Cemil Bayık silah bırakanlara ne olacağını açıkladı

Bayık, Yeni Yaşam gazetesine verdiği röportajda, 30 kişilik bir PKK grubunun sembolik olarak silahlarını yakmasının “yeni bir dönem başlatma iradesini” yansıttığını ifade etti.

Silahları yakmanın anlamı

“Dünya silahlanmaya giderken, NATO silahlanmaya giderken, Ortadoğu savaş yaşarken, biz silahları yakıyoruz” diyen Bayık, silahların yakılmasının arkasındaki nedeni de şöyle anlattı:

"Başka bir mesaj daha var. Kürtlerin bir geçmişi var, geleneği var, kültürü var. Newroz’u var.  Biz ateşin çocuklarıyız. Silahları yakmakla biz yeni bir dönemi başlatmak istediğimizi çok net ortaya koyduk. Bir daha silaha sarılmak istemediğimizi, silahlı mücadele yürütmek istemediğimizi bununla herkese gösterdik. Yani eğer biz silahları yaktıysak bunun için yaktık.”

Bayık, silah yakan grubun artık silah almayacağını vurgulayarak, “Demokratik siyasette çalışmak istiyoruz. Bunun siyasetini yürütmek istiyoruz. Ama bunun zemini ve koşulları olmadığı için biz tekrar geldiğimiz yere gideceğiz.’ Bunu çok net söylediler. Şimdi bu arkadaşlar silahları yaktıktan sonra Türkiye’ye gitseler hepsi zindanlara atılacaklar” ifadelşerini kullandı.

“Artık silahsızlar. Demokratik siyaset alanında çalışmak istiyorlar. Silah kullanmak istemiyoruz” diyen Bayık, bu sürecin ilerlemesi için hukuki zemine ihtiyaç olduğunu vurguladı.

“Yeminli Apo düşmanları var”

Öcalan ve PKK'ye yönelik eleştirilere değinen Bayık, bazı çevrelerin “Apo düşmanlığı üzerinden varlıklarını sürdürdüğünü” savundu.

"Evet bazı çevreler var. Yeminli Apo düşmanı, yine bazı milliyetçi, bazı reel sosyalist ve rant çevreleri var. Bunlar Önderliğe, paradigmasına saldırıyor. Çünkü Önder Apo onların gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Onlar Apo ve PKK düşmanlığı üzerinden yaşıyor. Bu imkân ellerinden çıkıyor. Onun için saldırıyorlar ki, biz de cevap verelim, böylelikle kendilerini yaşatsınlar," diyen Bayık, bu grupları muhatap almayacaklarını vurguladı.

“PKK yenilmedi, aksine gelişti”

Bayık, devletin PKK’yi “yenilgiye uğrattık” algısı yarattığını savunarak, “PKK öyle yenilen bir hareket değil. Tersine, uluslararası düzeyde gelişen, siyasetin dengesini değiştiren bir harekettir” ifadelerini kullandı.

Cemil Bayık, Kürtlerin ve Öcalan’ın dahil olmadığı bir siyasetin artık mümkün olmadığını savundu.

İmralı’daki durum”

Röportajda Abdullah Öcalan’ın İmraı adasındaki durumu da gündeme geldi.

“Güvenlik için” Öcalan’ın İmralı’da kalmasının bir sakıncası olmadığını belirten Bayık, yeni adımların atılabilmesi için “İmralı sisteminin lağvedilmesi, Öcalan’ın çalışma koşullarının değişmesi ve yasal düzenlemeler yapılması” gerektiğini söyledi.

Bayık, “Güvenlik açısından orada kalabilir, ancak tecrit sistemi son bulmalı” dedi.

“Af istemiyoruz, yasalar değişmeli”

Bayık, silah bırakanların af talebinde bulunmadığını, bunun yerine demokratikleşmeyi sağlayacak yasaların çıkmasını istediklerini belirtti.

Cemil Bayık, “Biz af istemiyoruz. Önder Apo’ya uygulanan yasaların değişmesini istiyoruz” dedi.

Bayık, süreçle ilgili olarak, şimdiye kadar tüm adımların “Öcalan’ın bireysel inisiyatifiyle” atıldığını söyledi.

“Devletin karşılık vermediği bir süreçte daha ileri gidilemez” diyen Bayık, hükümetin “Terörsüz Türkiye” söylemini eleştirerek, “Sorun silahsızlanma değil, Kürt sorununun çözümüdür” ifadelerini kullandı.

“Komisyon çözüm değil, gündem şaşırtma”

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin önerdiği komisyonun çözüm üretmeyeceğini savunan Bayık, “Eğer bu komisyon Kürt sorununu çözmek için değilse, sadece silahsızlanmayı konuşacaksa, bu çözüm değil, gündem saptırmadır” dedi.

CHP’ye operasyonlar: “Çözüm sabote ediliyor”

Röportajda CHP’ye yönelik operasyonlara da değinen Bayık, bu adımları “çözüm sürecine sabotaj” olarak niteledi.

Bayık, “Toplumu ortak etmek isteyen bir irade bunu yapmaz” dedi.

“Türkiye beka sorununu Kürtlerle çözebilir”

Öcalan’ın sunduğu stratejinin “Türkiye için bir çıkış yolu” sunduğunu savunan Bayık, “Türkiye’nin beka sorununu aşmasının tek yolu Kürtlerle uzlaşmadır. Önder Apo bu yolun haritasını ortaya koydu” diye konuştu.