Demirtaş'tan Sırrı Süreyya Önder'e mektup
HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş kendi el yazması ile Sırrı Süreyya Önder için kaleme aldığı mektupta, “Dualarımız, kalbimiz seninle. Seni seviyoruz can abim” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in geçirdiği ağır kalp ameliyatının ardından Edirne Cezaevi’nden mesaj gönderen eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Seni seviyoruz can abim, dualarımız, kalbimiz seninle” ifadesiyle destek verdi.
Yaşananların ardından Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Önder için kaleme alınan bir mektubu paylaştı. “Seni seviyoruz Sırrı Abi” başlığıyla yazdığı mektupta, Önder’in yıllardır barış mücadelesi verdiğini, bu uğurda defalarca saldırıya uğradığını ancak asla geri adım atmadığını ve mücadeleci kimliği olduğunu ifade etti.
Demirtaş, mesajında, Önder’in geçmişte yaşadığı bir cezaevi ziyaretinde fenalaştığı ve buna rağmen “Önce barış, ölmekse Allah’ın emri” dediği anı da yer aldı. Demirtaş, "Kürt-Türk herkes bilmeli ki, bu halkın koca yürekli evladı barış için elinden gelenin fazlasını yaptı, hiçbir zaman ucuz siyaset peşinde koşmadı" dedi.
Mesajının sonunda, “Sırrı Bey ayağa kalkacak, bu barış illa ki olacak. O da bir gün göğsünü gere gere kendi emeğinin karşılığını görecek. Bunu en çok hak edenlerdensin. Dualarımız, kalbimiz seninle” ifadelerini kullandı.
Demirtaş'ın mektubu şöyle:
"SENİ SEVİYORUZ SIRRI ABİ
Barış elçisi olmak zor iştir. Her türlü siyasi hesabın ötesinde; anaların, babaların evlat acısı yaşamaması için yüreğini ortaya koyarsın ama çoğu zaman bunun kıymeti bilinmez. Yerden yere vururlar seni, yüreğini hırpalarlar, onurunla oynamaya kalkarlar. Ama barışa sadakatle bağlanırsan geri adım atmazsın, asla vazgeçmezsin. Tek dileğin ölmeden önce barışı görmektir.
Son cezaevi ziyaretinde Sırrı Bey aniden fenalaştı, rengi bembeyaz kesildi, kalbini tuttu. Telaşlandık, doktor, ambulans çağırmamız yetkilendi, izin vermedi. Koridora çıkıp biraz hava aldı. Ahmet Türk ve Pervin Buldan'la gözlerimiz doldu, aramızda hapishanede görüş odasında kısa bir konuşmadan zorlayıcı bir yutkunduk. Sırrı Bey geri döndü, her zamanki neşesini takınmaya çalışarak "Ahmet Abi, bu barış meselesini hal yoluna koymadan ölmem, yok ha" dedi. Orda birbirimize söz verdik: "Ölme, barış ölmesin. Allah’ın emri!"
Sırrı Bey o haliyle dışarı çıktı ve Edirne Cezaevi önünde "yüreğimiz elimizde geziyoruz" açıklamasını yaptı ki gerçekten öyleydi.
Kürt - Türk herkes bilmeli ki Türk Halkının bu koca yürekli evladı barış için bilinenin de ötesinde çok çalıştı, çok emek verdi, asla çifte standart yapmadı, ucuz düşünmedi. Haksız saldırılara, hakaretlere çok içerledi ama hepsini sineye çekerek barış yolunda inatla yürüdü. O nedenle hatırı, kadri, kıymeti çok büyüktür.
Sırrı Bey ayağa kalkacak, bu barış illa ki olacak ve inşallah o da yaşasın gere gere kendi emeklerinin sonuçlarıyla gurur duyacak.
Bunu en çok hak edenlerdensin Sırrı Abi;
Dualarımız, kalbimiz seninle.
Seni seviyoruz can Abim."
