Milletvekileri Meclis Komisyonu’nda konuştu: Kim ne önerdi?

TBMM’de kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” ilk toplantısını yaptı. Farklı partilerden milletvekilleri, barış sürecine ilişkin önerilerini sıralarken, ortak vurgular şeffaflık, toplumsal mutabakat ve demokratik çözüm oldu.

Milletvekileri Meclis Komisyonu’nda konuştu: Kim ne önerdi?

Barış sürecine yönelik TBMM'de kurulan komisyonunun ilk toplantısında komisyonun ismi “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” oldu.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un inisiyatifinde kurulan ve 51 üyeden oluşan süreç komisyonu bugün saat 11.30’da toplandı.

CHP’li Gökçen: ''Kürt sorununu inkâr edersek çözüme ulaşamayız''

TBMM’de kurulan komisyonda konuşan CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Kürt sorununun varlığının kabul edilmesi gerektiğini belirterek, “Demokrasi sorununu görmezden gelirsek bu mesele çözülemez” dedi.

Kürt meselesine demokratik çözüm için başlatılan ve PKK’nin fesih kararının ardından yürütülecek sürece ilişkin gerekli yasal düzenlemeleri hazırlamakla görevli Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) komisyonu ilk toplantısını yaptı.

Komisyonun adı, çalışma esasları ve prensiplerinin ele alındığı toplantı TBMM Tören Salonu’nda, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un açılış konuşmasıyla başladı.

Kurtulmuş'un ardından, komisyon üyeleri söz aldı. Grubu bulunan siyasi parti temsilcilerine 20’şer, grubu bulunmayan üyelere ise 10’ar dakika konuşma süresi verildi.

CHP'li Gökçen: “Kürt sorunu vardır, inkarla çözüme ulaşılamaz”

CHP adına söz alan İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Türkiye’de Kürt sorununun varlığının kabul edilmesi gerektiğini belirterek, “Bunu inkar edersek çözüme ulaşamayız. Kürt sorununu teröre indirgemek de çözüm getirmez. Kürt sorunuyla demokrasi sorunu birbiriyle yakından ilişkilidir” dedi.

CHP’nin sürece katkı sağlamak amacıyla kurduğu Demokrasi ve Adalet Komisyonu’nun yaklaşık dokuz aydır çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Gökçen, farklı ülke örnekleri, akademik araştırmalar ve sivil toplum görüşlerinden yararlandıklarını söyledi.

Gökçen, “Terörün sona ermesi kadar, onu doğuran nedenlerin de ortadan kaldırılması aynı derecede hayati önemdedir” ifadelerini kullandı.

“Şeffaflık ve kapsayıcılık şart”

Gökçen, komisyonun daha kapsayıcı bir yapıda kurulması gerektiğini belirterek, tüm siyasi partilerin sürece dahil edilmesinin önemine dikkat çekti.

Ayrıca sivil toplum örgütlerinin, insan hakları kuruluşlarının, meslek örgütlerinin ve adaletsizlik yaşadığını düşünen kesimlerin komisyona katkı sunmasının sürecin başarısı için elzem olduğunu ifade etti.

“Eleştiri olmadan çözüm olmaz”

“Bu süreçte övgüden çok eleştiriye ve farklı görüşlerin çarpışarak çözüm aranmasına ihtiyaç vardır” diyen Gökçen, şehit yakınları ve gazilerin de doğrudan görüşlerini komisyona iletmesinin sağlanması gerektiğini söyledi.

Konuşmasında güncel hukuki ve siyasi gelişmelere de değinen Gökçen, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmadığı bir dönemde olunduğunu vurguladı.

Gezi davası, KHK’lılar, Barış Akademisyenleri, tutuklu siyasetçiler ve gazeteciler örneklerini sıralayan Gökçen, “Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala kararlarının uygulanmadığı bir ülkede demokrasi sorununu göz ardı ederek Kürt sorununu çözemezsiniz” dedi.

HÜDA PAR lideri Yapıcıoğlu: ‘Bu fırsat heba edilmemeli’

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Silahın devrinin bittiği, çatışmalı süreçlerden herkesin zarar gördüğü ve sorunlarımızın siyaset kurumu tarafından tartışılarak diyalogla çözülmesi gerektiği konusunda fikir birliği, sorunun çözümü konusunda büyük bir fırsatı önümüze koymuştur. Bu fırsat heba edilmemelidir" ifadelerini kullandı.

