gibi dört ana grup — toplam 56 sandalyeyle parlamentoda güçlü bir konuma sahip.
Bu grupların çoğu, seçim öncesi dönemde Sudani ile aynı çizgide değildi. ABD’nin bu grupların silahsızlandırılması konusunda Sudani üzerindeki baskısı, aradaki görüş ayrılıklarını daha da belirginleştirdi.
Sudani, kendisinin de belirttiği gibi, bu grupların “ya güvenlik kurumlarına entegre olmaları ya da siyasi faaliyetle yetinmeleri” gerektiğini savunuyor. Bu farklı yaklaşım, hükümet kurma sürecinin aylarca sürebileceği anlamına geliyor.
Parlamentoda net bir çoğunluk yok
Hiçbir partinin net bir çoğunluğa sahip olmaması da süreci uzatan önemli bir etken.
Başbakanın partisi İmar ve Kalkınma İttifakı 8 vilayette birinci olurken, silahlı gruplara yakın bloklar da birçok bölgede sandalye kazanarak güçlerini artırdı.
Sudani’nin listesinin önde gelen isimlerinden Beha el-Araci, “Şu ana kadarki en güçlü başbakan adayı yine Sudani’dir” değerlendirmesinde bulundu.
Gelecek dönem: Tahran ve Washington arasında hassas bir denge
Yeni parlamento göreve başlamadan önce Irak’ın İran–ABD çekişmesinden uzak durma çabası ön planda. Gazze ve Lübnan’daki gelişmeler, bölgesel dengeyi daha da kırılgan hâle getiriyor. Yeni Irak hükümetinin temel görevlerinden biri, bu iki güçle dengeli ilişkiler yürütmek olacak.
ABD güçlerinin 2026’ya kadar Irak’tan çekilmesi yönünde anlaşmalar bulunsa da Washington’un askeri danışmanlık ve lojistik destek kapsamında Irak’ta kalması bekleniyor. ABD, bu pozisyonun aynı zamanda Suriye’deki operasyonlarının da bir parçası olduğunu vurguluyor.
ABD’nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya da seçim sonrası yaptığı açıklamada, “ABD, Irak’ın egemenliğine saygı duyar ve silahlı grupların kontrol dışı faaliyetlerinin sona erdirilmesini destekler” dedi.
Sudani’nin kişisel serüveni ve politik çizgisi
Sudani, 10 yaşındayken babası ve diğer 5 aile üyesi Baas rejimi tarafından “yasaklı bir partiye üyelik” (İslami Davet Partisi) suçlamasıyla idam edilmişti. Bu geçmiş, Sudani’nin siyasete bakışını şekillendiren önemli bir faktör.
Bugün 55 yaşındaki Sudani, Irak’ı dış baskılardan uzaklaştırmak ve bölgesel nüfuz savaşlarının dışında tutmak istediğini vurguluyor.
Görevde geçirdiği üç yılda, ABD güçlerinin Irak’taki rolü konusunda bir çerçeve anlaşmasına varılmasını sağladı ve Irak’ı İran–İsrail arasındaki “12 günlük savaş”tan uzak tutmayı başardı. Aynı dönemde iç reform projelerini de yürüttü.
Bir Amerikan medya kuruluşuna yaptığı açıklamada, “Irak’ta artık güvenlik, istikrar ve toplumsal huzur var” ifadelerini kullandı.
Sorular: İran geri çekilir mi, ABD Irak’ı unutur mu?
Analistler şu sorulara odaklanıyor: İran, İsrail ile yaşadığı son çatışmadan sonra Irak’taki nüfuzunu kolayca azaltır mı? ABD, Ukrayna, Gazze ve Venezuela gibi krizlerle meşgulken Irak’ı ihmal eder mi?
Sudani’nin yaklaşımı net: İran’ı “dost ve iyi ilişkiler sahibi bir ülke” olarak tanımlarken, ABD ile de karşılıklı ekonomik ve ticari çıkarlara dayalı “normal bir ilişki” istiyor.
Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada, “Eşitlik, egemenliğe saygı ve ortak çıkarlar temelinde ilişkiler istiyoruz” dedi.
Ancak bu hedeflere ulaşmak kolay görünmüyor. Washington, Irak’ın en büyük askeri ortağı ve silah tedarikçisi. Pek çok Şii grup ABD’nin terör listesinde. Buna karşılık İran da ülke içinde ciddi bir nüfuza sahip.
RUSI araştırmacısı Tamer Beldaoui’ye göre, “Silahlı gruplar hâlâ güçlü olduğu için Irak’taki hiçbir hükümet İran’dan tamamen uzaklaşamaz.”
Chatham House araştırmacısı Haydar Şakiri de benzer görüşte: “Bu grupların ekonomik ve siyasi gücü devam ediyor. Irak devleti henüz onları tamamen silahsızlandırabilecek bir kapasiteye sahip değil.”
Yeni hükümetin kurulması: Sünni–Kürt dengesi ve geleneksel paylaşım
Tüm bu tartışmalar sürerken Irak, yeni başbakanın seçilmesi için hazırlık yapıyor. Süreç, Şii–Sünni–Kürt güçler arasındaki geleneksel siyasi dağılıma göre yürütülecek. Yaklaşık 20 yıldır devam eden teamüle göre başbakanlık Şiilere ait.
Her grup, Sudani ile çalışmak için kendi şartlarını masaya koyuyor. Büyük parlamenter blokları elinde bulunduran taraflar hükümete dahil edilmezse, muhalefet veya dışarıda kalma kartını kullanabilirler.
Sonuç olarak Irak’ta yeni hükümetin kurulması, çok taraflı pazarlıklara dayanacak ve her kesim iktidar pastasından pay almaya çalışacak.