Adalet Bakanı Tunç: Barış süreci kalıcı hale gelecek

KRDnews - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti iktidarının Kürt meselesine yaklaşımına ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bartın Üniversitesi 2025–2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde konuşan Tunç, iktidarlarının “ayrımcılığı ortadan kaldırdığını” savundu.

“Terör, 41 yıldır Türkiye’nin ilerlemesinin önündeki en büyük engeldir” diyen Tunç, hükümetin tüm bölgelere eşit hizmet sunduğunu ve “kardeşlik hukukunu” güçlendirdiğini ifade etti.

Kürtçe üzerindeki yasakları kaldırdık

Tunç, AK Parti’nin iktidarda olduğu yıllarda Kürtçeye yönelik birçok kısıtlamanın kaldırıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Resmi televizyonlarda Kürtçe yayın yapılmasına izin verdik, mahkemelerde sanıkların anadillerinde savunma yapmalarının önünü açtık. Siyasetçiler de artık kendi dillerinde kampanya yürütebiliyor.”

Konuşmasında “barış süreci”ne de değinen Tunç, bu dönemin Türkiye’nin demokratikleşme tarihinde önemli bir adım olduğunu vurguladı:

“Terörsüz Türkiye süreci kapsamında önemli adımlar atıldı, uzlaşı zemini oluştu. Bu süreç kalıcı hale gelecek ve Türkiye terörden kurtulacak. Yeni bir sivil anayasa ile Türkiye'nin ikinci yüzyılına yeni bir başlangıç yapılacak.”

Tunç’un açıklamaları, iktidarın “barış süreci” kavramını yeniden dolaşıma soktuğu ve Kürt meselesine dair söylemde yumuşama işaretleri verdiği bir döneme denk geliyor.

Analiz / Değerlendirme

Yılmaz Tunç’un bu konuşması, son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli’nin farklı tonda verdiği mesajlar arasında dikkat çekici bir “ılımlı ton” taşıyor.
Özellikle “barış süreci kalıcı hale gelecek” ifadesi, 2013–2015 çözüm sürecine dolaylı bir gönderme niteliğinde.

Söylem düzeyinde yeniden “barış” vurgusu:
Tunç’un “uzlaşı zemini oluştu” ifadesi, hükümetin güvenlik politikasıyla paralel ilerleyen bir siyasi çözüm arayışını ima ediyor.
Ancak mevcut konjonktürde, PKK ve SDG’ye ilişkin sert tutum devam ettiği için bu tür açıklamalar daha çok iç kamuoyuna dönük yumuşatıcı mesajlar olarak değerlendiriliyor.

Kürtçe vurgusu – sembolik ama önemli:
AK Parti’nin Kürtçe yayın, mahkemede savunma ve siyaset dili gibi örnekleri yeniden hatırlatması,
son dönemde Batı’daki “demokratikleşme imajı”nı güçlendirme ve Kürt seçmenle bağları onarma hamlesi olarak okunabilir.

Yeni sivil anayasa çağrısı:
Tunç’un konuşmasının sonunda yer alan “sivil anayasa” vurgusu, partinin 2026’ya kadar gündemde tutmak istediği yeni “toplumsal sözleşme” projesinin bir parçası.
Bu söylem, barış süreci hatırlatmalarını da kapsayan geniş bir “normalleşme stratejisi”nin retorik zeminini oluşturuyor.