Bu kapsamda söz alan HÜDA PAR Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu, “her ne şekilde olursa olsun akan kanın durmasının değerli olduğunu, çatışmalı süreçlerde toplumun her kesiminin zarar gördüğünü” söyledi.

Bugün çözümün nasıl olacağı veya ne olduğu konusunda farklı fikirler olsa da en azından bir "mesele olduğu" ve bu konuda Meclis'in devreye girmesi gerektiği hususundaki ortaklığın değerli olduğunu vurgulayan Yapıcıoğlu, "Şiddeti ve çatışmayı sona erdirme amacıyla atılan her samimi adımı değerli bulur ve destekleriz. Bu komisyonun kurulmuş olması da önemlidir ve şiddetin tamamen devre dışı kalması da ciddi bir işlev görme şansı vardır. 28'inci dönem Parlamentosunun temsil kabiliyeti ve bu konuda bir iki istisna dışında Parlamento'da temsil edilen bütün partilerin görev almış olması bu şansı büyütmektedir" ifadelerini kullandı.

"Elbette sorunlarımız çoktur ve çeşitlidir" diyen Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu komisyon, bütün sorunlarımızı çözmek için olmalıdır fakat mevcut sorunlarla ilgili bazı talep ve temennilerin öneri ve şikayetlerin dile getirileceği de beklenmektedir.

Elbette her sorunumuzu konuşabiliriz ancak bu konuların iç içe geçmesi zaten karmaşık ve çok büyük olan meseleyi çözmeyi daha da zorlaştıracaktır. 'Ya bütün sorunlarımızı toptan çözeceğiz ya da hiçbirini' demek sorunlu bir yaklaşım olur.

Sorunları iyi analiz edip parçalar halinde çözmek için çabalamak aklın gereğidir. Sorunlarımızı konuşabiliriz ancak birinin çözümünü diğerinin ön şartı olarak görmeyelim. Her bir sorunun çözümü diğerlerinin çözümünü de kolaylaştıracaktır."

Yapıcıoğlu, Kürt meselesine bir çözüm bulma gerekliliği konusunda tereddüt olmadığını ifade ederek, "meselenin" sulh yoluyla adalet temelinde halledilmesi gerektiğini vurguladı.

Heba olan nesiller ve ekonomik çöküntünün "meselenin" çözümsüz kalmasının sonucu olduğunu değerlendiren Yapıcıoğlu, "Silahın devrinin bittiği, çatışmalı süreçlerden herkesin zarar gördüğü ve sorunlarımızın siyaset kurumu tarafından tartışılarak diyalogla çözülmesi gerektiği konusunda fikir birliği, sorunun çözümü konusunda büyük bir fırsatı önümüze koymuştur. Bu fırsat heba edilmemelidir" diye konuştu.

“Bir şey hak ise şartsız verilir, adaletin gereği budur”

Yapıcıoğlu, daha önce de "meseleye" çözüm bulmak adına bazı girişimler olduğunu, o dönemlerde yapılan yanlışlardan dersler çıkarıldığını temenni ettiklerini söyledi.

Süreç boyunca çok dikkatli olunmasını isteyen Yapıcıoğlu, "Silahların şartsız bırakıldığının açıklanmış olmasını önemsiyor ve fiilen gerçekleşmesini diliyoruz. Bunun yanında temel haklar ve hürriyetlerle ilgili atılması gereken adımların da herhangi bir şarta bağlanmaması gerekir. Bir şey hak ise şartsız verilir, adaletin gereği budur. Sulh ve kardeşliğin zemini de böyle sağlanır ve bu şekilde sağlamlaşır" dedi.

YRP’li Doğan Bekin: “ABD ve İsrail destekli tehditlere dikkat”

Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, komisyonun Türkiye için tarihi bir fırsat olduğunu vurguladı. Komisyonun, Türk milletinin beklentileri doğrultusunda çalışmasını temenni ettiklerini belirtti.

