DSG’nin 100 bin savaşçısı Suriye ordusuna nasıl entegre olacak?

DSG heyeti, 13 Ekim’de Şam’a giderek Suriye hükümeti yetkilileriyle görüşmelerde bulundu. Görüşmeler sonucunda taraflar, DSG güçlerinin mevcut kontrol alanlarında kalması ve hükümet ordusunun bu bölgelere girmemesi konusunda mutabakata vardı.

Buna göre DSG, Haseke, Rakka ve Deyrizor bölgelerinde faaliyet göstermeye devam edecek. Kadın birlikleri ve terörle mücadele güçleri ise özel statüyle korunacak.

Rojava yönetiminin Şam ile müzakere heyeti üyesi Senherîb Bersûm, Rûdaw’a yaptığı açıklamada, teknik detaylar ve uygulama planı üzerinde çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Anlaşma henüz tamamlanmadı. Ancak taraflar arasında bir anlayış birliği mevcut. Önümüzdeki hafta bu süreci ilerletmek üzere yeniden bir araya geleceğiz” dedi.

ENKS: Roj Peşmergeleri de unutulmamalı

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), askeri entegrasyon görüşmelerine dahil edilmediklerini açıkladı. ENKS’ın Şam temsilcisi Mehabad Tizyanî, Rûdaw’a yaptığı açıklamada, “Biz bu süreç hakkında resmi olarak bilgilendirilmedik. Roj Peşmergeleri de Suriye Kürtlerinin bir parçasıdır, bu süreçte dışlanmamaları gerekir” ifadelerini kullandı.

Tizyanî, Roj Peşmergelerinin yaklaşık 5 bin kişiden oluştuğunu ve rejime karşı değil, halkın güvenliği için mücadele ettiklerini vurguladı.

Abdi: Entegrasyon ordunun yeniden yapılanması anlamına gelir

Demokratik Suriye Güçleri Genel Komutanı Mazlum Abdi, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Şam ile yürütülen görüşmelerin “entegrasyon sürecine dair bir çerçeve anlaşmasına dönüştüğünü” söyledi. Abdi, DSG’nin bireysel olarak değil, kurumsal yapısını koruyarak Suriye ordusuna katılacağını vurguladı.

Abdi’ye göre bu süreç, yalnızca askeri entegrasyon değil, aynı zamanda Suriye ordusunun yeniden yapılanması anlamına geliyor. DSG komutanları ve savaşçılarının Savunma Bakanlığı ve ordu komutanlıklarında resmi pozisyonlar alması öngörülüyor. Ancak Abdi, “ademi merkeziyetçilik” modeli konusunda hâlâ görüş ayrılıkları bulunduğunu belirtti:

“Suriye’nin geleceği tek merkezli bir yönetimle değil, yerel idarelerin güçlendirilmesiyle kurulabilir. Bu konuda uzlaşı sağlanması gerekiyor.”

DSG lideri ayrıca Asayîş güçlerinin de Suriye güvenlik kurumlarına dahil edilmesi için teknik görüşmelerin sürdüğünü belirterek, bu adımın “siyasi bir çözümün temeli olabileceğini” ifade etti.

Ahmed Şara: DSG’nin entegrasyonu ülkenin birliği ve güvenliği açısından zorunlu

Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara da son günlerde yaptığı açıklamalarda, DSG ile entegrasyon sürecinin “ülkenin birliği ve güvenliği açısından zorunlu” olduğunu söyledi. Şara, entegrasyonun Aralık ayına kadar tamamlanmasının hedeflendiğini belirterek, aksi durumda Türkiye’nin askeri müdahalesinin yeniden gündeme gelebileceği uyarısında bulundu.

Şara, Kürtlerin Suriye’nin eşit vatandaşları olduğunu vurgulayarak, DSG’nin sisteme katılımının “ayrılıkçılık değil, ulusal bütünlüğün teminatı” olduğunu söyledi.

“Kürtler bu ülkenin asli unsurlarıdır. Onların ordu ve devlet kurumlarında yer alması, ülkenin parçalanmasını değil, güçlenmesini sağlar” dedi.

Şara ayrıca, ABD ve Türkiye’nin de dahil olduğu “dörtlü mutabakat” çerçevesinde DSG’nin statüsüne ilişkin görüşmelerin sürdüğünü açıkladı. Ancak DSG’nin sahadaki bazı eylemlerinin Şam’ın beklentileriyle uyuşmadığını belirterek, “Siyasi diyalogla askeri disiplinin uyumlu hale getirilmesi gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
Şam ve DSG arasındaki son görüşmeler, uzun süredir tartışılan “entegrasyon planının” somut bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. Süreç başarıyla tamamlanırsa, hem Kürt güçlerinin statüsü güvence altına alınacak hem de Suriye ordusu yeni bir yapılanma sürecine girecek. Ancak, hem ademi merkeziyetçilik tartışması hem de ENKS’nin dışlanması, önümüzdeki aylarda görüşmeleri zorlaştırabilecek başlıca başlıklar olarak öne çıkıyor.