İsrail’in Ateşkes İhlali Resmileşti: Netanyahu’dan Şok Açıklama

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Meclis açılışında yaptığı konuşmada, Gazze’ye yönelik saldırılarda “153 ton bomba” kullanıldığını açıklayarak ülkesinin ateşkesi ihlal ettiğini fiilen itiraf etti. Bu açıklama, hem uluslararası hukuk hem de İsrail iç siyaseti açısından kritik bir dönüm noktasına işaret ediyor.

Ateşkes “tehdit” gerekçesiyle delindi

Netanyahu konuşmasında, “Ateşkes, Hamas'ın bizi tehdit etmesi için bir sebep değildir. Bize yönelik herhangi bir saldırının bedeli çok ağır olur.” ifadelerini kullandı.
Ancak bu sözlerin hemen ardından Gazze'nin dört bir yanında onlarca hedefin vurulduğunu ve saldırılarda 153 ton bomba kullanıldığını belirtmesi, ateşkesin yalnızca isimde kaldığını açıkça gösteriyor.

İsrail’in Refah bölgesine yönelik hava saldırılarının, Hamas’ın “ateşkesi ihlal ettiği” iddiasıyla gerçekleştirildiği öne sürülse de, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları aynı gün yaptığı açıklamada, ateşkese bağlı olduklarını duyurmuştu.

İsrail’in kullandığı bombaların tonajı, çatışmanın “orantısız güç kullanımı” boyutunu bir kez daha gündeme taşıdı. 153 tonluk bombardıman, askeri hedeflerle sivil alanlar arasındaki sınırın büyük ölçüde bulanıklaştığını ortaya koyuyor.
Bu durum, Cenevre Sözleşmeleri ve BM Güvenlik Konseyi kararları açısından, İsrail’in uluslararası yükümlülüklerini ihlal ettiği yönünde güçlü bir emsal oluşturabilir.

İç politikaya güç gösterisi

Netanyahu’nun açıklamaları yalnızca dış politikaya değil, İsrail iç siyasetine de mesaj niteliği taşıyor.
Koalisyon içinde sertlik yanlısı kesimlerin baskısı altındaki Netanyahu, “güçlü lider” imajını yeniden pekiştirmek için bu tür çıkışlara sıkça başvuruyor. Ancak bu strateji, uzun vadede hem uluslararası izolasyonu hem de içerdeki toplumsal gerilimi derinleştirme potansiyeline sahip.

Gazze’de son bir yılda yaşanan her ateşkes girişimi, kısa süre içinde yeni saldırılarla sonuçlandı.
Netanyahu’nun son açıklamaları, İsrail yönetiminin ateşkesi taktiksel bir ara olarak gördüğünü ve kalıcı barış iradesinin hâlâ oluşmadığını gösteriyor.
Hamas’ın “ateşkese bağlıyız” açıklamasına rağmen İsrail’in bombardımana devam etmesi, bölgedeki kırılgan güvenlik dengesini yeniden sarsmış durumda.

Uluslararası yankı: sessizlik ve çifte standart

Binyamin Netenyahu'nun “itiraf” niteliğindeki açıklaması, uluslararası arenada güçlü bir tepki yaratmadı. ABD ve Avrupa ülkeleri, İsrail’in bu tür operasyonlarını genellikle “meşru müdafaa” çerçevesinde değerlendiriyor.

Ancak Netanyahu’nun açık ifadeleri, bu argümanı ciddi biçimde zayıflatıyor ve uluslararası toplumun çifte standartlarını bir kez daha gözler önüne seriyor.