Bekin, özellikle dış müdahalelere dikkat çekerek, "ABD ve Siyonist İsrail'in bölge ülkelerine yönelik politikaları, terör örgütlerini ekonomik ve askeri olarak güçlendiriyor. Bu, Türkiye’nin güvenliğine yönelik sinsi hamlelerdir" dedi.

TİP’li Ahmet Şık: “Silahların susması hayati önemde”

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, komisyonun esasına dair görüş ve değerlendirmelerini ilerleyen toplantılarda ortaya koyacaklarını belirtti.

Şık, Kürt sorununu Osmanlı dönemindeki Kürt ayaklanmalarından bugüne ulusal mücadelelerin tarihselliği içinde ele aldıklarını ifade ederek, "Sermaye egemenliğinin bir sonucu ve sınıf mücadelesinin bir başlığı olarak görüyoruz. Yoksul Kürt emekçileri, Türkiye işçi sınıfının önemli bir unsurudur" dedi.

Barışın tesis edilmesinde, en başta şiddetin durmasına ve silahların susmasına ihtiyaç duyulduğunun açık olduğunu ifade eden Şık, "Bu bağlamda silahları bırakma çağrısı, PKK'nın fesih kararı, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen silah yakma töreni çok hayati adımlardır. Bu adımların atılmasından umutlanmaktayız" ifadesini kullandı.

Şık, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının istisnasız uygulanması, komisyonun bu yönde ortak, yazılı bir irade beyanı sergilemesi gerektiğini belirtti.

EMEP’li İskender Bayhan: “Adı barış ve eşitlik vurgulu olmalı”

EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, komisyonun işleyişine ilişkin önerilerini yazılı olarak Meclis Başkanlığına ileteceklerini bildirdi.

Bayhan, "Biz de komisyonun isminin olabildiğince 'terör', 'terörü bitirmek', 'terör süreci', 'terörün sonlanması' gibi kavramlarla değil doğrudan, amaca hizmet eden, bin yıllık büyük sözlerle ifade edilen, tarihsel birikime uygun şekillendirilmesini istiyoruz. Aksi taktirde o sözler havada kalan sözler olacaktır. Barış, demokrasi ve eşit haklar komisyonu olması, adının böyle belirlenmesi bizim açımızdan da kıymetlidir, değerlidir" diye konuştu.

Komisyonun nitelikli çoğunlukla karar vermesinin, komisyonda, tartışmalarda itirazda bulunabilme konusunda tüm milletvekillerinin eşit haklara sahip olmasının önemli olduğunu dile getiren Bayhan, komisyon çalışmalarının ve tartışmalarının aleni olmasının da önemli olduğunu söyledi.

Bayhan, komisyon toplantı, tutanak ve raporlarının herkesin erişebileceği şekilde TBMM sitesinde yayınlanmasının yanında, basına açık şekilde kayda alınması gerektiğini de ifade etti.

DSP’li Önder Aksakal: “Ulusal birlik vurgusu ve net devlet kararlılığı”

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, komisyonun adının “Tam Bağımsız Türkiye Yolunda Ulusal Birlik Komisyonu” olmasını önerdi. Aksakal, terörle mücadelede net bir devlet kararlılığı gösterilmesi gerektiğini ifade etti

Önder Aksakal, “PKK ve türevleri silah bırakmalı, suça karışanlar yargılanmalı, suça bulaşmamış olanlar ise toplumsal yaşama kazandırılmalıdır” dedi.Aksakal ayrıca seçim barajlarının kaldırılması ve siyasetin finansmanında şeffaflık çağrısı yaptı.

DP’li Haydar Altıntaş: “Toplumsal hassasiyet gözetilmeli”

Demorat Parti (DP) İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, barışın tesisinde toplumun sinir uçlarıyla oynanmaması gerektiğini belirtti. “Bu millet uğruna can verildi, artık yaşatmak için mücadele etmeliyiz” dedi.

Altıntaş, Anayasa’nın ilk 4 maddesi ile 66. maddesinin milli birlik ve beraberliğin teminatı olduğunu vurguladı.

Toplantının ardından TBMM Başkanı Kurtulmuş, görüşmelere ara verdi. Komisyon çalışmaları aradan sonra basına kapalı şekilde devam etti.