Dr. Kawa Azizi’den çağrı: ENKS, MSD ve DSG tek çatı altında birleşmeli

Suriye'de Esad ailesinin iktidarının sona ermesiyle birlikte Rojava'nın kritik bir dönemece girdiğini belirten Suriye Kürdistan Demokrat Partisi (PDK-S) üyesi ve akademisyen Dr. Kawa Azizi, Kürt siyasi güçlerine tarihi bir birlik çağrısı yaptı.

20 yıl sonra Rojava’ya dönerek bölgedeki ekonomik, sosyal ve siyasi gerçekliğe ilk elden tanıklık eden Dr. Kawa Azizi, Rûdaw TV’de Nalin Hesen'in sorularını yanıtlayarak, Rojava'daki yeni durumu ve Kürtlerin önündeki tarihi fırsatı değerlendirdi.

"Avrupa'ya nasıl giderim?" sorusu, "ülkemizde nasıl kalırız?" sorusuna dönüştü

Dr. Azizi, halkın psikolojisinde dikkat çekici bir değişim gözlemlediğini belirtti. Son iki yıldır devam eden kuraklık nedeniyle ekonomik durumun son derece zorlaşmasına rağmen, halk arasında yeni bir umudun yeşerdiğini ifade etti.

Azizi, "Geçen yıl gençlerin sorduğu temel soru 'Avrupa'ya nasıl giderim?' iken, bu yıl kimsenin bu soruyu sorduğunu duymadım. Artık soru, 'Ülkemizde nasıl kalabiliriz ve geleceğimizi nasıl inşa edebiliriz?' şekline dönüştü. Bu, halkın artık kalıcı çözümler beklediğinin ve kendi topraklarında yeni bir hayat kurmak istediğinin önemli bir işaretidir" dedi.

"Kırmızı çizgiler kalkmalı, ortak bir Kürt otoritesi oluşturulmalı"

Röportajın ana gündemini Kürtlerin birliği oluşturdu.

Kamışlo Konferansı'nın halk üzerinde olumlu bir etki yarattığını belirten Azizi, artık partilerin aralarına koyduğu "kırmızı çizgilerin" kaldırılması gerektiğini vurguladı.

"Artık o eski ideolojik sorunların, aramızdaki anlaşmazlıkların ve koyduğumuz kırmızı çizgilerin kaldırılmasının zamanı geldi" diyen Azizi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"ENKS'ye bağlı olanların idari görevlere girememesi gibi uygulamalar yanlıştır ve Kamışlo Konferansı sonrası artık bitmelidir. Artık bir Kürt otoritesinin oluşturulmasının zamanı geldi. Ya Demokratik Suriye Meclisi (MSD) ve Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile birleşeceğiz ya da hepimizi tek bir çatı altında toplayacak yeni bir yapı kuracağız."

"Şam'a tek başına gitmek hata olur"

"Şam'ın ENKS'yi tek başına görüşmeye davet ettiği ancak ENKS'nin bunu reddettiği yönündeki iddialar doğru mu?" sorusuna yanıt veren Azizi, bu konuda net bir tavır sergiledi.

Azizi, şu ifadeleri kullandı:

"ENKS'nin bağımsız bir kurum olarak herkesle ilişki kurma hakkı vardır. Ancak Kürt birliğinin dışında, tek başına bir heyet olarak gitmesi iyi olmaz. Eğer Şam'dan Kürt hakları, siyasi sürece katılım, parlamento veya hükümette yer alma gibi konularda bir davet geldiyse, bu davete ortak bir Kürt heyetiyle icabet edilmelidir. Aynı eleştirim tek başına giden MSD ve DSG için de geçerlidir."

"Halkın kalması için yaşam koşulları iyileştirilmeli"

Dr. Azizi, halkın topraklarında kalması için atılması gereken pratik adımlara da dikkat çekti.

Özerk Yönetim'in başta çiftçiler olmak üzere halkın yaşam koşullarını iyileştirmesi gerektiğini belirten Azizi, "Bölgemizin ekonomisi tarıma dayalı. Eğer çiftçiye zamanında ve ucuz tohum, gübre ve özellikle mazot gibi destekler sağlanırsa, su ve elektrik gibi temel hizmetler verilirse, halk topraklarında kalır, hatta göç edenlerin geri dönüşü de hızlanır" dedi.

DSG’nin rolü ve dış tehditler

Bölge üzerindeki dış tehditlerin artık bir şaka olmadığını vurgulayan Azizi, "Aşiretlerin saldırıları, Süryanilere ve Dürzilere yönelik tehditler ve Suriye medyasındaki Kürt karşıtı nefret söylemi, biz Kürtleri birleşmeye mecbur kılıyor" ifadelerini kullandı.

Olası bir saldırı durumunda tüm Kürtlerin DSG’nin yanında yer alması gerektiğini belirten Azizi, "İstesek de istemesek de bugün bölgeyi koruyan güç DSG’dir. Sadece Kürtleri değil, Arapları, Hristiyanları, bölgedeki tüm halkları koruyor. Hatta Dürziler ve Hristiyanlar açıkça 'Bizi devlet değil, DSG korusun' diye çağrı yapıyor. DSG’nin içindeki Arapların oranı yüzde 50'den fazla olmasına rağmen kimse onlara Arap gücü olarak bakmıyor, herkes onları 'Kürtler' olarak görüyor. Bu gerçeği bizim de korumamız lazım" dedi.

20 yıldır yaşadığı Kürdistan Bölgesi'nden Rojava'ya kesin dönüş yapma kararı aldığını ve evini hazırladığını belirten Dr. Kawa Azizi, "Bu, yüz yılda bir gelen tarihi bir fırsattır. Kürtlerin hiçbir fırsatı kaçırma lüksü yoktur" diyerek sözlerini tamamladı.