Tuncer Bakırhan: ''Tehdit etmeyin, Kürtlerin statüsünü savunun''
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Rojeva’ya yönelik operasyon söylemine tepki gösterdi. Bakırhan, barış sürecinin askeri seçeneklerle değil, eşitlik ve diyalog temelinde ilerlemesi gerektiğini vurguladı.

Bakırhan, Bahçeli'nin Kuzey ve Demokratik Suriye Güçleri’ne yönelik sözlerini eleştirerek, "Sorunların çözümü operasyon tehditleriyle değil, hak ve hukuk temelinde diyalogla mümkündür" dedi.
Yeni Yaşam gazetesine konuşan Bakırhan, Kürtlerin hangi statüde yaşayacağına dair somut garantiler olmadan sadece "teslim olun" denilmesinin ne adaletle ne de barışla bağdaşmadığını belirtti.
Bakırhan, "Kürtler dahil olmak üzere, bölgedeki hiçbir toplumdan kendi güvenliğini garanti altına almadan, üstelik mevcut uygulamalarıyla güven vermeyen ve demokratik karakteri henüz netleşmemiş bir yapı içinde eriyin demek, hem etik hem de vicdan sınırları dışında kalır" ifadelerini kullandı.
"Şiddetin yerini siyaset almalı"
DEM Parti lideri, barış süreci konusunda net bir tavır koyarak, bu sürecin "şiddetin yerini siyasetin; çatışmanın yerini diyaloğun, ötekileştirmenin yerini kucaklaşmanın aldığı bir dönüşüm dönemi" olduğunu vurguladı.
Bakırhan, Abdullah Öcalan'ın 22 Ekim'de Meclis'e davet edilmesi çağrısının demokratik çözüm arayışının bir parçası olduğunu hatırlatarak, "Sayın Öcalan'ı Meclis'e çağıran akıl, Sayın Öcalan'ın çözüm önerilerine de açık olmalı ve tartışabilmeli" diye konuştu.
"Demokratik ulus" anlayışının her halkın kendi kimliği ve inancıyla yaşayabileceği, adem-i merkeziyetçi bir sistemi öngördüğünü belirten Bakırhan, "şunları kaydetti:
"Bu yaklaşım neden bir tehdit olarak algılanıyor? Aksine, bu model farklılıkları zenginlik olarak gören, kimseyi asimile etmeye çalışmayan, herkesi kendi rengi ve iradesiyle kabul eden bir anlayışı temsil ediyor."
"Kürtlerin statüsünü savunun"
Bakırhan, Türkiye'nin komşu ülkelerdeki Kürt halkının meşru haklarını, onurunu ve statüsünü savunmasının, kendi vatandaşı olan milyonlarca Kürdün de beklentisi olduğunu söyleyerek "Kürtlerin hakkının, hukukunun tanınması, Türkiye'yi zayıflatmaz; tam tersine güçlendirir, bölgesel istikrara katkı sağlar" diye konuştu.
"Bu sürece karşı çıkanlar uzun süredir askeri seçeneği dayatıyor. Bu seçeneğe başvurmak yaklaşık bir yıldır büyük bir emek ve çabayla yürütülen süreci büyük bir çıkmaza sürükler" uyarısında bulunan Bakırhan, toplumun büyük çoğunluğunun sürece destek verdiğini belirtti.
10 Mart mutabakatı eleştirisi
DEM Parti lideri, 10 Mart mutabakatına uyulması istendiğini belirterek, "Soruyorum? Suriye Arap Cumhuriyeti ismi 10 Mart mutabakatının ruhuna uygun mu? Suriye geçiş anayasasını Kürtlere, Dürzilere, Alevilere, Türkmenlere sormadan, Suriyelilere sormadan ilan etmek 10 Mart mutabakatına uygun mu?" sorularını yöneltti.
Bakırhan, bütün bu politikalarıyla 10 Mart mutabakatını hiçe sayan tarafın Şam olduğunu savundu.
CHP’ye yönelik operasyonlara tepki gösterdi
CHP'ye yönelik yargı operasyonlarının hukuksuz ve demokrasiye aykırı olduğunu vurgulayan Bakırhan, CHP lideri Özgür Özel'in komisyon konusundaki tavrını olgunca bulduğunu belirtti. "Kayyım atayarak siyaseti dizayn etmeye çalışmanın acizlik olduğunu, milyonlarca insandan meşruiyet alamayacağını ve bu yönüyle kaybetmeye mahkûm bir politika olduğunu ifade etmek gerekir" dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tunçer Bakırhan, "Ne olursa olsun Kürt meselesini çözecek ve Türkiye'yi hep birlikte demokratikleştireceğiz. Başka da çaremiz yok" diyerek barış sürecini savundu.