ABD medyası: İsrail’in Katar saldırısı sonrası Türkiye endişelenmeye başladı

ABD medyası, İsrail’in Katar’da Hamas yetkililerini hedef alan saldırısının Türkiye’de ''bir sonraki hedef olabileceği endişelerini artırdığını'' ileri sürdü.

ABD medyası: İsrail’in Katar saldırısı sonrası Türkiye endişelenmeye başladı

Haberde, “Türkiye’nin savunmasını güçlendirdiği, NATO üyeliği ve askeri kapasitesiyle potansiyel tehditlere karşı hazırlık yaptığı, ayrıca Suriye’de doğrudan çatışmadan kaçınmak için askeri caydırıcılık ve diplomasiye dayalı bir yaklaşım izlediği” belirtildi.

''İsrail’in, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’taki askeri varlığını dengelemek için Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle daha yakın ilişkilere yönelebileceği'' değerlendirmesi yapıldı.

ANKA’nın aktardığına göre, ABD medyasında yer alan haberlerde, İsrail’in Katar’da Hamas yetkililerinin toplantısını hedef alan saldırısının, Türkiye’de “bir sonraki hedef olabileceği” yönündeki endişeleri artırdığı öne sürüldü.

Türkiye Milli Savunma Bakanlığı Sözcüsü Tümamiral Zeki Aktürk, 11 Eylülde Ankara’da yaptığı açıklamada, İsrail’in ''Katar’da olduğu gibi pervasız saldırılarını daha da genişleteceğini ve kendi ülkesini de içine alarak tüm bölgeyi felakete sürükleyeceğini'' söyledi.

“Hamas yetkilileri Türkiye’yi sık sık ziyaret ediyor”

ABD medyasında yer alan haberlerde, “İsrail ile Türkiye’nin bir dönem güçlü ortaklar olduğu, ancak ilişkilerin 2000’li yılların sonlarından itibaren bozulmaya başladığı'' hatırlatıldı. Özellikle “7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırıyla başlayan Gazze savaşı sonrası iki ülke ilişkilerinin tarihin en düşük seviyesine indiği'' vurgulandı.

Haberlerde ayrıca, “Hamas yetkililerinin Türkiye’yi sık sık ziyaret ettiği ve bazılarının ülkede yaşadığı” iddiaları hatırlatıldı. İsrail’in daha önce Ankara’yı Hamas’a ''saldırı planlaması, eleman toplama ve finansman faaliyetleri için zemin sağlamakla'' suçladığı kaydedildi.

Türkiye ve Katar ilişkileri

ABD medyası, Türkiye’nin Katar ile yakın askeri ve ticari ilişkilerine de dikkati çekti. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu Arap ve Müslüman liderlerin katılacağı bir zirve için Doha’ya gideceği hatırlatılırken; İsrail’in Katar’a saldırısının, Gazze’deki ateşkes görüşmelerinde arabulucu rol üstlenen ve ABD’nin müttefiki olan bu ülkeye yönelik ''daha önce düşünülemez bir çizgiyi aştığı'' yorumu yapıldı.

Türkiye füze üretimini artırdı

“Türkiye’nin, NATO üyeliği sayesinde İsrail’e karşı Katar’a kıyasla daha güçlü bir koruma zeminine sahip olduğu, ayrıca ordusunun NATO içinde ABD’den sonra en büyük ikinci askeri güç olduğu” vurgulandı. Ankara’nın son dönemde “Çelik Kubbe” entegre hava savunma sistemini devreye aldığı, KAAN savaş uçağı projesini hızlandırdığı ve füze üretimini artırdığı hatırlatıldı.

''Türkiye, İsrail gerilimini yönetiyor''

Haberlerde, “Türkiye’nin Suriye’de İsrail ile doğrudan çatışmadan kaçınmak amacıyla askeri caydırıcılık ve diplomasiye dayalı bir yaklaşım izlediği” belirtildi. “Türk ve İsrailli yetkililerin, nisan ayında Suriye’de bir gerilimi azaltma mekanizması oluşturmak için görüşmeler yaptığı” öne sürüldü. “Bu adımın, Türkiye’nin kullanmayı planladığı iddia edilen bir Suriye hava üssüne İsrail’in saldırmasının ardından geldiği” belirtildi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, o dönemde Suriye’deki Türk üslerinin “İsrail için bir tehdit” oluşturacağını söylemişti.

Anlaşma imzalandı

Ankara ile Şam arasında, geçen ay Türkiye’nin, Suriye Silahlı Kuvvetleri’ne askeri eğitim ve danışmanlık sağlamasına yönelik bir anlaşma imzalandı. ABD medyası, “Erdoğan ayrıca, İsrail’in herhangi bir askeri saldırısına karşı Washington’un sert bir tavır takınmasını umuyor olabilir” ifadesine yer verdi. Netanyahu ise Türkiye ile yaşanan gerilimde, ABD Başkanı Donald Trump’tan destek ararken, Trump bunun yerine Erdoğan’ı ''Suriye’yi devraldığı'' için övdü ve Netanyahu’ya Türkiye ile ilişkilerinde “makul davranması” çağrısında bulundu.

ABD medyasında, “Katar’daki saldırının da gösterdiği gibi, Washington ile güçlü ilişkilere sahip olmak İsrail’e karşı mutlaka bir güvence sağlamıyor” yorumu yer aldı.

Suriye ve Doğu Akdeniz’de gerilim

Haberlerde, Beşar Esad yönetiminin devrilmesinden sonra Türkiye ile İsrail arasında Suriye’deki nüfuz mücadelesinin de gerilimi tırmandırdığı ifade edilirken; Ankara’nın, Suriye’deki geçici hükümeti desteklediği, İsrail’in ise bölgede askeri operasyonlarını artırdığı aktarıldı.

Haberlerde, “gerilimin Doğu Akdeniz’e de yayılabileceği, İsrail’in Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’taki askeri varlığını dengelemek için Yunanistan ve Kıbrıslı Rumlarla daha yakın ilişkilere yönelebileceği değerlendirmesi'' yer aldı.

Kıbrıs’ta İsrail etkisi

Rum Politis gazetesinde geçtiğimiz aylarda çıkan habere göre, Rum ana muhalefet partisi AKEL Genel Başkanı Stefanos Stefanu, partisinin bir kongresinde konuşurken, Güney Kıbrıs’ta  İsraillilerin kontrolsüz şekilde toprak satın aldığını ve böylece ülkenin egemenliğinin dolaylı yoldan tehlikeye girme durumunda olduğunu söylemişti. Stefanu, ''Ülkemiz elden gidiyor. İsrail bizi işgal ediyor" demişti.

Güney Kıbrıs’a 12 Eylül’de, İsrail'den hava savunma sistemi  “Barak MX”in getirildiği öne sürüldü.