Numan Kurtulmuş’tan ‘Öcalan’ ve ‘yasal düzenleme’ açıklaması
Meclis Başkanı Kurtulmuş, İmralı ile DEM heyeti üzerinden temasın sürdüğünü belirtti. Kurtulmuş, Meclis Komisyonu’nun çalışmalarını, olası yasal düzenlemeleri ve Suriye’deki gelişmelerini değerlendirirken, “Bisiklet tek pedalla sürülmez, herkes üzerine düşeni yapacak” ifadelerini kullandı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Macaristan'a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.
Hürriyet’ten Hande Fırat’ın haberine göre, Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarında alınan kararların oy birliğiyle alınmış olmasının önemine dikkat çekti.
Komisyonun yasa hazırlama komisyonu olmadığının altını çizen TBMM Başkanı, genel bir çerçeve belirlenerek partilerin tekliflerinin olgunlaşması sonrasında hazırlanacak raporun Meclis'e sunulacağını ifade etti.
Toplumun hemen hemen tüm kesimlerinin dinlendiğini belirten Kurtulmuş, önümüzdeki hafta hukukçuların davet edileceğini ve üç-dört toplantı sonrasında dinleme aşamasının tamamlanacağını açıkladı. Bu sürecin, terör örgütünün kendisini feshetmesi, silahların bırakılması ve bunun tespitiyle birlikte bazı yasal düzenlemelerin gündeme geleceği bir yol haritasının ilk adımları olduğunu belirtti.
"Bisiklet tek pedalla sürülmez"
Süreci "bisiklet metaforu" ile açıklayan Kurtulmuş, "Bisiklet tek pedalla sürülmez. Bisikletin dengeli yürümesi için iki pedalın da çevrilmesi lazım. Herkes üzerine düşeni yapacak" dedi.
Sürecin kilit noktasının PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yaptığı örgütün tasfiyesi açıklaması ve ardından Süleymaniye'de silahların sembolik olarak yakılması olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bu gelişmelerin devamının gelmesi gerektiğini belirtti.
TBMM Başkanı, silahların teslim edilmesinin "Türk kamuoyunu gerçekten tatmin edecek bir şekilde" ortaya konulması gerektiğini ve PKK üyelerinin İmralı'nın çağrısına Rojava da dahil tüm bileşenleriyle uymalarını "şart" olarak nitelendirdi.
Kurtulmuş, bu durumun güvenlik birimleri tarafından tespit ve tescili sonrasında PKK’nin varlığının tamamen sona ereceğini dile getirdi. Bu aşama sonrasında birtakım yasal düzenlemelerin gerekeceğini belirterek, bu sürecin birbirini tamamlayan adımlar bütünü olduğunu ifade etti.
"Önce örgüt adım atsın”
Kurtulmuş, "Meclis bütün yasal düzenlemeleri yapsın, ondan sonra örgüt adım atsın' gibi bir anlayış olamaz" dedi.
Örgütün kendisini feshettikten sonra, “suça karışmamış” örgüt üyeleri için hukuki düzenlemelerin daha kolay olacağını belirten Kurtulmuş, “Esas zor kısım suça bulaşmış, ağır cezalar almış kişilerle ilgili ne tür düzenlemeler yapılabilir; şu aşamada bu konu hakkında somut bir şey söylemek istemiyorum" ifadelerini kullandı.
İmralı ziyareti ve anadilde eğitim tartışması
"Kürt'ün onuru Türk'ün de gururunu incitmeyecek bir şekilde süreci yönetiyoruz" diyen Kurtulmuş, İmralı'ya komisyon tarafından bir ziyaret olup olmayacağı sorusuna ise, Öcalan’ın görüşlerini daha önce sıkça yapılan DEM Parti heyeti ziyaretleri ve avukatları aracılığıyla dile getirdiğini söyledi.
Bu konunun komisyonun gündemine gelmesi ve beşte üç çoğunlukla onaylanması halinde gündeme alınabileceğini, ancak şu aşamada böyle bir konunun olmadığını belirtti.
Kamuoyundaki Kürtçe anadilde eğitim tartışmalarına da değinen Kurtulmuş, AK Parti iktidarları döneminde adımlar atıldığını belriterek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkçe'nin dışında herhangi bir ikinci dilin resmi dil olarak kabul edilmesi konuşulamaz. Biz zaten ana dilin ana sütü kadar helal olduğunu 30-40 senedir sürekli söylüyoruz. Dilin bir ayrımcılık vesilesi haline getirilmemesi lazım. Dil üzerinden de ayrılıkçı bir siyaset izlenmemesi lazım.”
Suriye ve Rojava: Türkiye'nin kırmızı çizgisi
Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Suriye hükümeti ile entegrasyonuyla ilgili gelişmeleri de değerlendiren Kurtulmuş, 10 Mart’ta imzalanan anlaşmanın hayata geçmemesi durumunda sürecin nasıl etkileneceğine ilişkin soruya, "Türkiye'nin kırmızı çizgisi başından beri Suriye'nin toprak bütünlüğüdür" yanıtını verdi.
Kurtulmuş, “Allah korusun böyle bir sonucun ortaya çıkmasını istemeyiz. Bu komisyon sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirilen vasıtasıyla bu çabalar yürütülmüyor. Nihayetinde devletimizin güvenlik kurumları var. Sahada işlerin nasıl ilerlediği, hakikaten silahların bırakılıp bırakılmadığı, Suriye sahasındaki gelişmelerin Türkiye için bir tehdit olup olmadığına karar verecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin komisyonu değil, devletin ilgili güvenlik kurumlarıdır. Bir an evvel bu sürecin bitirildiğine, silahların teslim edildiğine, içeride ve dışarıdaki bileşenlerinin de buna uyduğuna dair gözlemlerin, tespitlerin önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.