Bakırhan'dan Öcalan ve Demirtaş'ın süreçteki pozisyonlarına ilişkin açıklama

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, T24’ten Murat Sabuncu’ya yaptığı açıklamalarda çözüm süreci, Abdullah Öcalan’ın konumu, CHP ile ilişkiler ve demokratik siyasetin geleceği üzerine dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.

Bakırhan, 19 Mart’ta yapılan operasyonların demokratik siyasete ağır darbe vurduğunu belirterek, “Bu adım sürecin ruhunu yok sayan, barış ihtimalini geriye çeken bir girişimdi” dedi. “Bir tarafla barışı konuşup siyasetin geri kalanını istediğimiz gibi şekillendiririz demenin adıydı. Bugün AK Parti içinde bile bu operasyonun yanlış olduğunu söyleyen çok sayıda insan var,” ifadelerini kullandı.

Çerçeve konuşulmadıkça söylentiler süreci zehirliyor

Bakırhan, iktidarın çözüm sürecine dair sessizliğinin toplumsal gerilimi artırdığını belirtti:

“Çerçeve konuşulmadıkça, boşluğu söylentiler ve provokasyon girişimleri dolduruyor. Buna önlem alınmalı.”

Edirne’de Selahattin Demirtaş’ı, Kandıra’da Figen Yüksekdağ’ı ziyaret ettiğini belirten Bakırhan, her iki ismin de barış sürecine güçlü destek verdiğini söyledi:

“Demirtaş sürecin tam merkezindedir. Ne bir adım önünde ne bir santim gerisindedir.”

Abdullah Öcalan’ın rolüne ilişkin tartışmalara da değinen Bakırhan, “Kendisi zaten siyasetin merkezinde olan bir aktördür,” dedi.

CHP, oyun kurucu olmalı

DEM Parti Eş Genel Başkanı, CHP ile ilişkilerin taktik değil ilkesel düzeyde ilerlediğini vurguladı:

“CHP sadece destekleyici değil, oyun kurucu bir pozisyonda olmalı. Kürt meselesinin demokratik çözümü için cesur öneriler geliştirebilir.”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sürece katkısını “büyük bir şans” olarak nitelendiren Bakırhan, barışın toplumsallaşması için CHP’nin aktif rol alabileceğini belirtti:

“CHP her hafta barış mitingleri düzenleyerek sürece güçlü destek sunabilir.”

Barışın toplumsallaşması için Demirtaş ve Yüksekdağ’ın özgürlüğü önemli

Bakırhan, barış sürecinin sadece DEM Parti’nin değil, tüm Türkiye’nin sorumluluğu olduğunu vurguladı:

“AK Parti kararlılığını artırmalı, CHP de güçlü bir çözüm projesiyle sürece sahip çıkmalı. Barışın toplumsallaşması için Demirtaş ve Yüksekdağ’ın özgürlüğü de önemlidir.”

Kürtçe paylaşım bölmedi, umudu büyüttü

Meclis’in sosyal medya hesabından yapılan Kürtçe paylaşımlara yönelik eleştirileri de değerlendiren Bakırhan, bu tepkileri “üzücü” buldu:

“Kürtçe konuşmak, yazmak suç değil, haktır. Meclis’ten Kürtçe paylaşım ülkeyi bölmedi, aksine birlikte yaşam umudunu güçlendirdi.”